yirmi beş

3.1K 303 80
                                    

Bir battaniye, en sevdiğim yumuşak ejderha peluşum, boynumdaki tasma ve senin elinde duran tasma kayışı beni barınağa bırakırken yanına aldığın tek şeylerdi.

Yabancı geri kalanlarını atacakmış.

Senin oradan ayrılmadan önce yabancıdan rica ettiğini duydum.

En yakın arkadaşına veya sevgilisine bir veda bile edememiştim.

İlk başta beni istemediler.

"O biraz büyük bir Alman Kurdu'dur, biliyorum. Ama sizi temin ederim, cidden en şekeridir. Her türlü lakaba karşılık verir, tabi ona sürekli öyle hitap edilmesi lazım. Ama özellikle "bebeğim" kelimesine karşılık veriyor. Ve çok da akıllıdır kendisi. Lütfen, lütfen onu almanız lazım. Ona güzel bir ev bahşedin."

Beni sahiplendiğinden beri tanışıklığınız olan görevliye yalvarıyordun.

"Jungkook, o yaşlı. Yaşı yüzünden onu kimsenin almayı istememesi büyük bir ihtimal ve eğitilmiş bir Alman Kurdu olduğunu da unutmamak gerek. Bunu farkındasın, değil mi?"

Birbirinizle sanki ben orada değilmişim gibi konuşuyordunuz ama bu benim yeni bir şeyi daha fark etmemi sağladı.

Belki yaşım da problem yaratıyordu sana?

Sen bir gün bana türümün sadece ortalama 9-13 yıl arası yaşayabildiğini söylemiştin.

Ve ben çoktan 10 yaşına basmıştım.

En sonunda ise ben düşüncelerimin arasında boğuşurken senin arkadaşın beni barınağa almaya ikna olmuştu bile.

Bu seni göreceğim son gün olacaktı.

Emindim.

not enough for you  | jikook [çeviri]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin