I NEED YOU

91 3 0
                                    

MERHABAA ÖNCELİKLE 3-4 GÜNDÜR HASTALIKDAN ÖLÜYORDUM BU SEBEPLEDE YENİ BÖLÜM YAZAMADIM AMA ŞİMDİ TAVSİYELERİNİZİ DİKKATE ALARAK YENİ BİR BÖLÜM YAZIYORUM UMARIM BEĞENİRSİNİZ. AYRICA ARKADAŞLAR BEN PAZARTESİ VE SALI BİLİYOSUNUZ Kİ TEOG SINAVINA GİRECEĞİM  BU YÜZDENDE KENDİMİ  TOPARLAMAM FALAN DERKEN  BİR SÜRE YAZAMAYACAĞIM BU YÜZDEN BENİ AFFEDİN VE BANA ŞANS DİLEYİN...

NOT:MEDYADA DERİN VAR UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

Kapıyı açtığında yüzüne göz ucuyla bakıp odama gittim.  yatağıma  uzandığımda  yüzünü düşündüm, çok fazla icelemememe rağmen yüzünün detayları kafamın içinden çıkmıyordu. Ondan hoşlanıyormuş gibi değildim hatta biraz itici buldum bile diyebilirim belkide onu asosyal bey diye tanımış olmamdan kaynaklanıyordu, Bilmiyorum...  Çok yoğun bir gün geçirmememe rağmen çok yorgundum  göz kapaklarım resmen kapanmak için savaş veriyorlardı bende fazla direnmedim. zaten hemencicik de uyuyan bir insanım yani yatak gördüğüm zaman bile uykum gelir ...

#########

Telefonumun  mesaj sesiyle irkilip uyandım normalde bu kadar hassas değildir uykum ama sayabildiğim kadarıyla 3. mesajdı. Gözlerimi zorlukla açıp telefonumu elime aldım YUH KAANDAN dikkatinizi çekerim KAANDAN 6 mesaj gelmişiti 

derin aşşağı in.

derin bak trip atmanın sırası değil lütfen aşşağı in önemli.

lütfen aşşağı in biryere gideceğiz. sen gelmezsen bel gelirim yukarı.

yemedi dimii!! dediğin biliyorum evet yemedi derin lütfen aşşağıya in.

aslında evet içimden de tam olarak öyle diyordum.

derin bak aşşağı in seninle konuşman lazım şuan senden başka kimse bana yardım edemez.

sana son mesajım şimdi gelmezsen 10 dk sonra birdaha sen istememdiğin sürece burda olmayacağım.

ayy çok üzüldüm canım yaa burda olmayacakmış şuan bu çocuktan daha fazla nefret ettim hem beni güzellik uykumdan uyandırıyo hemde bidaha gelmicem diye tehtit edermiş gibi mesaj atıyor yaa.
söylenen söylene aşşağı indim kapının önünde beni bekliyordu. ne dicekti acaba çok merak ettim beni bırakma senin kıymetini anladım falan fistan mı dicekti acaba merakımı yatıştımak için yanına yürüdüm. yanağıma yaklaşıp öpmeye kalkıştı ama geri çekildim.

 yok anan!  gelip bide utanmadan öpüyo şerefsiz  sen sevme sonra gel öp sie beçç...

"ne var kaan" dedim.

"özledim" dedi 

"sence özlemek için fazla geç değil mi ?" dedim 

 şuan gerçekten zafer yürüyüşümü yapabilirdim şünkü gerçekten lafı sokmuştum.

"evet haklısın çok geç biliyorum ama özledim anlıyormusun? ÖZ-LE-DİMM"

he bide heceliyo ya ben salağımya anlamıyorum, yok ben salak değil odunum öküzüm "özledim" in ne olduğunu bilmiyorum ya o yüzden heceleme gereği duyuyor. ay yok ben kafa atarım bu çocuğa Valla bak.

"hiçbirşey demeden yüzüne baktım" ama öyle bişey söylemek ister gibi değil bildiğin mal gibi boş boş baktım gözlerine 

"derin seni anlıyorum şaşırdın ama gel geç arabaya sahile gidelim orda konuşalım tamam mı?"

hiçbirşey söylemeden arabaya bindim neden bindiğimide bilmiyorum o an bişey düşünmüyordum. bişey düşünmeyince ne söylenirse onu uygulayan bi beynim var çok saçma. 

yol boyunca camdan dışarı baktım.  onunla aynı arabada olup bağıra bağıra şarkı söylerken kahkahalar atıp yanağına küçük bir öpücük  bırakmamak hatta radyoyu bile açmamak o kadar garip ve hüzünlüydü ki ağlamamak için kendimi zor tuttum. o benim için sadece aşık olduğum bir eski sevgili değildi, o benim için; hiçkimsenin yanında onun yanında olduğum kadar rahat olamadığım , daha önce ondan başka kimsenin görmediği duygusal romantik halimi ortaya çıkardığım, yanında deliler gibi eğlendiğim hayatımdaki tek varlığım beni hayata bağlayan tek şeydi ve şimdi aynı araba  olmamıza rağmen iki yabancı gibiydik. birinin bu sessizliği gerçekten bozması gerekiyordu çünkü böyle devam ederse bende özledim diyicektim kii kaan konuşmaya başladı.

"burda ki eski günlerimizi hatırlıyor musun?"

"hangi eski günlerizi? he senin bana seni sevmedim sevemedim denedim ama olmadı demeden önceki günlerizmi ? onlardan bahsediyorsan evet hatırlıyorum hepsini" dedim

bugün formumdayım yine bir an içimden telefonu çıkarıp "laf sokma keyff" diyip selfie çekesim geldi  o derece yeanii.

"yapma derin lütfen sana herşeyi anlatıcam ama bunu arabada konuşmak istemiyorum "


 aynen öyle çok güzel herşeyin bittiği yere gidiyorduk benden ayrıldığı sahile gidiyorduk. orada ne olacağını bilmiyorum ama içimden bi ses yine ağlayacaksın diyordu.

araba durdduğunda saniyesinde indim inerkende kapıyı birazcık çarpiyim de havam olsun düşüncesiyle çarptım ama galiba biraz fazla çarpmış olmalıydım ki bütün sahilin irkilerek bana baktığını far ettim. bugün ne vardı böyle sahil bu kadar kalabalıktı.

kapıyı çarpıp yürümeye başladım ayrıldığımız zaman kaanın beni beklediği yere gittim. durup bak beni buraya sadece özledim demek için getirdiysen sana gerçekten herkesin içinde kafa atarım kaaan ! OK

ya yok aslında başka şey dicektim ama şeyyy lütfen kabul et olurmu ?? 


kafamı geri atıp kahkaha attım,  Yoksa bana çıkma teklifi mi ediceksin ? dedim sırıtarak.


tam olarak değil ama onun gibi bişey derin lütfen kabul et. dedi


sırıtırken bir anda yüz ifadem değişiti. Ne diyosun sen bee dalga geçmeye mi çağırdın beni buraya ? kaan bana şuan seni öldürmemem için bi sebep söyle, söyle geçerli bi sebebin yoksa seni gerçekten öldürebilirim yoksa.


bir anda o sırıtmaya başladı.


Valla gerizekalı bu çocuk öldürürüm seni diyorum gülüyo mal .


ımm beni öldürmemen için bi sebep bi dk düşünüyorumm...


bunları söylerken bana yavaş yavaş yaklaşmıştı ve nerdeyse burunlarımız birbirine değiyordu. bide arsız ne dese beğenirsiniz.


çünkü bana ne kadar kızgın olsanda bana aşıksın, sana seni sevmiyorum dediğime rağman bana hala AŞIKSIN. dedi


Birşey söylememe izin vermeden beni öpmeye başladı. O an ondan hem nefret ettiğimi düşünüyordum hemde acaba haklımı? diye içimden geçirdim hayır bu gerçek olamaz birden kendimi çektim ve ona ağır bi tokat attım, neden attım bilmiyorum ya gerçek buydu ve ben bunu kabullenmemek için tokat atmıştım yada ona gerçekten kızmıştım şuan ne hissetiğimi anlayamayacak kadar afallamıştım.


şaşırmış bir şekilde bana bakıyordu canı gerçekten acımış gibi gözüküyordu. ne diyorum ben yaa hala onu düşünüyordum


içimdeki sesin iç güdüleri gidüler yada her neyseler onlar çok kuvvetliymiş nasıl oluyor bilmiyorum ama öyleymiş çünkü ağlamamak için kendimi zor tutuyordum gerçekten canım acıyordu öce küçük küçük damlalar akıyordu yere bakarak ağlıyordum  bi anlığına durdum ne yapacağımı şaşırdım kafamı kaldırıp kaana baktım biryandan da ağlamamı durdurmaya çalışıyordum ama gittikçe şiddetleniyordu sonra küçük bir kahkaha attım, ah çok güzel insanlar etrafıma toplanıyor yaşlı teyzeler yanımı gelip beni teselli etmeye çalışıyor bi andanda kaana tip tip bakıyorlardı benim önümde kızın biri durup bana acır gibi bakıyordu ben olsam bende öyle bakardım çünkü gözlerinden durmak sızın yaş akarken kahkaha atan birini hayatında kaç kez görebilirsin ki ? 


güçsüz kalıp dizlerimin üstüne düştüm kafamı kaldırıp kaana neden dermiş gibi baktım boynundaki damarları çıkmıştı ve kızarmıştı gözleri hafiften dolmaya başladı ayağa kalkıp ağlama ağlamana değecek birşey yok senin için önemli birşey değil her ne olursa olsun benim için ağlamanı istemiyorum ucunda ölümüm olsa bile diyip gittim. sahile arabayla gitmiş olmama rağmen 5 dakika civarı yürüdüm bulunduğum yerden oturduğumuz bina gözüküyordu ne kadar ağlarken göremeyen gözlerimle baksamda. karşıya geçmek için yeltendiğimde en son hatırladığım çevredeki insanların çığlıkları belimdeki ağır darbe ve fren sesi...

MY LİFEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin