Benim En büyük Düşmanım Zaman »

48 8 21
                                    

Düzenlendi »\/

10 Yıl önce :

Benim hayatımdaki en büyük düşman zamandır.

Herzaman ki gibi mutlu başlayan gündüzün ardından gecenin karanlığında 23 yaşındaki genç adama gelen telefon sesiyle genç kadın uykusundan kalkıp eşinin çalan telefonuna bakarak kocasını tatlı uykusundan uyandırmak istemez .Ekranda gördüğü kişiyle uyku sersemligini üzerinden atıp yataktan kalkıp telefonu açtıktan sonra korkuyla kulağına götüren kadın

" Hayırdır abi ?" derken bile sesi titreyen kadının kötü bir haber alacağı bütün bedenin sararken ağlamaklı gelen abisinin sesiyle korku bedenini kast katı kesmiştir

" Eylül kardeşim b_ben nasıl söyleyecegimi bilmiyorum ..!"
dediğinde kadın olduğu yerde dona kaldı ne bir adım ileri gidebiliyor ne de geri ne kadar sakin kalmaya çalışsada duyacaklarından korktuğu için sesi dahi çıkmaz oldu kardeşi tekrar kendini toplayıp

" Eylül başımız sağolsun babam ! Babamı kaybettik !"

dediğin de genç kadının akmaya hazırlanmış yaşlar birer birer yanağında süzülürken aklının yankılan tek sözcük " Babamı kaybettik " kısık çıkan sesiyle

" Nasıl ..." diyebilmişti sadece esmer uzun boylu kadın ,
karşı taraftaki adam elinin tersiyle yüzündeki yaşları silip güçlü durmaya çalışarak

" Eylül babam annemden sonra hiç iyi olmadı yıne onun mezarına gittiğinde yanına yatmış vaziyette bulduğumuzda son kez annem için ağlayıp zayıf bedeni ile onun toprağına sarılırken ölü bir şekilde bulduk hepimiz çok üzgünüz kardeşim gelebilirseniz hemen gelin "

Duydukları karşısında genç kadının kalbine bıçak saplanmış gibi bir sızı hissetti
eli titreyen kadının elinden telefonla birlikte kendine soğuk parkeye diz çöktü . Bu seslere uyanan kumral genç adam yanına baktığında eşini göremeyince üzerinde ki çarşafı fırlatıp ayaklandıgında önüne düşen saçlarını aldırış etmeden etrafa bakındıgında eşini yere diz çökmüş usulca ağlarken görünce göz bebekleri kocam büyüyen adam sevdiği kadının gözünün önünde acı çekmesi ıle yüregi dağlanırken yanına diz çöküp kadının yüzünü avuçlarının içine alıp bir yandan gözündeki yaşı silerken bir yandan ne olduğunu merak ediyordu

"Eylül noldu ?" diyen adam korkuyla sorduğu soru ıle kadın eşinin gözlerinin içine bakarak " B_ba_bamı k_ka_kaybettik !" titreyen sesiyle ağzından zorla çıkmıştı kelimeler .Kumral adam eşinin söylediklerine inanmak istemezcesine kafasını sallayarak " Hayır hayır Eylül sen yanlış anlamışsındır öyle birşey olamaz hayatım lütfen bunun bir şaka olduğunu söyle .." derken onunda gözünden yaşlar akmaya başladı ne kadar kayınbabası olsada öz baba şefkati ile sevmiştı kendisini öz babası gibi severdi eşinin babasını çünkü daha 6 yaşındayken babasını ve annesi kaybetmişti bu yüzden anne ve baba sevgisini eşinin ailesinde bulmuştu .
Eylül eşinin mavi gözlerinin içine bakarak yüzünü avuçlarının içine alıp alnını alnına değdirirken " Gitmemiz gerek Türkiyeye .." dediğinde eşi hemen ayağa kalkıp karısınında kalkmasına yardım ederek " Eylül hadi ben kızımızı uyandırıp geliyorum sende küçük bir çanta hazırla arabaya geç hemen gidiyoruz " demesiyle odadan ayrılan genç adam küçük kızının odasına girerek dolabındans bir kaç parça eşyasını küçük bir çantaya doldurup montunu da eline alıp kızının başucunasıl gelip

AŞK ENGEL TANIMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin