Birazcık kısa ama laylay Keyifli okumalar ~supernaturel~~
EDİT : BU arada koyu renk yazılanlar erkek sesi çıkarıyor ya Fei onun için koyu, misal Kyungsooi ileyken normal.
BÖLÜM 11
Çadırda kalacaklarda belirlendikten sonra futbol maratonu başlamıştı ve buradakiler beni çıtır çıtır yer abi! Kyungsoo’nun zaten iyi oynadığını biliyordum ama Kjoun lisesi ve bizimkilerin kapışması derbi maçından beterdi, resmen gözlerim pörtlemekten bir hal olmuştu. 3-2 yeniliyorduk ve bu sinirime dokunmuştu. Hani demiştim ya böyle arkadaşça zaman geçiripte nasıl profesyoneller gibi sahada futboldan başka bir şey görmüyorlar, sahada tam bir vahşet ortamı vardı. Hiç acımadan top çalmalar, agresif futbol… Ne ararsan vardı. Maçtan önce birbirine ısınıp can ciğer kuzusu olan Sehun ve Luhan bile birbirlerini öldürecekmiş gibi bakıyorlardı. Bu arada benim gözümse Kyungsoo’daydı. Elimde değil o oynarken kendimi bir çeşit transa girmiş gibi hissediyordum. Demiştim değil mi? Beni futbola o mu aşık etti yoksa ona oluşan tutkum mu futbolu sevdirdi hiçbir fikrim yok… Zavallı yedek bizlerde sahanın kenarında oturmuş bir mısırımız eksik onları izliyorduk işte, bende o saha da olmalıydım! Maçın son 20 dakikasına girmiştik. Jongin kaleye doğru ilerlerken birden yerimden fırlayıp ponpon kızlar gibi tezahürata başlamıştım bile. Evet bebeğim hadi Jongin yapabilirsin sen muhteşem esmer bay kas yığınısın! Hadi Jongin! Az kaldı oh kaleye doğru atacak ve… Oh! Biri son anda topu alayım derken resmen Jongin’e girişti… Hakem düdüğü çaldığında hızla Jongin’in yanına fırladım. Burnundan kan akıp duruyordu ve bayılmak üzere gibiydi. Hemen kanı durdururken onu sahanın kenarına taşımam için çoktan görevlendirilmiştim bile. Çocuğu banka oturttuğumda hala acıyla burnunu tutuyordu. ‘İyi misin?’ Kafasını salladı. ‘Pekala şampiyon seni çadıra götürelim de kanı durdurup biraz dinlen her an bayılacak gibi duruyorsun.’ İtiraz etse de onu takan kim? 1 hafta sonra maç vardı ve jönümüzün oynayamama durumunu göze alamazdık. Kolunu omzuma atarak topallayarakta olsa iyi kötü yürüyorduk-aslında daha çok Jongin üstüme çullanmış gibiydi- Ne yediriyorlar oğlum sana? Bu ağırlık yapan kaslarındaki şişlik mi yoksa? İğne batırsam patlamaz mı ya bunlar? Kafamı salladım. Kollarının arasında kalan boynum ağrımaya başlamıştı bile. Bunun geri ödemesini bir gün alacağım Kim Jongin, sarhoş Yixing’den beri kimseyi böyle sürükleyerek taşımamıştım, paslanmışım be.
Çadıra geldiğimizde yatağa uzanmasına yardım ettim. ‘Burnun ne alemde?’ Eliyle kanlı pamuğu kolaçan ettikten sonra yüzünü buruşturdu. ‘Fena değil, dinlenirsem geçer.’ Burun kanarken yatmak tehlikeli değil mi ya? ‘Yatma Jongin, durana kadar biraz sırtını dayayıp dinlen tamam mı?’ Kafasını salladı. ‘Ben birazdan geleceğim tamam mı? Sana içecek bir şeyler getirmeliyim.’ Hızla çadırdan fırladım, kan kaybı yüzünden bayılmadan ona şekerli bir şeyler içirmeliydim.
Jongin’in BAKIŞ AÇISI
Kandan nefret ederim… Dallama çocuk! Beni düşürmeseydi neredeyse gol atıyordum! Sinirle ani hareket yapınca burnum ve başıma keskin bir ağrı girmişti. Bu kan ne zaman duracak ya? Az kaldı pamuktan sızıp akmaya başlayacak… Oh! Aklıma bir fikir geldi, neredeydi bu şapşalın çantası. Yavaşça Yixing’in çantasını alıp bakınmaya başladım, belki de getirmiştir. Cüzdana bak… Bu çocuk neden kız gibi davranıp duruyor? Kafamı salladım, gerçekten bu veledi anlamayacağım… Derin bir çekerek yan gözlere bakmaya başladım ama cüzdan yana düşünce açılmış ve içinden bir resim düşmüştü. Önce çadırın girişine bakıp gelip giden olup olmadığını kontrol ettim ve sonunda tereddütle elim resme ulaşmıştı. Baktığımda gözlerim şaşkınlıkla büyümüştü. Demek Yixing’in ikizi buydu… Kyungsoo kolunu kızın omzuna atı kafasını dayarken kız başka bir çocuğun koluna girmişti ve diğer yanda da başka bir kız vardı… Yixing onların fotoğrafını neden yanında taşıyordu ki? Kim bilir… Resmi yerine koymadan önce gözüm ikizine bir kez daha takılmıştı. Aslında çok benziyorlardı, sanki Yixing onun erkek kılığına girmiş versiyonuydu. Kendi gibi hafif esmerdi ve güzel bir gülümsemesi vardı. Nedense elimde olmadan resimdekilerin bu haline güldüm. Gerçekten güzel bir çevresi vardı ha? Hızla resmi cüzdanda ait olduğu yere koyduktan sonra yan gözde aradığımı da bulmuştum. Pekala bay çok bilmiş bakalım dediğin gibi kullanışlı mı? Bunu yapacağım için şimdiden kendime küfrediyordum ama kanı durdurmalıyım değil mi?
FEİ’nin BAKIŞ AÇISI
Elimde birkaç bisküvi ve meyve suyuyla çadıra doğru yürürken koşturmuş halde Kyungsoo göründü. Beni görünce ellerini dizinin üstüne koyup dinlenmeye başladı. Maçtan buraya maraton mu koştu naptı bu? ‘Hey maç bitti mi?’ Kyungsoo elimdeki meyve suyunu alıp bir anda içmeye başladı. ‘Hey o Jongin içindi!’ Biraz daha içtikten sonra dudaklarını büzdü. ‘Önceliğin ben olmalıyım o değil küçük hanım.’ Sonunu fısıldayarak söylemişti. ‘Ve hayır maç bitmedi, koç beni alıp yedeklerden bir çocuğa şans vermek istedi.’ Kafamı salladım. ‘O nasıl?’ Çadıra doğru yürümeye başladık. ‘Amerikan futbolu oynasa bu kadar yıpranmazdı.’ Kyungsoo güldü. ‘Şunu açsana.’ Kyungsoo elimin dolu olduğunu yeni fark etmiş gibi şaşırarak hemen çadırın girişini açtı. ‘Jongin bunları yemelisin.’ Kafamı kaldırdığımda AMAN TANRIM!!! O napmış ya?! ‘Jongin…’ Sesim adeta titreyerek çıkmıştı ve arkamdan gelen kıkırdama sesleri de durumun düzelmesine hiçte yardımcı olmuyordu. ‘Hey gülmesene, bunu ondan öğrendim ve haklıymışsın Yixing bu lanet şey kesinlikle işe yarıyor.’ Evet evet tahmin edebiliyorsunuz değil mi? Jongin tamponlardan birini kanayan burnuna tıkmış karşımızda duruyordu. Günün önemli bilgisi : İşe yarıyormuş ve bana ucube diyen vatandaş benden daha ucube duruyor… Aman tanrım çocuğun hayatında büyük bir tramva olarak yer alacağım. Arkama dönüp Kyungsoo’ya gülmeyi kes bakışları attım ama Baek’in ona durumu anlattığını ve neden güldüğünü biliyordum. Tanrım! Resmen bende gülmemek için içimde 3. Dünya savaşı veriyorum. Dudaklarımı kemirerek Jongin’e döndüm ama çok geç artık ya koyverdim gitti. Kyungsoo ile öküz gibi gülerken Jongin anlamaz ve sinirli gözlerle bize bakıyordu… Kamp sıkıcı mı olacak demiştim? Ohh hayır dostum gülmekten öleceğim!!!! Ahahhaha…
supernaturel~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
She's the Man~✔
Teen FictionFei küçüklüğünden beri ayağından topu düşürmeyen futbol aşığı bir kızken ikiz kardeşi Yixing'in hayali bir grupta özgürce yazdığı şarkıları insanlara duyurabilmektir. Ailesi seçkin zenginlerden olan ve hanım bir kız olması için yetiştirilen bu kız t...