×14×

897 125 43
                                    

Ongwoo:
Daniel pabucu yarım

Çık dışarıya oynayalım!

Kangniel:
Asla ama asla bana normal bir mesaj atma zaten.

Ongwoo:
Biz normal miyiz de mesajlaşmalarımız normal olsun?

Kangniel:
Sen de haklısın bir yerde...

Ongwoo:
Gelsene dışarı, yürüyelim biraz

Kangniel:
Çık dışarıya derken ciddi olduğunu düşünmemiştim. :D

Ongwoo:
Ben sana dediğim her şeyde ciddiyim...

Bazıları hariç.

Kangniel:
Geliyorum, beş dakikaya oradayım.

Ongwoo:
Bekliyorum.

***

  Gecenin ayazından dolayı üşümüş ellerimi birbirlerine sürttüm. Normalde Daniel'ın evine gelmek gibi bir düşüncem yoktu ancak aniden karar vermiştim.

"Geldim!"

  Üstündeki bilerek kendine bir beden büyük aldığı kapüşonlusu ile oldukça sevimli duruyordu. Daniel birçok kişi için sert gözükebilirdi ama bana göre öyle değildi. O gerçekten de tam bir kediydi. Sevdiğiniz ve ilgi gösterdiğinizde size sırnaşıyor, iyi anlaşmaya başlıyordu.

"Gecenin bu saatinde yürümemiz biraz saçmalık."

"Neden? Ne güzel yıldızların altında yürüyoruz işte."

"Fazla... Romantik?"

  Gülerek kafa salladığımda o da gülümsedi. Evet, romantik bir ortamdaydık. Tam da hayalini kurduklarım gibi. Hayallerimden farkı: Daniel'ın elini tutamamamdı. Tabii ki de hâlâ pes etmemiştim. Bir gün elini tutarak yürüyeceğimi biliyordum.

"Ee neden yürüyoruz bakalım?"

"Bilmem, hava oldukça güzel geldi. Yürüyüşe çıktım ve aklıma sen geldin."

  Omzumla omzuna hafifçe vurduğumda o da aynısını yapmıştı. Oldukça saçma bir anlaşma şeklimiz vardı ama samimiyetimizi sonuna kadar hissedebiliyordum. Yapmacık değildik. Aslında tek sıkıntımız Daniel'ın onu sevdiğimi anlayamayacak kadar salak oluşuydu... Tabii bana göre.

"İnsanlar çok tuhaf değil mi?"

"Bu da nereden çıktı Daniel?"

"Aklıma geldi."

  Gerçek sebebini söylememişti, anlayabiliyordum. Daniel'ın ne kadar kırılgan olduğunu söylememiştim, değil mi? Daniel kırılgandı. Özellikle de değer verdiği kişilere karşı.

"Stardust'ta çok sevdiğim bir replik var."

"Nedir?"

"Dünyayı seyrederken öğrendiğim bir şey varsa insanların göründükleri gibi olmadığı."

  Hafif dolu gözlerini kaçırdığında saçlarını karıştırdım. Sinirleniyordum. Daniel'ı kim bu kadar kırdıysa sinirliydim.

"Seongwoo."

"Evet?"

"Ben eve dönsem iyi olur."

  Titreyen sesini yok saymaya çalışırken kafamı salladım. Vakit kaybetmeden arkasını dönmüş, geldiğimiz yolu geri yürümeye başlamıştı. Üzgündüm.

Hello, Daniel!° OngnielHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin