-1

5 0 0
                                    

Kütüphanedeyim her zamanki gibi . Aslında burası hem yatak odam hem kütüpkanemdi . Durumumuz elverdiği kadarınca annemdem bir kitap odası rica etmiştim tabi bu odanın yapılma kararı verilene dek annemle ufak ufak kavgalar olmuştu aramızda.

Neyseki sonunda benim ollmuştu .

Bu düşüncelerimden ayrılma sebebim annemin "hey!" diye seslenmesi olmuştu  . Bazen kitabımı okurken konudan tamamen farklı düşünceler içinde bulurdum kendimi şuanda onlardan birisi olmuştu .
Kitabı kapatıp annemin sesinin geldiği yere mutfağa gittim . Yaklaştıkca yemek sesleri çoğalıyordu " Efendim " dedim sakince . Annem ise sinirliydi çünkü ona göre geç kalmıştım " git bakkaldan ekmekle salça al " dedi . Hiç itiraz etmeden "tamam" dedim tam gidiyordum ki mutdağın kapısından annemin sadece başımı görebileceği şekilde başımı çıkarttım ve "Acelesi varmı ?" diye şirin şirin sordum
Oyalanmak istiyrodum .
Bunu oda biliyordu ve "yok ama geç kalma da " dedi  " o bunları söylerken bir yandan odama doğru koşturup "teşekkürleeeğr " diye bağırdım  .
Odamadaki aynadan üzerime baktım dışarı çıkılabilir diye düşündükten sonra ellerime baktım siyah ojelerim vardı biraz yıpranmış gözüküyordular . Birinin fark etmesi için yakından bakması gerekirdi  siyahı severdim .
Siyah ojeyi zaten severdim ama kaneki ken den sonra aşık olmuştum
Ve ellerimden hiç eksik olmazdı . Bunları düşünürken annemün yanına gitmiitim bile "Anne para? " dedim "ayakkabılığın üstündekini al " dedi "tamaaam" diye seslenip parayı ordan aldım anahtarlıktan anahtarımı da alıp kapıyı açtım mint yeşili spor ayakkabılarımı da giydikten sonra merdivenlerden aşağı inmeye başladım .
Apartmandan çıktığımda hava akşam üstü güneş batmak üzereydi . Tabiki de binalardan görünmüyordu .
Gök yüzü hep ilgimi çekerdi bulutların her saniye renklerinin ve şekillerin farklı oluşu ilginç ve bir o kadarda muhteşem gelir hep .
Ben bunları düşünürken sokağın başına gelmiştim bile . Bakkala uzun yoldan gidecektim . Bakkal gittiğim yönün tam zıt istikametindeydi .
Yürüdüm gündüze göre boşalmaya başlıyan sokakları ama burası istanbıldu
Yaşam hiç bir zaman bitmek bilmez ,
Hatta gece başlardı bütün herşey
Gece gezilmesi gereken yerler Vardı bence . Çamlıca tepesi gibi sülaymaniye gibi falan filan
Neyse 
Git git sıkılmıştım sanırım bu günlük  bu kadar yeterliydi .
Evden sadece üç sokak ilerlemiştim farklı bir yoldan  eve doğru yirimeye devam ettim .

*** *** ***

Alp abiye elimdeki salça ve ekmeğin parasını uzattım o sırada alp abi elimdekileri alıp poşete koydu para üstünü de aldıktan sonra hayırlı işler dedim tam çıkacaktım ki "hey" diye adımı seslenmesiyle durdum aslında aramızda bir yaş vardı ama ben samimi olmak için  ona abi derdim. zaten birlikte büyümüştük .
Düşüncelerimden sıyrılıp "efendim" dedim  " şey.. Yarın işin yoksa sinemada uzun zamandır beklediğim bi film vardı beniml gelirmisin diycektim " dedi sanki biraz cekiniyorsu sorarken. Neden çekinmişti ki ?  Zaten büşra kevser ablam ve efecanla birlikte hep sinemaya giderdik . 
Neyse .
Bahsettiği filmi biliyordum ve gitmek icin annemin kulağına su kaçırmıştım bile alp abilerle gittiğimi duyarsa izin verirdi alpe güveniyordu annem .
Babam olmadığı için korumacıkdı hatta bazen fazla korumacı olabiliyordu .
"Tabiki de olur bende zaten gitmek istiyordum" mutlulukla konuştum        " harika yarın görüşürüz o zaman"  dedi ve gülümseyerek "tamam" dedim   

***
çoktan hava karamıştı .Tam karşıdan karşıya geçecektim ki bir arabanın farlarının gözüme çarpmasıyla far görmüş tavşana döndüm ve kala kaldım . O anki korkuyla elimdekileri yere atmıştım      
'şşıırt ' diye bi sesle birlikte arabanın ani firen yapmasınla çıkan o cığlık sesi karışmıştı  korkuyla gözlerimi açtığımda yerde olduğumu fark ettim. heryerim uyuşmuştu .
Yerdeki kırmızı sıvıyı görmemle tekrar gözlerimi kapadım sanırım ayaklarım paramparça olmuştu be o sıvıda kandı ve artık yürüyemiğeceğim için ağlamaya başlamıştım . Hıçkırıklarımın arasından " İyimisin ?  Eğer iyiysen kalk yerden acelem var " dediğini duydum birisinin ve gözlerimi yeniden açtım.
sinirin bozulmuştu
"Ayaklarım koptu farkındamısın?" diye bağırdım.  ağladığım için seaim biraz boğuk çıkmıştı .
Arabanın farlarının çok yakınında olğum için  benimle konuşan kişiyi göremiyordum
" En son baktığımda ordalardı zırlamayı kes ve arabamın önünden çekil " dedi sesinde alay vardı  daha sinitrlendim ve arabaya baktım dizlerime arabanın altındaydım ve ayak parmaklarımı spor ayakkabım içinden oynattım  yerindeydi .
Sessizce oh çektim .
peki o kırmızı sıvı neydi ?
Hemen aya kaltım ve yere baktım ve yanaklarımın kızardığını hissettim .
Çünkü yerdeki kırmızı sıvı demir kutusundan fışkırmış salçadan başkası değildi . Daha cok utandım .
Kafamı sağa cevirğimdeyse beni izleyen bir adet  çarpıcı beyfendiyi gördüm
Bana çarptığı için ona böyle demiştim
Evet . Evet onun adı çarpıcı olmalıydı .
" İnsan biraz kibar olur öldüğümü sandım " dedim " Ama ölmedin " dedi bu sefer sesi sakindi " hem kibar olmak için vaktim yok " dedi kendini beğenmişçe . Ona doğru yaklaştım ve " seninle uğraşamam bay çarpıcı benimde acelem var " dedim ve dediğim şeyin son anda farkına vardım ona koyduğum ismi sesli söylemiştim . Kesin yanlış anladı .
Off . Bana tekrar çarpmasını ve bu sefer sağ bırakmamasını rica etsem ne olur acaba diye düşündüm içimden.
Arkamdan kahkaha sesi geldi  ona döndüm ve cam gibi mavi gözleri parlamıştı sanki .
Ne  güzel gülmüştü .
Arkamı dönüp "şeyy neyse görüşürüz"  dedim ve koşmaya başladım " görüşmeyiz" dediğini duymuştum   koşarak apartmana girdim ve hızla merdivenleri çıktım yanaklarımın içinde alevler vardı sanki . kesin kızarmıştım .
Oyy oy.  Rezil oldum  güzel kahkahalı çarpıcı beye  . Dairenin kapısının önünde dırdum ve kapıyı çaldım .off aklım neredeydi hemen gebimden anahtarı cıkarıp deliği tutturmaya çalışırken kapı açıldı. Ve açan kiçi ablamdı " madem anahtarın var ne diye kapıyı çalıyorsun "diye  sinirle konuştu " hihii ... Unutmuşum-" derken kapı yüzüme çarpıldı ve geriye sendeledim. Gerçekten cok çabuk sinirlenen biriydi .
Neyse haklı sayılır diye içimden gecirdim . Kapıyı bu sefer kendi anahtarımla açıp içeri girdim .
Mutfağın önünden geçerken annem     
" aldıkların nerde ?" diye sorunca aklıma gelmişti . Annema bakıp sırıttım " şöyleki canım anneciğim" diyip konuyu gayet sade bir şekikde anlattım ve o akşam gayet açık renkli ve salçasız bi çorba içtik 
Annem ise ekmek yerine zıkkım yememi önerdi sakince(!) .
İyi fikirdi . 
Öyle yaptım bende .
Bir an önce başımdan gecenleri ablama ve bizim kızlara anlatmak istiyordum.
Ve tabi sinemayıda söyliyecektim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 16, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SALÇA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin