TheGThe ile keyifli bir röportaj yaptık. İyi okumalar.
Boş musun? Röportaj yapalım. (Ricaya bak ricaya...)
Evet.
Bize kendinden bahseder misin?
Tamam, yaşımı söylemeyeceğim ama 10.sınıfa geçtim. Karabükte yaşıyorum ve bu kadar. Kendimden bahsetmekte iyi değilim pek :')
Bir portreye, bir şarkıya yada bir kitaba tutsak olsan bu ne olurdu?
Kitap olsaydı Guy De Maupassant'ın Mutluluk kitabı olurdu. Bir portre olsa İnci Küpeli Kız olurdu. Birini seçemezdim ama.
Bulutları bir renge boyasan hangi renge boyardın?
Bulutları yıldızların önünü kapatmayacak bir renge boyardım.
Bir kitaba hapsolsan?
Küçük Prense veya Mutluluk. Yukarıda yazarını verdiğim.
Yıldız kaydığında dilek tutar mısın?
Tutmazdım sanırım, zaten hiç de yıldız kayarken görmedim.
Bir şarkı nakaratına takılı kalsan?
'O kadar şey varki sana sustuğum.'
Kendini üç kelime ile tanımlasan?
Emin değil, bilmiyor, arada kalmış.
Hayalinin ülkesi var mı?
Var, isim koyamadım henüz.
Vazgeçemediğin bir şey var mı?
Vazgeçemediğim birçok şey var. Bağımlılıklar, müzikler insanlar.
Sözlükten bir kelime silme şansınız olsa hangisini silerdin?
Hiçbirini silmezdim, burası dünya ve kötülükleri ile kalsın.
Hangi ünlü yazar döneminde yaşamak isterdin?
Victor Hugo ama denk gelirse Dostoyevski.
Neyi değiştirmek isterdin Dünya üzerinde?
Dünya böyle kalsın, ben cennetimi değiştirmek isterdim.
Mutluluğun için neyden vazgeçersin?
Mutlu olduğumda durup şüphe ediyorum. Bir şeyden vazgeçmezdim.
Hangi yüzyılda yaşamak isterdin?
19 ama bir sebebi yok.
Yazarken en zorlandığın karakterin kim?
Bir kadın karakter olması lazımdı bunun ama aslında Sadece Karanlık'taki Pars'ı kitaba aktarabilmekte çok zorlanıyorum.
Kaç yaşında yazmaya başladın?
Bilmiyorum. Biri kalem vermişti bir ara elime, o zaman başladım. Ondan öncesinde yalnızca susar ve izlerdim.
Röportaj için teşekkürler.
