My Hairstylist

762 105 7
                                    

Birkaç gün sonra maalesef ki Young-Soo teyzeyi kaybetmiştik ve bu hem beni hem de Jennie'yi derinden sarsmıştı. Üçümüz beraber bir aile olmuştuk, mutlu bir aile... Ancak Young-Soo teyze biz bir başımıza bırakıp gitmişti. Ölmeden önce son söylediği cümle hafızamdan silinmeyecekti.

"Jennie ve Lalisa, hep beraber olun, hiç ayrılmayın. Siz farkında olmasanızda ikinizinde birbirinize fazlasıyla ihtiyacı var."

Jennie babannesinin evinde kalmak istemediğinden bana taşınmıştı. Taşınmıştı derken yalnızca buraya gelmeden önce getirdiği birkaç parça kıyafetini benim evime getirmişti.

Babannesinin evinde kaldığında onun anılarını hatırlayacaktı hep ve bu yüzden yanıma yerleşmek istemişti. Anlıyordum onu.

Ve yanıma yerleşeli yalnızca iki hafta olmasına rağmen ilk haftadaki gibi üzgün bir suratı yoktu. Aksine gayet mutluydu ve onun mutlu olması beni de mutlu ediyordu.

"Lisa, baksana ne kadar güzel bir renk ama bu renk bana hiç yakışmaz."

Gösterdiği şey turuncu saçlı bir kızın olduğu dergi sayfasıydı.

Önüne gelmiş saçlarını elimle kulağının arkasına attım.

"Öyle deme Jennie, sana her şey yakışır."

Dediğimi duyduğunda yüzünde utançla karışık bir gülümseme meydana gelmişti.

"Şey... Hani saçlarını boyatmak istiyordun ya, bu renge boyayalım mı?"

Renk güzeldi ve eğer o da istiyorsa bu renge boyatabilirdim.

"Olur tabii. O zaman ben hazırlanayım kuaföre gider boyatırız. Belki senin saçını da boyatırız."

Hazırlanmak adına odama gidecekken Jennie kolumdan tutup beni durdurdu.

"Aslında şey... Kuaförün ben olmak istiyorum, saçların benim dokunuşlarımla yeni rengine bürünsün istiyorum."

"T-tamam o zaman, saç boyası alalım sen boyarsın saçlarımı."

Geç gelen bölüm için özür dilerim :(

✭Neighbour Downstairs✭ •jenlisa•gxg•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin