DO NOT ENTER! Bölüm 1

188 12 27
                                    

Okula adımımı basamayacağımı düşünüyordum ama girdim işte . Okulun ilk günü . Yürüyorum . Etrafta havalı gençler var . Harika görünüyorlar . Okulun ilk günü olduğu için iyice bir hazırlanmışlar . Gözlemlerime göre ilk gün heyecanı ve yeni arkadaşlar edinecek olmanın mutluluğunu yaşıyorlar. Onlar benim yaşıtlarım . Kendime bakmaya korkuyorum . Törenin yapılacağı yere yürüdüm . Yaşlı ve gözlüklü bir adam , müdürümüz , konuşmayı yaptı . Bizden çok beklentileri vardı . Hepsinin arasında ben yaşayan bir ölüydüm.

Sınıf 9/B'ymiş . Törenden sonra binanın kapısında asılı kağıttan öğrendim . İkinci kata çıktım . İlk 9/A ve sonra 9/B . Kapıdan girerken hala koridorda öğrenciler sınıflarını arıyorlardı . Etrafıma bakmadan sıralara yöneldim. En ön ve en arka sıralar çoktan dolmuştu . İlk kümede sondan ikinci sıraya oturdum . Birbirlerinin yanına gidip arkadaş olmaya çalışanlar ve ilk günden kız tavlamaya çalışanlar var . Ben sadece oturuyorum . Zil çaldı ve çok geçmeden içeri orta yaşlarda bir kadın girdi .

Sınıf öğretmenimizmiş . Dediklerine kulak vermek için yüzüne baktım . Onun da bana baktığını fark ettim . İyi misin? dedi . O an herşey dondu, sesler kesildi ve dünya bulanıklaştı . O an sadece öğretmeni gördüm . Bu sadece birkaç saniye sürdü . Biraz sonra herşey eskisi gibi oldu . Tekrar sordu : "İyi misin ? " . Yine donmuş bakıyordum . "Kızım konuşsana !" dedi . Bir anda kendime geldim ve "İ-iyiyim" deyip kafamı hemen önüme çevirdim . Sıraya bakıyordum . O da biraz baktıktan sonra yerine oturdu .

Klasik dönem konuşması yaptı ve öğütler verdi.Ders boyunca bir kere bile başımı kaldırmadım . Zil çalınca rahatladım ve kulaklığımı taktım . Son dinlediğimde sırada kalan şarkı first love çalıyordu . Boş bakışlarla merdivenlerden aşağıya inip arka bahçeye girdim . Kısa bir duvara oturup boş boş bakmaya başladım . Zil sesiyle kendime geldiğimde tam bakişlarımı çevirdiğim yerde bir çocuk karşımda durmuş bana bakıyordu . Aldırmayıp sınıfa gittim . İlk gün olduğu için fazla ders işlemedik . Bu güne dair değişik başka bir şey hatırlamıyorum .

Okuldan çıkarken babamın sözleri aklıma geldi "Sen domuzun tekisin seni okula göndermeyeceğim hadi bakalım ne yapacaksın?" Suratımdaki o psikopat ifade daha da kotü bir hal aldı . Sonradan aklıma geldi . Neden kimse benimle arkadaş olmaya çalışmamıştı? Belki de bu korkunç suratımdandır . Ben de sevmiyorum bu suratı . Haklılar . Zaten pek iyi bir gorüntüm de yok . Sanırım onların yanında komik duruyorum . Belki de sadece benim kafamdaki saçmalıklar bunlar ama beni bırakmadan, gittiğim her yere geliyor bu düşünceler . 

Bahçenin kapısına adım atmadan dönüp okulun yurduna baktım. Buraya gelmeyi çok istemiştim . Evde mutlu olamıyordum ve derslerime gerçekten bağlı kalmak istiyordum . Artık istediğim mutluluk da değildi zaten . Sadece yaşamam gerektiği gibi yaşayıp ölmekti hayattaki amacım . Ama başaramadım . Yurda gelemedim. Birkaç saniyede o anları hatırladım ve gözüm yurt kapısına kaydı . Sabah bana bakan çocuğu içeri dönük gördüm ve ilginç olan yine kafasını çevirmiş bana bakıyordu . Önüme döndüm ve okuldan uzaklaştım . 

Eve geç gitmeyi istiyordum . Aslında eve hiç dönmek istemiyordum ama mecburdum . Saate baktım ve hiii ! Otobüsü kaçırmamak için durağa koştum . Ama içimden kaçırmak için dualarım eksik olmuyordu . Bütün nefesimle koşmuş olsam da tam karşıdan karşıya geçecekken otobüs önümden geçti . Mutluydum . Biliyorum çok sürmeyecek . Kulaklıklardan birini takıp diğerini sarkıttım çünkü yoldayken ikisini de takmanın tehlikeli olacağını düşünürüm . Müziği kapatmayı unutmuşum ve çalmaya devam edip tekrar favori şarkım first love'a gelmiş . Beklediğim 40 dakika boyunca hep o şarkıyı yineledim ve yol boyunca da o çaldı .

 Eve döndüğümde babam gülümsedi . "Hanfendi geldi" Gülümsemeye çalıştım . Yatak odasına gidip kapıyı kapattım . Üstümü değiştirip yemek yedikten sonra kitaplara göz atmaya karar verdim .Birkaç soru çözmeye çalıştım ve başardım . Tamam dedim Nil ! 4 yılını sorunsuz atlat . Gerisi daha rahat olacak . Aklıma o garip çocuk geldi . Niye bana garip garip bakıyordu ki ?Benimle ne sorunu vardı ? Sanırım çirkin insanlardan gıcık kapan tiplerdendi . Aman banane ! Bunca sorunun içinde onu düşünemem .. Babam seslendi : Nil bana su getir . Mutfağa gidip bardak dolabını açtım . Bir bardağı alıp içini kontrol ettim . Annem yine temiz yıkamamış . Onu geri koyup başka bir bardak aldım . Sonra dolabı açıp en soğuk suyu seçmeye çalıştım . Nihayet suyu doldurup yerine teslim ettim ama duyduğum söz "Allah razı olmasın"dı . Aslında bu laflar iğrençti ve midemi bulandırıyordu . Ama ben bu sözlerle büyüdüm . Neden benim hayatım böyle ki ? Milyar insanın içinden neden benimkiler ?


Vote vermeyi unutmayın lütfen 

10 vote sonra ikinci bölüm 

Do Not Enter!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin