Başlangıç

874 46 10
                                    

Türkiye'nin durumu hiç iyiye gitmiyordu. Savaşlar çıkıyordu, insanlar ölüyordu... askerler şehit oluyordu.

Fethi'ye göre askerlik bu dünyadaki en kutsal meslekti. Ondan daha önemli ve güzel bir meslek yoktu. Askerliğe yürekle bağlanmıştı bir şekilde. O asker yeşili üniformaların güzelliği yok muydu? Aşıktı askerliğe. En yanlış zamanda aşık olmuştu ona, belki de en doğru zamanda.

Annesine bu fikri açtığında kadın ilk başta bunu hoş bir şekilde karşıladı. Asker bir oğlu, o üniformalar içindeki oğlu gözüne çok güzel görünmüş olmalıydı ki Fethi'nin umutlarını daha da güçlendirecek şekilde tepki vermişti. Fakat birkaç güne kalmadan ailesinin iki bireyide bu fikri oğullarını kırmak istemezcesine, gülerek karşılıyorlardı ve bu da Fethi'nin çok fena sinirine dokunuyordu. Sanki oğullarıyla dalga geçiyorlardı bu iki ebeveyn.

Ama Fethi tüm karşı olmalarına rağmen bir gün askerliğe ilk adımını atmıştı. İkinci adımı da, ve üçüncüyle dördüncüyüde... Çok severek yaptığı mesleğinde adım adım ilerliyordu. Bir sürü şey görmüştü şimdiye kadar. Bir çok ölüm. Bir sürü hain terörist. Kırsal bölgeler. Mağaralar, tuzaklar, bombalar. Hepsine rağmen en başından beri bütün bunları kaldırabileceğini biliyordu. Kaldırmıştı ve kaldırıyordu.

Yaklaşık bir hafta önce, Özel Kuvvetler'de yeni bir Tim'e atanmıştı. Hemen hemen hepsiyle tanışmıştı arkadaşlarının, hepsi çok iyi insanlardı, hepsi çok iyi askerlerdi. Komutanları Üsteğmen Yavuz'da iyi birine benziyordu. Erdem Yarbay da öyle.

Her sabah 5 ila 6 arası kalkıyorlardı. Önce eğitim görüyorlardı. Bu onların etraftaki zorluklara karşı daha güçlü durmasını sağlıyordu. Eğitimden sonra bir kahvaltı, sonra görev çıkana kadar oturuyorlardı.

Yine bir kahvaltıdan sonra Fethi; Mücahit, Ateş, Ali Haydar ve timin geri kalan birkaç üyesiyle salonda otururken sehpanın üstünde bulunan yeşil kitapla sinirli sinir bakışıyordu.

"Aga sende seviyon mu öldürüyon mu belli değil be!" dedi Mücahit Fethi'nin omzuna bir yumruk geçirmeden önce. "Kitabın suçu ne?"

Ateş elindeki stres çarkıyla fazla ilgiliydi, onların muhabbetlerini duymuyordu. Ali Haydar, Fethi ve Mücahit'e hafiften gülerken Feyzullah da, komutanı nam-ı diğer avcı'nın baktığı kitaba bakmakla meşguldü. Kitabın neresini beğenmediğini sorguluyor gibiydi.

"Adını beğenmedi galiba komutanım." dedi Feyzullah. Fethi hemen ona baktı.

"Hayır ya." dedi hem dalgınca hem sinirlice Avcı.

"E n'oldu o zaman dayıoğlu?" diye sordu Ateş, hayata dönmüş gibiydi.

"Dün bir sülükle karşılaştım da," diye mırıldandı Fethi göz devirerek. "Sağ olsun kitaba bakınca onu hatırlıyorum."

"Sülükleri sevmem." dedi farklı bir ses. Hepsi aynı anda giriş kapısına dönünce Yavuz komutanın geldiğinğ anladılar ve yerlerinde doğruldular.

"Oo, hoş geldiniz komutanım." dedi gülerek Keşanlı ve oturması için Yavuz'a yer açtı. Sarı komutan, Mücahit'le Fethi'nin arasına oturdu.

"Kimmiş bakalım bu sülük?" diye sordu tek kolunu koltuğun koluna atarken.

"Bir tür ajan, komutanım. Veya mesleğimi öğrenmeye çalışan istihbaratçı bir sülük."

"Ayıp oluyo hacı." dedi Karabatak hafif ciddiyetle.

"Erkek mi?" diye sordu Yavuz.

"Hayır, kadın."

Tüm tim Fethi'ye baktı. Sonra Yavuz komutan dışında hepsi aynı anda sırıttı. Yavuz'sa hafiften güldü.

"Kadın sülük ha?" dedi en çok sırıtanlardan biri olan Karabatak.

"Oğlum ne sırıtıyonuz ya?" dedi sinirli sinirli el kol hareketleriyle Avcı. Hepsi ona anlamlı anlamlı bakıncada gözleri daha da büyüdü. "Yok artık yuh."

Hızla ayağa kalktığında geride kalan asker arkadaşkarı gülüp duruyordu. "Ben yatmaya gidiyorum." dedi bir hışımla. Sonra hiçbirinin yüzüne bakmadan giriş kapısından çıktı.

Karabatak, Fethi'nin sehpanın üzerinde unuttuğu Silahlara Veda adlı kitabı eline aldı ve kitabı salladı. "5 saniye sonra geri gelecek. 4 - 3 - 2 - 1..."

Ateş beşten geriye sayarke tüm tim kapıya doğru döndü. Karabatak '1' dedikten bir saniye sonra kapıdan aynı siniriyle içeri giren Fethi gözüktü. Koltuğun arkasından dolaşıp Ateş'in yanına gitti ve kitabı elinden çekercesine aldı. Aynı hışımla geri dışarı çıktı.

--●--●--●--●

İlk bölüm kısa oldu, kusura bakmayın ^^ Umarım beğenmişsinizdir. Oy vermeyi unutmayın, iyi günler!

Bir Askerin Aşkı × EyFetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin