Aşk bazen hiç tanımadığındır... Hiç öpmediğin, hiç ellerini tutmadığındır. Hatta aşk öyle bir şeydir ki; aldığın nefestedir. Üflediğin sigara dumanındadır, bazen gözlerinin baktığı yerde ama göremediğindir.
Bir kadının haksız göz yaşındadır aşk, bir erkeğin küfründe de olabileceği gibi. Bazen gemiyle yarışan bir yunusun gözlerindedir, bazense bir kaptanın apoletinde.
Yerini kestirebilir misiniz sahiden. İşte burada, işte bu diyebileceğiniz bir şey midir aşk? Yoksa sadece hissettiğinizi sandığınız şeylerin arasında bir toz parçası mıdır?
Denizde de olabilir mi aşk? Mesela dalgaların sesinde midir? Yoksa bir köprünün ayağına konuşlanmış midyenin kabuğunda mı? Aradığınızda bulamazsınız belki ama aşk bazen annenin kokusundadır. Pilavda da olabilir.
Bazen en yüksek binanın tepesindeki kırmızı ışıktadır, bazense bir köpeğin sesinde...
Sahi gözünüzle gördünüz mü hiç? Ya da işitmeyi denediniz mi onu?
Hissettiğiniz geçer bir şekilde, ya yaşamayı denediğinizde? B
azen bir körün karanlığında, bir dilsizin dudaklarında olabileceğini de mi düşünmediniz peki?
Yaşam savaşı içerisinde üç beş göz yaşınıza hapsettiğiniz, anlık mutluluklarla avuttuğunuz o aşk, hiç bir yerdedir, aynı her yerde olduğu gibi...