"Zeynep'in işi bitti."
-
İrem şaşkınlıkla liderin elindeki bebeğe baktı. Etrafındaki insanlar oldukça heyecanlı görünüyordu fakat İrem anlamakta güçlük çekiyordu. Bu oyuncak bebekle Zeynep'e zarar verebileceklerini mi sanıyorlardı cidden? En iyisi sessiz kalmak, diye düşündü. Şimdilik.
-
Zeynep daha hiçbir şeyin farkında değildi, fakat kendindeki farklılıkları görebiliyordu. Geceleri sütünü içtikten sonra kendini nasıl güçlü hissettiğini düşündü. Süt olmadan yaşayamayacağını hissediyordu. Yine kendi kendime saçmalıyorum, dedi Zeynep. Fakat bu durum aklını oldukça kurcalıyordu.
-
"Süt içmeden uyuyamadığımı biliyorsun İrem... Neden bana süt getirmedin? Uyuyamıyorum İrem.. uyuyamıyorum." İrem etrafına bakındı, her yer karanlıktı. "Beni umursamıyor musun İrem?" İrem etrafına bakındı ama bir şey göremedi. "Yoksa.." İrem Zeynep'in ona doğru geldiğini gördü. Fakat Zeynep olduğundan emin değildi. "Yoksa..." Zeynep ona yakınlaştı. Üstü kan olmuştu. Birinin onu bıçakladığı belliydi. "Yoksa onlardan biri misin?" İrem hareket edemedi. "Beni öldürdün, İrem. Sana güvenmiştim." Ve Zeynep oracıkta bayıldı. İrem ona elini uzattı ama yetişemiyordu.
"İreeeem uyan artık! Yeter oyun falan oynayalım sıkıldım." İrem bu sesi duyunca ne olduğunu şaşırdı. Birden kalktı yerinden. Zeynep sapasağlam ona bakıyordu. İrem bir rahatlama hissetti. Ama buraya nasıl gelmişti? En son bir ayinin ortasındaydı. Buraya gelmesi imkansızdı. Tarikatın içinden birisinin getirdiğini düşündü ama eğer öyleyse Zeynep'in yerini biliyordu. Her ihtimale karşı taşınmaları gerekiyordu. Zeynep'in ölmesine izin veremezdi.
-
İrem artık bu sırrın göğsünde yarattığı baskıdan kurtulmak istiyordu. Ancak elinden hiçbir şey gelmiyordu. Kimse Zeynep'in sütlerle olan bağlantısını bilmiyordu, en azından tarikat hariç kimse. Zeynep tarikatı güçleriyle tehdit ediyordu fakat daha kendisinin bile bundan haberi yoktu. Tarikat Zeynep'i ortadan kaldırmalıydı. Uzun süredir bunun için uğraşıyorlardı ama sanki birileri yollarını kesiyordu. İşte İrem'in yaptığı da buydu. Zeynep'e zarar vereceklerinden öyle korkuyordu ki onu korumak için tarikata girmişti. Tarikattaki kimse İrem'in gerçek bir üye olmadığını bilmiyordu. Eğer öğrenselerdi... İrem bunu düşünmek bile istemiyordu. İşe yaramaz voodoo bebekleriyle oldukça aptal bir örgüt gibi gözükse de, BlackHand çok güçlüydü.
-
İrem Zeynep'e sütünü dolduruyordu. "Al Zeynep. İç bunu sonra uyursun tamam mı?" deyip gülümsedi. Sonra Zeynep'in yatağını yapmaya gitti. Döndüğünde Zeynep yerde yatıyordu ve ağzından beyaz köpükler geliyordu. İrem 112'yi aradıktan sonra süt kutusunun arkasındaki içerikleri okudu, hepsi normal gibiydi. Tekrar okudu. Bu sefer içinde "Darmstadtiyum Fosfat" maddesinin olduğunu farketti. Sonra süt kutusunun üstünü aramaya başladı ve önünde BlackHand'in işaretinin olduğunu gördü. Güçlü olduklarını biliyordu ama bu kadarını beklememişti. Kendi elleriyle Zeynep'i ölüme sürüklemişti. Darmstadtiyum Fosfat süt ile karışırsa insanı öldürürdü. Bunları düşünürken birden kapı açıldı ve 112'den gelenler içeri girdi.
