İthaf : isra368
•Eun Bi / Yağmur 'dan•
2 saatin sonunda çoğu konu bitmişti. Yerimden kalktım ve mutfağa gittim. Işığı açınca masada oturan babamı görmemle irkilmem bir oldu.
"Baba bu saatte tek başına napıyorsun?" dedim. (Türkçe)
"Düşünüyodum"
"Neyi?"
"Türkiye'yi, oradaki arkadaşlarımı vs."
"Baba, sende özlemedin mi ülkeni? Gidelim işte. Ben Koreliysem yarı da Türk'üm. Orasıda benim ülkem. Oraya gitmek, orda yaşamak benim de hakkım hadi yaa"
"Annenle konuşur bir karar alırız"
"Olumlu olsun ama olur mu?" dedim ve gülerek babama sarıldım.
***
Sabah çalan alarmla yerimden zıpladım. Gece pek uyuyamamıştım. Gerçi ne zaman uyuyabiliyordum ki?
Yataktan kalktım ve tuvalete gidip elimi, yüzümü yıkadım. Aynada ki yansımamla göz göze geldiğimde anlamsızca bakmaya devam ettim. Daha sonra kapıyı açıp, çıktım.
Guruldayan karnımla mutfağa yöneldim. Evde tektim yine. Buzdolabını açıp bir meyve suyu aldım. Bardak ta çıkardıktan sonra meyve suyunu ona boşalttım. Dünden kalan minik keklerden çıkardım. Ve yemeye başladım. Karnım doyduktan sonra tekrar banyoya gittim ve dişlerimi fırçaladım.
Odaya dönünce üstüme okul formamızı giydim. Saçlarımı tarayıp, biraz makyaj yaptım. Çantamı da alıp evden çıktım. Okulum evime yakındı, kısa sürede gittim. Sınıfa girdiğimde Yoo Byul ve Joon Hyuk heyecanlı bir şekilde konuşuyorlardı. Joon Hyuk bizim bir diğer yakın arkadaşımızdı ve bana aşıktı. Ama ona aramızda bir şeylerin olmayacağını, bizim iyi dostlar olduğumuzu ve bu dostluğu kaybetmek istemediğimi söylemiştim.
"Günaydın" diyip sırama oturdum.
"Günaydın" dediler.
"Ailen bir şey dedi mi?" dedi Yoo Byul.
"Düşüneceklerini vs. söylediler." dedim.
"Ne hakkında? Aish benden hep birşeyler saklıyosunuz." dedi Joon Hyuk.
"Eun Bi, ailesine Türkiye'de yaşamak istediğini söyledi." dedi Yoo Byul.
"NE?" dedi Joon Hyuk.
Joon Hyuk. Bizim gibi melez değildi.
"Umarım, Türkiye'ye gideriz." dedim.
Ve o sırada yakışıklı sınıf hocamız içeri girdi, ve derse başladık.
***
Okuldan çıktığımızda havanın yağmurlu olması bizi korkutmuşken babamı kapıda arabayla görmemizle sevinçten havalara uçtuk. Joon Hyuk, Yoo Byul ve ben direkt olarak babamın yanına gittik. Babama sarıldım, diğerleri ise başıyla selam verdiler.
"Hadi atlayın bakim arabaya, evinize götürim" dedi ve diğerleri arkaya ben de babamın yanına öne oturunca, babam arabayı sürmeye başladı.
"Okul nasıldı?" diyince hepimiz
"Yorucu" dedik.
Babam güldü ve yola devam etti. İlk önce Joon Hyuk'u eve bıraktı. Yoo Byul'u ailesi zaten bizdeymiş,o yüzden direk bize gittik.
Eve girdiğimizde mis gibi yemek kokuyordu. Anneme ve Yoo Byul'un ailesine selam verdim. Yoo Byul'da aynı şekilde.
Salona oturduk ve onlarda hararetli bir şekilde konuşmaya başladılar. Babam "Kızlar size birsey söylemek istiyoruz" dedi.
Herkes sustu, ve babamı dinlemeye başladı.
"Bundan sonra ki hayatımıza Türkiye'de devam edeceğiz. Yoo Byul ve sen çok yakın arkadaşlarsınız o yüzden sizi de ayırmak istemiyoruz. Ama Yoo Byul'un ailesi buradaki işlerini bırakamıyor. O yüzden Yoo Byul da isterse bizle gelebilir." dedi
Yoo Byul ile çığlık atıp birbirimize sarıldık.
Tabii ki de istiyoduk!
"Tabii ki de isterim." dedi Yoo Byul.
"O zaman en kısa zamanda yolculuk Türkiye'ye!" dedi babam.
Cidden, en sonunda istediğim oluyor.
~Bölüm sonu!🎈~
İthaf isteyen yazabilir🌙
-3.Bölümde görüşmek üzere!🌹-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ GÜZELLERİ // GÜNEY KORE - TÜRKİYE
Teen FictionYarı Türk, Yarı Koreli 2 kızın Türkiye'ye gelmesi ve yaşanan olaylar.. 🌷🌷🌷 Kapak Tasarımı : @aloneangelSK