"Ohhh biraz da orayı. Sağ yap sağ biraz aşşağı oh tamam kaşı kaşı kaşı."
Şu an ne mi yapıyorum. Küçük kardeşime gecenin zebanilerinin eserlerini kaşıtıyorum.
Allah aşkına sen 4. kaburgamla 5. Kaburga arasındaki 22° ye 36° kordinatlarını nasıl ısırdın. Allahtan kork. Git elimi ısır o yataktan iki metre uzakta olan bacağımı ısır yani neden orası.
"Azraaaaaağ" Annem bacağını köpek ısırmış bağırışıyla beni çağırıyordu sanırım. "Efendiim aneeeeeeğ" diye aynı bağırışla karşılık verdim. Alt tarafı o mutfakta bende üç adım ötedeki odamdaydım. "Gelde şu salatayı yap." dedi. Sanki az önce imdat çığlığı atan o değilmiş gibi sakin bir ses tonuyla. "Allanı seversen ben mi yapıyım yani emin misin. 3 ayım dolmadı." evet en son bi su içicem diye buzdolabının altında kalmıştım. Annem de 3 ay mutfağa girme diye üç gün söylenmişti. En son uyurken "bu çocuk benim değil" diye sayıklıyodu. Psikoloji hiç iyi durumda değil. "Ben doldurdum kaldır o kıçını yerden diye söylüyorum. Misafir var bugün yardım et." Göz devirip salata tahtasını çıkartmaya koyuldum. Derken tavayı tutmuşum yanlışlıkla kolu elimde kaldı."Anneee bununla ne pişiyor." dedim haberim yokmuş gibi kulpu anneme uzatıp. "Ayyy allahım daha gireli 1 dakka oldu kırdın mı hemen." Annem sanırım fenalık geçiriyodu. "Ne alakası var ben bunu burdan buldum."
Bak hala konuşuyo." Terliği kafama yediğimde tahtayı bulup ayağa kalktım (kafamı tezgaha vurarak)
Ayı böğürmesi gibi ses çıkarttığımda annem el açmış dua ediyordu tüpün başında.
***
Annem Sevim teyzeye vukuatlerimi anlatırken elimdeki dolu çay bardağına odaklanmış özenle yürüyordum.
Ayrıca salata yaparkende elimi iki yerden kesmiştim. Onun da acısıyla Mehmet amcanın müsait yerlerine çayı dökmekten korkuyordum. Sağ selamet çayı sehpaya ulaştırdım. Arkamı döndüğümde annem lafını kesmiş duygulanmış gözlerle bana bakıyordu. Babam desen şükrediyordu Allah'a. Tabi gelen misafirler işin bu ciddiyetini bilmiyorlardı. Yerime doğru oturdum. Ben niye burdayım temalı bakışımı attım boş duvara. " Okul nasıl gidiyor kızım." diye sordu Mehmet amca. Sanki tus sınavının yıldızlı sorusunu sormuş bi edayla bana bakarak. "Okul nasıl gitsin. Duruyo öyle yani." diye geçiştirdim kötü derslerin üzerine toprak atmiş gibi. Bikere ben çalışkan bi insandım. Hocalar puan vermeyi bilmiyordu. "Hahahaha onu mu soruyorum kızım." sanki onu sorsan normal olurmuş gibi. "İyi iyi yıllardır aynı soruya maruz kalıyorumda hani belki bi değişiklik vardır diye bi kontrol ediyim dedim." dedim açık sözlülükle. Yani nedir bu soru kalıplaşmış ama hiçbir mantığı bulunmayan.
***
Sabah uyandığımda güneş ışıkları yüzüme vuruyordu. Tıpkı filmlerdeki gibi- şaka lan annemin o meşhur bağırışıyla yastıkla yorganla ne yaşamışsam artık gece öyle dinazor gibi açtım gözümü. Yatakta oturur pozisyonda durup bir süre tarlası yanmış köylü gibi duvara baktım. "Uyaaan artık." diye bi çığlık geldi içerden. Bu kadının kesin kulağıyla bi sorunu falan vardı. Tuvalete girip işimi hallettim. Dolabın önüne amele oturuşu yapıp anneme "Giyecek hiçbir şeyim yooook" diye bağırdım. Kapıyı açıp gelen annem "Kızım ne demek giyecek bir şeyim yok. Bugün pazartesi okul forman yerine abiye falan mı giymeyi planlıyorsun." diye mantıklı bir konuşma yaptı. "Haa öyle miydi? Doğru pardon hatlar karıştı."
Annem cıkcıklayarak çıktı odadan. Bir yandan da benim beynimi sorgulayarak.
***
Bir saatin sonunda Aslı ile Akın'ı beklemekten ağaç olup meyve verme durumuna geçmiştim ki sonunda geldiler.
Önünde durduğum manavı işaret ederek "Meyveler satışa sunuldu bile" siye yapmacık bi reklam yaptım. Tabi benim hayalim magmum reklamı gibi cool gerçektekini sizlere bırakıyorum.
"Alt tarafı 5 dakkadır bekliyosun Arza." Sakarlığımdan dolayı Arza diyordu bu ikisi bana. "Olt torofo boş dokko boklodon orzo. 6 dakkadır bekliyorum burda ne demek 5 dakka." Ayıp yani burda beklemişim yani. "Herkese selamlaaar" dedi. Bir ses. Aha geldi gönlümün efendisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKARZEDE
Humor"Allaaaah kaç lan. Allah'ım bu 5. kez oldu. köşedeki manavın tezgahını devirdiğim. Bırakmıyo da peşimi. Yaşlı amcayı atlet yaptık iyi mi... okurken haykırarak güleceğiniz bir hikaye sizleri bekliyor..