"Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz enes lütfen gidelim"
"Bencede gidelim"
Dedi ve ikisi birlikte kalktı. Bende hemen ırmağın kolunu sert bir şekilde tuttum.
"Abla... ne yapıyorsun... canım... acıyor"
Kolumu biraz gevşettim.
"Sen ne yapıyorsun ırmak hemen eve gidiyoruz hemen"
"Ama..."
"Hadiii"
Irmak çınarı öptü ve önümden yürümeye başladı. Arada sırada hıçkırıyordu. Valeden arabanın anahtarını aldım ve hemen sürücü koltuğuna geçtim. Irmak kapısını kapar kapamaz gaza bastım. Arabanın içini mustafa ceceli sultanım şarkısı çaldı. Bunu enes bana söylemişti. Ama artık enes yok...
Eve gelince hemen içeri girdik ırmak kosa koşa odasına gitti. Bende yemek yapmak için üzerimi degistirdim. Geceliğimi giydikten sonra mutfağa girdim. Revani hazırlamaya başladım. Çünkü ırmağın en sevdiği tatlıydı. Bende kendime pancake hazırladım. Üzerine nutella koydum. Sonra revaniyi bir tabağa koydum yanına da çatal. Sonra ırmağın odasına gittim. Içeri girdim ırmak ders çalışıyordu.
"Sana revani getirdim"
"Istemiyorum"
Aslında ıstediğini çok iyi biliyordum. Masasının yanına koydum.
"Şuraya koydum yersin"
"Yemiycem"
"Ablacım özür dilerim ama sende öyle yapmamalıydın"
"Ama abla sen beni herkesin içinde rezil ettin"
"Biliyorum ve bundan pişmanım barıştık mi?"
Kafasını evet anlamında salladı. Sonra ayağa kalkıp kollarını boynuma doladı. Bende ellerimi onun beline sardım. 2 dk sonra kapı caldi.
"Ben bakiyim ablacım"
"Tamam irmakcim"
Aşağı birlikte indik kapıyı açtık ama kimse yoktu bizde hemen yemeğimizi yiyip yattık...
Sabah yüzüme gelen güneş ışıklarıyla uyandım. Hemen elimi yüzümü yıkadım ve tuvalete girdim. Sonra odama gelip üzerimi degistirdim.
Irmak ve meryemin kıyafetleri multimedya 👆
Sümeyye