BÖLÜM -1-

19 2 0
                                    

Ben Simay , 23 yaşındayım ve bir bankada yönetici olarak çalışıyorum , evli miyim tabiki hayır , Doğru dürüst sevgilim bile olmadı. Kariyer peşindeyken vakit bulamadım sanırım,
Çok iyi bir eğitim aldım gerek yurtdışı gerek Erasmus gerek work and travel...
Şimdi yapabildiklerimi , öğrendiklerimi kanıtlamam gerekiyordu.
Sizin hayatınızı sizin yerine yaşayan bir aileniz varsa buna mecbursunuz demektir. Ne demek istediğimi zamanla göreceksiniz.

Arabamla herzaman ki gibi bankanın yolunu tutarken aynı zamanda radyoda en sevdiğim şarkı çalıyordu. Bu şarkı ne zaman çalsa hep istemeden söyleme isteğim oluyor hafif mırıldanarakta olsa yaparım bunu
"One, don't pick up the phone
You know he's only calling' couse he's drunk and alone
Two, don't let him in
You'll have to kick him out again
Theree, don't be his friend
You know you're gonna wake up in his bed in the morning
And if you're under him, you ain't getting over him"
En sevdiğim yeri burasıydı ve bir an gerçekten kendimi kaptırmış şarkı söylerken ışıklara yaklaşmış sayılırdım derken aniden önüme bir şey fırladı ve sonra yok oldu panikten frene basmıştım ve araba aniden durunca ben bile yerimden sarsılmıştım galiba radyo sesiyle hızıda arttırmış olmalıyım.

Arkamdan birinin daha vurduğunu hissedince tekrar sarsıldım ve arkama baktım. Açık mavi küçük bir arabaydı ve şoför koltuğunu göremiyordum. Zaten kaza yapma olasılığım veya birine bir şeye vurma olasılığıma yeterince sinirlenmişken tecrübesiz bir sürücüyü hiç çekemeyecektim.

Bir hışımla arabadan inerken aynı anda da bağırıyordum " ya sen nasıl bir sürücüsün ya önünde ki araba durmuş bişey var demek ki seninde gelip ona vurman mı gerekiyor illa ? "
O kadar hızlı konuşmuştum ki aradaki birkaç kelimeyi ben bile anlamamıştım ama sinirliyken oluyor yapıcak bişey yok. Derken şoför koltuğunda ki adam sandığım benim yaşlarımda bir erkek bana doğru hışımla yürümeye başlarken " yolun ortasında arabayı frenleyip trafiği aksatan sensin hemen arkandayken vurmamak ne mümkün kadın sürücü işte ya " sesi gittikçe kısıklaşmıştı bir an nefessiz kalmış gibi hissettim ama oydu susmuştu benden mi cevap bekliyordu ? Ne diyebilirdim seni burda görmeyi beklemiyordum mu ?
"Ben ııı şeyy ssaadece " diye gevelerken " noldu sustun birden haklı olduğumu anladın dimi ?"
Ne diyeceğimi bilmiyordum beni tanımamışmıydı? Ben, beni nasıl tanımaz ?
Ama onun yanında ezik olmayacaktım ne olursa olsun artık ödün vermeyecektim , ışık hızında bunları düşünürken " hayır haklı değilsin zararımı ödeyeceksin" dedim birden
" hayatım bir sorun mu var ?" Bu ses tabi ya onun 3 yıllık sevgilisi Zeynep'ti. Birden çok sinirlendim anlamsızca sanki şimdi öğreniyorum sevgili olduklarını benimkide iş.

Araya girme işini bu kızdan daha iyi bilen yoktu herhalde. " bişey yok hallediyoruz " derken arabasına doğru ilerliyordu bende hemen harekete geçip kolundan tutarak " nereye ? daha bitmedi " önce bana sonra kolundaki elime baktı hayırdır der gibi bakıyordu. " daha diyeceklerim bitmedi benim " o masmavi gözlerine hiç bu kadar yakın olmamıştım bu kadar bile ama o bile başımın dönmesine yetti. Daha doğrusu biz hiç bu kadar yakında durmamıştık belki bir kez evet olabilir.

" telefonumu almaya gidiyorum Simay bırakırsan " hemen çektim elimi bu arada Zeynep bize doğru gelmeye başladı bir yandanda " Mert aşkım geç kaldık hallet bir an önce açlıktan ölüyorum " o bunları söylerken bütün sinirlerim beynime toplanmıştı. Sonra bana dönüp " lütfen kusura bakmayın ama acele etseniz iyi edersiniz yetişmemiz gereken bir kahvaltı varda " bende hemen yapıştırdım cevabımı " onu sevgilinize söyleyin bence inat ediyor suçu olmadığına ama zararımı ödemeli değil mi ? Hem bende geç kaldım işime, benim gibi biri nasıl geç kalır ? alt tarafı bir şarkı söyledim hepsi bu , arabama mâl oldu " diye yalancıktan sızlanırken bakışları bana yöneldi gülümseyerek " böyle hızlı konuşurken dili dolanmayan birisinin nasıl şarkı söylediğini merak ettim " alay edercesine söylememişti samimiydi, ama o Mert'in sevgilisiydi hemde 3 yıllık ! Yumuşamamalıydım asla.

Biz konuşurken Mert uzaklaşmış telefonla konuşuyordu ve arada gelip arabalara bakıyordu durumu birine izah ediyordu galiba derken trafik polisi bize doğru ilerlemeye başladı ve durumu anlattık bir çırpıda orda bile Mert'le anlaşamamıştık. Zarar ikiye bölünmüştü ne güzel !

Ben işe nasıl gideceğim diye düşünürken Zeynep bana doğru gelip " istersen seni biz bırakalım bizimki daha iyi durumda hem bir özür olur belki " hala gülümsüyordu. Allahım sen bana sabır ver. Acaba benim yerimde olan birisi ne yapardı bu gülüşlere inanırmıydı kıza iyi davranırmıydı yoksa inadına kötü mü davranırdı. " Daha fazla rahatsızlık vermiyim iki tarafta yeterince mağdur oldu zaten ben bir taksiye atlarım " çocuk gibi dudak büzmeye başlamıştı " aa hiç olmaz cidden hem daha tanışmadık bile ben Zeynep " ne diyecektim prensiplerim arasında eskiden aşık olduğum
çocuğun sevgilisiyle tanışmak yoktu ama maalesef " bende Simay memnun oldum "

Öyle bir ısrar yapmıştı ki bir anda kendimi onların arabasında buldum. Bu arada Mert'le hiç konuşmamıştık. Sadece dikiz aynasından bakmıştı. Bu arabada çok konuşma özelliğimi Zeynep'e bırakmış olmalıyım. Çok saçma ama her konuya girip banada soru soruyordu.
" Simay unuttum canım nereye bırakalım seni ?" Canım mı ? Canım mı ? Nerden gelmiştim ben buraya ? Allahtan belamı istesem bu kadar kötü olmazdı günüm , neden bu kadar kötü geçiyordu ? Halbuki sabah Sinan Akçıl da dinlememiştim. " iş bankası " diyiverdim
Mert'in soğukça " santralda ki mi " dedi sinirle soluyarak " evet " diye cevapladım.

Bankanın önüne geldiğimizde tam inicektim ki bizim müdürü görmemle donakaldım ardından sıkıcı ama gerekli olan ve anlamının arkasına hiçte sığınmayan bir " görüşürüz " diyerek çıktım. Bir oh çekecektim müdürün sesini duymamla ona bile hakkım olmadığını anladım " nerde kaldın Simay işler bekliyor sen yoksun " sesini şefkatli duyduğuma şükrettim ve " trafik kazası geçirdim daha doğrusu arabam geçirdi gördüğünüz gibi arkadaşlar bıraktı " bunun koca bir yalan olduğunu bilse ne yapardı acaba ? yarısı da olsa yalandı, bir kısmı, arkadaş mı gerçekten mi gülme geldi bana. Müdür görmez inşallah.

~~~~~~

Sabah olanları düşünürken önümdeki tahıllı salatayı görmüyordum bile çatalımı elimde tutup hiçbirşeye saplayamıyodum. Ardından aklıma Zeynep geldi ve çatalı oraya buraya hızla ve sinirle saplamaya başladım. Etraftakiler bana bakmaya başladı birden olduğum yere sindim birde deli damgası yemek günümü bitirirdi. Başımı kaldırmamla karşıma Yasmin oturdu " Simay bu hal ne allasen "
Bu kadar anlaşılıyor muydu ya " sabah neler oldu bilemezsin Yasmin " Yasmin benim en yakın iş arkadaşımdı ve şuan öğle arasında en yakın kafeye gidip herzaman yaptığımız gibi yemek yiyorduk daha doğrusu ben salatadan fazlasını yemek istemiyordum. Sabah olanları anlattığımda " oha Simay inanamıyorum eski aşığının sevgilisiyle kanka mı oldun !? " elimle meşhur hemşire hareketiyle sus işareti yaptım " abartma Yasmin o kadar da değil "
" hiç öyle gözükmüyor bidaha karşılaşmazsanız iyi olur gibi " başımı salladım doğru söylüyordu bidaha ne Mert'i ne Zeynep'i görmeye niyetim yoktu üstelik birlikte ! Belki sadece Mert'i olabilirdi.
~~~
Akşam eve girdiğimde tabiki ev boştu çünkü yalnız yaşıyordum. Ailemle yaşama yaşımı bana göre çoktan geçmiştim. Banyoya gidip makyajımı çıkardıktan sonra aynaya baktım bu halimle bile ondan daha güzeldim yani normaldede daha güzeldim aslında.

Saçlarım onunkiler gibi boya sarısı değildi kahverengiydi ve bir ton makyaj yoktu benim yaptığım makyaj no-makeup tu genelde aksine giysilerimde ona göre biraz daha klasik ve şıktı işimden dolayı galiba normalde bende spor giyerdim. Kendimi onunla yarıştırıp karşılaştırdıktan sonra tiple alakalı bişey olmadığını biliyordum.

Yatağıma uzandığımda ilk aklıma gelen Mert'in kolunu tuttuğum oldu ve masmavi gözleri...
O sahne beni gülümsetti sanki içimde birşey hissettim böyle çok tuhaf. Olmaması gereken birşey. Ama beni tanımıştı buna sevinmeliydim . Bana en son neler söylediğinide hatırlıyor muydu acaba ? Sonra arabadayken Mert'in yanındaki kız değilde arkasında ki olmak beni üzmüştü ama belli etmemiştim.Şimdi edebilirdim sol gözümden bir yaş aktı istemsizce. Ne oluyor bana böyle ? İçimden bidaha böyle bir sahneye şahit olmamak için dua ettim. Günün yorgunluğunla uykuya dalmıştım...

Evet arkadaşlar bu benim ilk hikayem. Kurgusunun yarısı gerçek olmakla birlikte yarısı hayal gücüme dayanıyor. Ve ilk olduğu içinde benim için herzaman özel olarak kalıcak.
Simay'ın araba da söylediği şarkı / Dua Lipa - New Rules

PLATONİK AŞKIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin