Y/N:Fuck Off'a 1 hafta yeni bölüm atmıyorum zaaa XD
Saat sabahın 6'sıydı.Levi kaç saattir bilgisayarın başında olduğunu bile unutmuştu.Gözleri kızarmıştı ve kapanmaması için büyük mücadele veriyordu."Son...Bir...Terörist...Daha..." diye mırıldandı kendi kendine.Bilgisayardan gelen sesle irkildi."Kaplumbağa bile senin kadar yavaş gitmiyor Mikasa." dedi gözlerini ovuşturarak.
mommyscarf:Geç yazdığım için özür dilerim.Yine abim beni dışarı çıkmaya zorladı -_-
fuckingbrat:Ben tüm gün bilgisayar başındaydım galiba...
mommyscarf:Bugün saçımı boyattım.
fuckingbrat:Ben siyah halini seviyordum sjsj.(Y/N:Evet random attı bir sorunun mu var?)
mommyscarf:Artık yeşilim.
fuckingbrat:Fotoğraf atsana.Hangi tonu olduğunu merak ettim.
mommyscarf:Telefonum kapalı.Ama tonunu göstermek için benim olmayan bir fotoğraf atabilirim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
mommyscarf:Sadece uçlarını boyattım ama :p
fuckingbrat:Sevdim...
mommyscarf:Gitmem gerek.En yakın zamanda yeniden yazacağım.
fuckingbrat:Tamam.
Levi bilgisayarın başından kalktı ve kendini yatağına attı.Artık tüm bedenini saran uykuya yenilmişti.
------ Uyandığında hava yeni yeni kararmaya başlamıştı.Bir elini uyandığından beri ağrıyan başına götürerek odadan çıkıp banyoya yöneldi.Yüzüne 2 avuç su çarptı.Hâlâ uyuyor gibiydi.Elini lavabonun üstündeki raflarda gezdirerek ağrı kesicisini aradı.Nihayet eli dikdörtgen kutuya ulaşmıştı.Kutuyu aldı ve 2 dakika boyunca kenarı yırtılmış karton kutuyla bakıştı.İçinden bir tablet aldı ve ağzına attığı gibi yuttu.Yavaş adımlarla salona girdi ve Playstation'ı açtı.O sırada gözüne konsolların üzerine yapıştırılmış küçük Post-İt ilişmişti.Üstündeki yazılar 1. sınıfı yeni bitirmiş biri yazmış gibiydi.Notta yarın akşam bir ev partisi yapılacağı yazıyordu.Mektubun en altına bakınca yazan kişinin Eren olduğunu anlamıştı."Salak..." Kağıdı avuçlarının içinde buruşturup çöp kutusuna attı.Oyun CD'lerinin bulunduğu kitaplığa yöneldi.Tüm oyunlar alfabetik sırayla dizilmişti.Parmaklarını CD'lerin üzerinde gezdirip oynamak istediği oyunu aradı.2. raftan N4S CD'sini aldı ve Playstation'a takıp oyunun açılmasını bekledi.Yükleme ekranı çıktığı sırada kapı çalmıştı.Levi umursamadan oyunun başlamasını beklemeye devam etti.Kapıya daha hızlı ve şiddetli vurulmaya başlanınca Levi elindeki konsolu duvara fırlatarak kapıya koştu.Açar açmaz Eren ve Jean kendilerini içeri attı.Levi ikisinin de kafasına vurup bağırmaya başladı. "SİZİ SİKERİM!" Eren korku dolu bakışlarını Levi'a yönelterek salona girdi.Arkasından Jean ve Levi da geldi."Ne istiyorsunuz?" Dedi gözlerini kısarak."Durumuna bakmak için geldik -_-Tüm gün ya bilgisayarın ya Playstation mıdır nedir onun başındasın."Levi gözlerini devirip kendini koltuğa attı."Bugün senin anne triplerini çekecek durumda değilim Eren."Jean sessizce gülmeye başlamıştı kendini durdurmaya çalışarak."Ne var lan?"Jean içindeki gülme isteğini biraz olsun yatıştırmıştı."Şey diyecektim...Hani internette yavşadığın bir kız vardı ya.Mikasa mıydı,Mikusa mıydı?İşte...Yengeyle mi kavga ettiniz...Diyecektim..."Onunla sadece arkadaş olduklarını milyon kere söylemişti.Levi sinirini dizginlemeye çalışarak cevap verdi."Bak,bunu söyleyebileceğim en nazik biçimde söyleyeceğim.Senin ağzına sıçarım..."Jean Levi'ın cümlesini bitirdikten sonra attığı bakışlarıyla vermeye çalıştığı mesajı anlamış,susmuştu.Eren hemen konuyu değiştirdi."Neyse...Yarın gece partiye geliyorsun,değil mi?"Levi çöpte duran buruşturulmuş kağıdı işaret etti."Rüyanda görürsün." "Ya ama altı üstü bir parti işte.Kız falan da yok,biz bizeyiz."Levi kapıyı gösterdi."Siz mi gidersiniz,ben mi sizi sürükleyerek çıkarayım?" Jean itiraz etti."Ama L-" "SİZ Mİ ÇIKARSINIZ,BEN Mİ KIÇINIZI TEKMELEYEREK ÇIKARAYIM?"Eren başını eğerek kapıya doğru yürümeye başladı.Jean Eren'i takip ederken bağırdı."PİŞMAN OLACAKSIN!"Levi yumruklarını sıktı."SİKTİR GİT!"Kapı kapandıktan sonra odanın köşesinde paramparça duran konsolla bakışmaya başladı."Lanet olsun...Oyun dükkanı çok uzak..."Yanaklarını şişirerek odasına gitti.Mavi bir sweatshirt ve beyaz bir pantolon giydi.Yatağının kenarındaki aynada dağınık siyah saçlarını düzeltti.Çalışma masasındaki kavanozdan biraz para aldı ve evden çıktı.Dükkana geldiğinde yine her zamanki gibi kalabalık olduğunu görünce gözlerini devirerek konsolların olduğu reyona girdi.Kalabalık ortamlardan nefret ediyordu.Bir sürü insanın aynı yerde nefes alıp vermesi ona iğrenç geliyordu.Kasaya geldiğinde tek aldığı konsol olmamıştı tabii.Yaz indirimine giren oyunlar onun için bulunmaz bir fırsattı.Aldıklarının parasını ödedikten sonra dükkandan hızla çıkarak evinin yolunu tuttu.
---
Eve gelir gelmez aldığı oyunlardan birini denemek için bilgisayarın başına geçti. mommyscarf görüntülü arama başlatmak istiyor
Levi aniden ekranda beliren bildirimi görünce afalladı.Bilgisayarın üstündeki Webcam'i düzelterek "İzin Ver" tuşuna tıkladı.Açılan pencerede uçları yeşil,uçlarının yukarısına doğru siyahlaşan saçı,kömür siyahı gözleri ile kendisine gülümseyen Mikasa vardı.
"Selam Levi."
"Selam."
"Vay be.Düşündüğümden daha garip görünüyorsun."Dedi gülerek.Levi'ın yüzünde küçük bir tebessüm oluştu.
"Sen de düşündüğümden daha yeşil görünüyorsun."
"Biliyorum." Dedi Mikasa gözlerini devirerek."Abim hâlâ bu yüzden bana kızgın."
"Senin abin kim?Tanıyorsam dövebilirim." Dedi alaycı bir tavırla.
"İsmi Erwin.Dünya üzerinde görebileceğin en kur-MİKASA SANA KAÇ KERE DAHA SÖYLEMEM GEREKİYOR?" Mikasa'nın cümlesini arkadan gelen erkek sesi bölmüştü.Gözlerini devirerek cevap verdi."BU SENİ İLGİLENDİRMEZ!"
"Zor olmalı."
"Hem de nasıl..."
Aralarında kısa,sinir bozucu bir sessizlik oluştu.
