Selam arkadaşlar,bu ilk kitabım.Çok tecrübem yok ama sizin iyi bir kitap sever olarak kitabıma girmenize mutluyum.Hadi o zaman okumaya başlayın.
Çok uzun bir cenaze.Anneannemi özleyebileceğim ve kendimi tanıyabileceğim kadar uzun.Ayrıca gözyaşlarımın gözlerimden süzülmesi kadar.
Bugün çok sevdiğim anneannemi kaybettim.
"-Lary Hanım anneniz evinde kanlar içinde ölü bulundu."
Bu haber hiç iç açıcı değil,bende bir lavabo değilim.
Ben Emily.16 yaşında daha kendi ayakları üzerinde duramayan bir kızım.Ama ne zaman kendi ayaklarımın üzerinde durmaya çalışsam darbeler beni yalnız bırakmıyor.Şuan dersleri hiç önemsemediğim kesin bir gerçektir.
Anneannemi kim öldürdü,katili kendisiyse niye kendi canına zarar verdi?!
Aklımdaki sorular biraz fazla olacak ki annemin Emily demesiyle irkildim.
"-Bir toprakta sen atmak ister misin?"
Elimle kuru toprağı atmış olacağım ki ellerimin titremesini durduramıyordum.Anneannemin ölü bulunduğu eve mi yerleşecektik yani,yolda gelirken bana bu söylenmişti.Sorumsuz babam her gece gezer nerede olduğunu bilmediğimiz halde bir sürü borcu olurdu,en sonunda annemle araları uyuşmayınca annemi terkedip,bütün borçları üstüne bıraktı.Babamı hiç sevmemiştim zaten!
Şuan onu önemsemiyordum.
Aklıma anneannemle yaşadığım anılar geldi.Bana annem ne zaman işe gitse bakar, en sevdiğim dondurmadan alırdı.Dedemi 2 yıl önce kaybettiği için biraz durgundu.Bizde görüşmemeye başlamıştık, onu özlüyorum fakat ölen biriyle ölmem bu hayatın anlamını bilmemeye eşdeğer.
Cenaze bittiğinde evdeki birkaç eşyayı valize koyup evin anahtarını 2. sahibine teslim ettik.
Benim anılarım savrulup gitmişti.
Önemli olan ev değil içindeki insanlardı.
Anneannemin evi tahtadan ve 2 katlı bir evdi,içinde anılar ve anneannemin kokusu gizliydi.
İçeri girdik ve kardeşim en büyük odayı almak için anneme gereksiz şeyler söyledi,beni bazen çok şaşırtıyor çünkü onunla birbirimizi tanıyacak kadar yakın ve iyi olmadık.
Kendisi zaten 12 yaşında.
Evin sadece ön odaları ışık alıyordu,oturma odası,salon vesaire.Ben küçük ama güzel bir odaya yerleştim.Yatağın yanındaki komidinde bütün ailenin bir arada olduğu bir fotoğraf vardı.
Çok yorgundum,biraz uyumaya ihtiyacım olduğunu düşündüm.Kalktığımda sadece 2 saat geçmişti.Üstüme tulumumu giyip paltomu elime aldım.
Yürümeye ihtiyacım var anne.
Burası küçük bir kasabaydı.Yakınında ormanlıklar yer alırken bazı cesaretliler bu kışın soğuğunda piknik yapardı,yani yaparmış.
Bir bank bulup elimdeki simiti yiyordum,sabahtan beri sadece bir kurabiye ile duruyordum.
Biraz gezerken insanların bakışlarını üzerimde hissettim,kulaktan kulağa oynar gibi konuşuyorlardı.Tek bir cümleyi duymuştum.
Bu kız o eve taşınan kız mı,ben olsam direk kaçardım!??
Konuştuklarıyla ne kastettiklerini bilmesem de unutmaya çalışıp birkaç fotoğraf çektim.
KEDİ-AĞAÇ-KUŞ...
Ben bir fotoğrafçıyım.Bu bir meslek değil fakat sosyal medyada insanların doğal olmadığını bildiğim için birkaç doğal şey paylaşıyorum.Hobi"
Eve geri dönüp televizyonu açtım.Bu saate haberlerden başka bir şey yoktu açıkçası.Bende sıradan bir kanal açıp seyrettim.
"Evinizde lanet olsa ne yapardınız?Kaçar mıydınız,cesaret gösterip kalır mıydınız?
Böyle şeylerle hiç karşılaşmadım,o zaman düşünürüz dedim içimden.
Gözlerimin hafif kapanmasıyla uykuya teslim oldum.
İsmimi duyduktan sonra annemin olduğunu farkettim.Beni uyandırmaya çalışıyordu.Emily yerine yat burası gece soğuk oluyor.
Saat 3.
Uykum kaçmıştı.Zaten gün arasında uyumuştum.Bende telefonumda wattpad'ten kitap okumayı düşündüm.
Alt kattan gelen seslerle irkildim.Bu ses kapı sesi olmalı.Bu saate bu kadar gürültülü bir kapı sesi.
Gerçekten SAÇMA.
Alt kata inip kapıyı kontrol ettim.Ses kesilmişti.Odama geri dönerken yerde düştüm.Önemli değildi kalkıncaya geçer.
Yatağımın altına girip uyumaya çalıştım.
Saat 3.30.
Sesler kesilmiyor,bu durumdan aşırı derecede rahatsız olmuş biri olarak kardeşimi uyandırdım.
İlk başta durumdan çok rahatsız oldu fakat kalkması için çok ısrar edince gözlerini hafif açıp yataktan kalktı.
Sesleri o da duymuş olacak yüzünde "gece gece ne kapısı bu?"ifadesi belirdi.
Her yer karanlıktı yüzünü görmem bile zorken kapının yerini biraz zor bulmuştuk.Açtığımızda kimse yoktu.
Şu yaşanan film sahnelerini de hiç anlamam.
Ben yatmaya gidiyorum deyip merdivenleri geri çıktım.
Ardından Bell (kardeşim) yerine yattı.Su içmeye indiğimde kapıyı açık buldum.Bell sen gerçekten salaksın.O kadar kilolu doğduğunda beynine yer kalmadığını anlamalıydım.Mutfağa yürüdüğümde karanlık beni ürkütmüştü.Her an her yerde biri var gibi hissediyordum.Yan odadan bağırışma sesleri gelene kadar.Kendimi yan odada buldum.Işığı açmamla annemi ve yanında bir adamı buldum.
ANNNEEEEEEE!!!!!!!!!
Gözümdeki yaşı ve çığlıklarımı hissedemeden kandan dolayı kendimi bayılmış buldum.
Sadece annemin kanlar içinde yerde yattığını hatırlıyorum.
Sabah kardeşimin ağlama sesleriyle ayıldım.Çıplak bir şekilde.
Ona ilk defa bu kadar üzülmüştüm.
Aklıma birkaç şey geliyor fakat,hayır.
BELL?
Hemen kapıyı açtım fakat kapı kitliydi.Neler oluyor.Kapıya vurdum çoğu kez kardeşim yapma diyene kadar.
Bell ne oldu anlat.
Gece annemin bb-ağırış sesleri duydum.İlk başta,ç-çok önem göstermemiştim fakat seni ve annemi kanlar içinde görünce bir an delirdiğimi hissettim.Karşımdaki kişiye önem göstermeden bağırıyordum,kendimi ç-çok yalnız hissetmiştim sonrasını hatırlamak istemiyoru-um.
Biraz hatırlamaya başlamıştım,anneme yardım etmek isteyince evimize giren kişi beni yere itmiş ben de kafamı sehpanın ayağına vurmuştum,başımı ellediğimde biraz nemli ve çok sertti.
Sarıldım ona ne olduğunu tahmin etmek istemiyorum.
Tek bildiğim kendi evimizde kitli kaldığımız.
Başım dönüyordu fakat etrafta kesici bir alet arıyordum,fakat bulamadım.
Etrafta bir komidin ve içinde anneannemin antika kelebekli bilekliği vardı,ne işe yarayacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"UZUN ZAMAN ÖNCE"🌙
Teen FictionLary hanım,anneniz evinde kanlar içinde ölü bulundu.Emily kendi halinde bir kızdır.Etrafı fotoğraflamak okula gitmesine rağmen onun için bir iş haline gelmiştir.Ailesiyle çektikleri borç sıkıntısına son verebilmek için evlerini satarlar.Yeni taşındı...