SULTAN ABDÜLHAMİD HAN'IN RUHANİYETİNDEN İSTİMDAT

260 5 2
                                    

👆🏻Filozof Rıza Tevfik Bölükbaşı 👆🏻

***************************************

Benden okuyucuya bir not:
-" Bir tarih sever olarak (gerçek tarih) ve tarih bölümü öğrencisi olarak iki gündür okuduğum bir kitaptan (Dahi Hükümdar Sultan II. Abdülhamid Han) esinlenerek bu şiiri yayınlamaya karar verdim. inşAllah bazı önyargılara kısmen de olsa su serpmişimdir. Allah'a emanet olun.! 😊🙏🏻

**************************

Sultan Abdülhamid düşmanı bir şairin, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra pişmanlıkla yazdığı şiiri...

Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han?!
Feryadım varır mı bârigâhına?
Ölüm uykusundan bir lahza uyan,
Şu nankör milletin bak günahına.

Tahrike yeltenen tac ve tahtını
Denedi bu millet kara bahtını
Sınadı sillenin nerm ü sahtını
Rahmet et sultanım sûz-ı âhına

Tarihler ismini andığı zaman
Sana hak verecek ey koca Sultan!
Bizdik utanmadan iftira atan
Asrın en siyâsi padişahına.

Padişah hem zalim hem deli dedik,
Îhtilale kıyam etmeli dedik,
Şeytan ne dediyse biz belî dedik,
Çalıştık fitnenin intibahına!...

Divane sen değil, meğer bizmişiz
Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz,
Sade deli değil, edepsizmişiz,
Tükürdük atalar kıblegahına!

Sonra cinsi bozuk, ahlakı fena
Bir sürü türedi girdi meydana,
Nerden çıktı bunca veled-i zina!
Yuh olsun bunların ham ervahına!!

Bunlar halkı didik didik ettiler
Katliâma kadar sürüp gittiler,
Saçak öpmeyenler secde ettiler,
Bir asi zabitin pis külahına!

Bugün varsa yoksa ********* (sansür)
Şöhretine herkes fuzulî dellâl
Alem-i ma'nadan bak da ibret al
Uğursuz tali'in şu gümrahına!

Haddi yok alçakla derde girenin,
Sehpâ-yı kazaya boyun verenin!
La'netle anılan cebâbirenin,
Rahmet okuttu bu en küstahına!

Çok kişiye şimdi vatan mezardır!
Herkesin beladan nasibi vardır!
Selamete eren pek bahtiyardır,
Bu şeb-i yeldanın şen sıyâhına.

Milliyet davası fıska büründü!
Ridâ-yı diyanet yerde süründü!
Türk'ün ruhu zorla asi göründü,
Hem Peygamber'ine, hem Allah'ına!

Sen hafiyelerle dem sürdün ancak
Bunlar her tarafta kurdu salıncak
Eli, yüzü kara bir sürü alçak
Kement attı dehrin mihr ü mâhına!

Bu itler -nedense- bana salmadı,
Belalıydı başım kimse almadı!
Seyrandan başka da bir iş kalmadı,
Gurbet ellerinin bu seyyahına!

Hoş oldu cilvesi cumhuriyetin!
Tadı kalmamıştı meşrutiyetin,
Deccala zil çalan böyle milletin,
bundan başka çare yok ıslahına.

Lakin sen sultanım gavs-ı ekbersin!
Ahiretten bile himmet eylersin.
Çok çekti şu millet murada ersin
Şefaat kıl şâhım medet hâhına.

Rıza Tevfik

********************

NOT: Rıza Tevfik ölüm döşeğinde şunları söylemiştir:

"Ben bu şiiri Türk milletine hakaret kasdıyla değil, tamamıyle aksi olarak, Türk milletini ölüme götüren bir zümreyi teşhir ve Abdülhamid Han'a edilen iftiraları tesbit gayesiyle yazdım.

31 Mart vakasını tertiplediği isnadı altında tahtından alaşağı edilen büyük hükümdar, bu isnadla, sade iftiraların değil, tertiplerin de en hainine hedef tutulmuştur.

31 Mart'ı tertipleyen İttihatçılar ve bu işe memur edilenler arasında bizzat ben varım.

31 Mart'ı kışkırtma ve körükleme işini Selim Sırrı ile Rıza Tevfik idare etti. Hasta yatağımdan söylediğim bu sözlere tarih kulak kabartsın."

*******************

Necip Fazıl Kısakürek bu şiiri yıllar sonra Büyük Doğu dergisinde yayınlamıştı. Bu yüzden Savcılık Basın Bürosu tarafından, Atatürk'ün, Türklüğün(!) ve Türk milletinin (ne alakası varsa!) manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif ettiği, padişahlık propagandası yaptığı gerekçesiyle hakkında dava açılmıştı. Ayrıca Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 104 ve 125. maddelerine göre tutuklanması talep edilmiş ve 1. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmişti. Necip Fazıl Kısakürek, 6 Haziran 1947 tarihli mahkeme sorgusunda, Türklüğe hakaret etmediğini, bu şiirin daha önce yayınlanan ilmi yazıların hissi bir hükmü altında dergide yayınlandığını söylemiştir.

***********************************************

KAYNAKÇA
[1] Tarih ve Toplum Dergisi, Ağustos 1991. Bu şiir 1937'de yani Cumhuriyet devrinde Kahire'de Müsavat dergisinde neşredilmiştir. Bakınız; Cüneyt Polat, Dünden Yarına, Yazıgen Yayıncılık, Istanbul 2015, sayfa 49.

[2] Necip Fazıl Kısakürek'in "Müdafalarım" isimli eserinde, "Türklüğe Hakaret" davası başlığı altında.

[3] Ahmet Kabaklı, Temellerin Duruşması, Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları, 15. Baskı (1992), sayfa 140.

[4] Büyük Doğu dergisi, Haziran 1947.

[5] Ulus gazetesi, "Kısakürek dün tevkif edildi", 7 Haziran 1947.

[6] http:/ www.belgelerlegercektarih.com/

*****************************

Lûgatçe

istimdâd: Medet ve yardım istemek.
şevketli: Ulu, yüce.
bârigâh: İzinle girilecek yer, huzur, makam.
lâhza: An, kısa zaman parçası.
beli: Evet
intibâh: Uyanmak.
ervâh: Ruhlar, canlar.
sehpâ-yı kaza: Îdam sehpası.
cebâbire: Zâlimler,
şeb-i yeldâ: En uzun gece
meded-hâh: Yardım bekleyen.
tahkîr: Hakir görme, hakaret etme
nerm ü saht: Yumuşak ve sert
ridâ-yı diyânet: Dînin örtüsü
fuzûli dellâl: Boşboğaz tellâl
dehrin mihr u mâhı: Devrinin güneşi ve ayı

********

Kadir Çandarlıoğlu

******************************

Şiir عشق'dır.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin