kim taehyung: hissizleşmek istedikçe daha çok ağlıyorum. bu ironiyi nasıl anlatırım sana?
jeon jeongguk: ağlamak istedikçe günden güne daha çok boş hissediyorum. peki ya ben bu ironiyi nasıl anlatırım sana?
kim taehyung: anlatamazsınız ki.
jeon jeongguk: neden?
kim taehyung: kelimeler her zaman tam olarak hissettirmez kendini. her daim bir şeyler eksiktir.
jeon jeongguk: yaşanmışlık eksiktir, taehyung.
jeon jeongguk: birisiyle aynı şeyi yaşıyormuşsun gibi gözükse de herkes farklı yaşar o olayı. bu yüzden empati denilen şey yeterli değildir. çünkü empati hayal edebildiğinle, düşünebildiğinle, hissedebildiğinle sınırlıdır. empati seninle sınırlıdır. seninle sınırlı olan şey tamamen ben olamaz asla.
kim taehyung: peki ya bütünleşemez mi insanlar aşkla? tamamen hissedemezler mi birbirlerini?
jeon jeongguk: aşk, ayrılığın ta kendisidir, taehyung. insanlar kendisinden ayrılır o dönem. değiştikleri için kaybolurlar. kendilerini bulamazlarken daha, karşısındakileri nasıl bulsunlar?
kim taehyung: itiraf ediyorum.
jeon jeongguk: itiraf et.
kim taehyung: ben hiç aşık olmadım.
jeon jeongguk: ben oldum.
kim taehyung: kime?
jeon jeongguk: sana.
görüldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killin' the blue // taekook (texting)
Nouvellesiki gencin ihtihar konuşmaları. kim taehyung: içindeki maviyi öldürmek nedir bilir misin, jeongguk? jeon jeongguk: tamamen kırmızı doğdum ben, taehyung, kan kırmızısı. bu yüzden hiç maviyi öldürmeme gerek kalmadı. kim taehyung: bu yüzden kendini öld...