''SKYE'IN KOKUSUNDAN YAPILMIŞ BİR MUMA İHTİYACIM VAR LÜTFEN''
by pandabines***
nasıl yaptım bilmiyorum ama yaptım. park siktiğimin skye'a dışarı çıkmayı sordum.
park skye kulağa çok tuhaf geliyor, şu an bunun hakkında düşünüyorum. ama her neyse, olay bu değil!
ona dışarı çıkmayı sordum ve 'evet' dedi. pekala, muhtemelen bunu randevu olarak görmüyor, ama hey, konserde sadece o ve ben olacağız.
ayrıca sonunda telefon numarasını aldım! uzun zamandır arkadaşız ve daha önce cidden bunu yapmaya cesaret edemedim.
tanrım, hayatımda hiç bu kadar mutlu olduğumu sanmıyorum. aslında öylesine troye sivan'ı tanıyıp tanımadığını sorduğumda gerçekleşti. büyük bir fanı olduğunu ve troye youtube'ta aktif olmaya başladığından beri öyle olduğunu söyledi. ağlamak istedim çünkü bu bana troye'un eski videolarını hatırlattı, ama hislerimle başa çıktım.
''şey, yarın buraya geliyor,'' gergince boynumun arkasını kaşırken söyledim. ''ve fazladan bir biletim var, yani eğer gelmek istersen...''
gözleri bir anlığına genişledi ve çenesi düştü.
''sikeyim, tanrım, evet!'' sınıftaki öğretmenlerin varlığına saygı duymadan sandalyesinden zıpladı ve diğerlerinin şaşkın bakışları bize çevrildi. sanki beni bundan sonra bir daha göremeyecekmiş gibi sarıldı. kokusunu içime çekmeme engel olamadım. lavanta gibi kokuyordu, bunu sevdim. onu seviyorum.
sadece kokusu için değil! (tabii ki) kolayca kalbimi, parlak meleksi gülümsemesiyle hızlandırabildiği ve sonsuza dek bakabileceğim hilal gözleriyle bana baktığı içindi.
''seni seviyorum,'' kelimelerin ağzımdan çıkmasına engel olamadım. bedeninin kaskatı kesildiğini hissettim, ardından geri çekildi.
onun haricinde her yere bakmak istedim, fakat gözlerinde kafa karışıklı olsa bile büyüleyiciydi, bu havuzlarda her gün boğulmak isterdim.
sadece fısıldamıştım, ama kimse duymamışken bile onun duyduğunu biliyordum. yani, dudaklarım kelimenin tam anlamıyla kulağının yanındaydı sonuçta! bir sikin uğruna sarılıyorduk! neden bunu söyledim ki?
iyi olan şu ki, birazcık rapmon-hyung'tan bu gibi garip durumlardan nasıl çıkmam gerektiğini öğrenmiştim.
''t-troye'u seviyorum, demek istemiştim!'' gergince kıkırdadım, yanaklarımın daha fazla yandığını hissettim.
bir saniyeliğine, şüpheli ve kararsız bir şekilde baktı, ama sonra başını salladı ve bana bir defa daha sarıldı.
''ne kadar teşekkür etsem az,'' küçük elleri nazikçe omzumu sıkarken söyledi.
ah, bunun yeteri kadarından fazla olduğunu bilmiyorsun.
***
356 not, 423 reblog.
yorumlar:
iraplikejayz: SİKTİĞİMİN OTP'M
hazyunicorn: aman tanrım tebrikler bebeğim
swaginmyheart: GURURLU BİR ANNE GİBİ HİSSEDİYORUM HALA BUNA FANGIRLLEMEYİ BİTİREMEDİM
touchmyhorsie: dünyanın diğer tarafından ağladığımı duyabiliyor musunuz???
moonimooni: BU NE NE KAÇIRDIM
pandabines: çocuklar ağlıyorum <3 teşekkür ederim
iraplikejazy: @/touchmyhorsie ağlamayı kes yüce isa
iraplikejayz: yani düğün ne zaman @/pandabines
swaginmyheart: gelinin tarafında olacağım sürtük
touchmyhorsie: öylece DURDURAMIYORUM
touchmyhorsie: @/swaginmyheart ''nedime'' mi demek istiyorsun
hazyunicorn: kaç tane bebek istiyorsun?
pandabines: hEpiNİz AğLaMAmA NeDen OLuYOrSuNuZ
+
iraplikejayz : jin
swaginmyheart : tae
moonimooni : namjoon
touchmyhorsie : hobi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sweet ache ➻ [çeviri]
Fanfiction❝jungkook hayatındaki kişisel deneyimlerini ve hoşlandığı kişiyle ilgili etkileşimlerini paylaştığı anonim bir blogger, jimin ise tesadüfen onun en büyük hayranı❞