Teyzem müdüre gezideki gruptan çıkmak istediğini söyledi. Müdür anlayışlı biri olacaktı ki güler yüzlü bir ifadeyle onayladı. Teyzem daha sonra bir karışıklık çıkmaması için neden böyle bir şey istediğini dile getirdi. Müdür de anladığını söyler bir biçimde kafasını salladı. Teyzemle müdür el sıkışarak birbirlerine veda ettiler ve teyzem ağır adımlarla yanımda bitti. Teyzemin mutluluğu yüzünden okunuyordu. Ofisten çıkıp evin yolunu tuttuk. Yolda giderken markete uğrayıp, atıştırmalık bir şeyler ve bir de soğuk içecekler aldık. Teyzem ve ben poşetleri bölüşüp taşımaya başladık. Teyzemin anlattığına göre geziye gidelecek yer kura ile belli olacakmış.
Kurada çıkan yerin saat uzunluğuna bağlı olarak geziye katılmayanlara, gezi bitimine kadar yani iş başlayana kadar tatil varmış. Teyzem bu duruma daha da bir sevinmişe benziyordu ve bu durumda koca bir hafta teyzemle baş başaydık. Tabi bir aksaklık çıkmazsa..
Sonunda eve gelmiştik. Teyzem poşetleri boşaltıp aldığımız atıştırmalıkları bir tabağa koyup ve yanlarına koca bir bardağa yine aldığımız içecekleri döküp, bir tepsi içinde getirmişti. Bu yorgunluğun üzerine harika gideceği benziyordu. Aldığımız şeyleri yemeğe başladık. Bu arada da teyzem televizyondan sabah programını açmıştı. Saat 11:30 olmasına rağmen hâlâ devam etmesine şaşırmıştım. Yediğimiz yiyecekler bir harikaydı, şimdiden doymuştum. Teyzeme biraz odama gidip dinleneceğimi söyledim. Odama girer girmez, kendimi yatağımın üstüne fırlatmıştım. Aklıma annem ve babam gelmişti. Beni buraya yollama sebepleri iş bulup, evin geçinmesine yardım etmekti ama daha geldigim ilk günden beri benim o konu aklımdan tamamen çıkmıştı. Sanırım bu konuda teyzemden yardım alacaktım. Şimdilik bunları düşünmeyip bırakıp annem ve babamı aramaya karar verdim. Heyecandan kalbim çok hızlı atıyordu. Telefonun açılma sesi duyuldu.
"Anneciğim nasılsınız? Ne zamandır görüşemiyorduk bir arayayım istedim."
"Aa kızım iyiyiz sen nasılsın bende seni en kısa zamanda aramayı düşünüyordum. Seni çok özledik. Neler yapıyorsun, keyfin yerinde mi. Teyzen nasıl, onu üzmüyorsun değil mi?"
"İyiyim anneciğim. Bende sizi çok özledim. İyi işte ne yapalım, gezip tozuyoruz. Az önce teyzemle iş yerinden geldik. Müdürden izin istedi. Benimle birlikte vakit geçirebilmek için. Keyfim yerinde, mutluyum, huzurluyum. Saçmalama anne, tabii ki üzmüyorum. Koskoca kız oldum, artık bana güvenmiyor musun yoksa?"
"Oh oh ne güzel kızım. Ben de duydum olanları. Teyzen iyi bir karar almış ama işinden de olmasın bak söyle ona. Güvenmiyorum, güvenmez miyim benim güzel kızım. Sen yeter ki iyi ol, biz babanla başka bir şey istemiyoruz."
"Sahi söylemesen unutuyordum. Babam nasıl?"
"İyi o da çok selamı var. Bir an önce dönmeni bekliyoruz. İş bulabildin mi bu arada kızım."
"Hayır anneciğim. İş, güç, eşya dizme derken daha aramaya vakit bile bulamadım. Ama en kısa zamanda teyzemle aramaya çıkacağım söz."
"Tamam benim güzel yavrum. Hadi ben seni çok yormayayım. Kendine dikkat et, bol bol ye. Sakın moralini bozma. Teyzene de çok selam söyle bi gün onu da arayacağım. Onunla da çoktan beri görüşemiyoruz. Hadi öpüyorum canım kızım."
"Görüşürüz anneciğim. Sende babama çok selam söyle. Tamam anneciğim ararsın. Sizi seviyorum."
"Bizde seni canım kızım."
Telefonu kapatıp, kendimi tekrar farklı hayaller içerisine daldırıp, tekrardan kendimi yatağa attım. Çünkü küçüklüğümden beri, ne zaman biriyle konuşmaya kalkacak olsam, eğer yatıyorsam o pozisyondan kesinlikle kalkıp, oturur pozisyona geçerim.. Bugün kafamda kurguladığım bir çok işim vardı. Eğer bu ne diye soracak olursanız da kesinlikle bugün içerisinde, iş aramaya çıkacak olmamdı. Ve eğer iş bulamazsam tekrar eve dönmek zorunda kalacaktım. Buraya kısa zamanda alışmıştım ve mutluydum. Teyzem de benim için izin almıştı, mutlu mesut yeğen-teyze geçiniyorduk. Annemin İstanbul'a gitmeden önce dediği gibi bir giyim mağazasına girmem gerekecekti. Yani benim için de en hayırlı meslek oydu.
Benim için az da olsa eğlenceli bir meslek sayılırdı. Ama yinede eğlenceli olmasa bile katlanmak zorundaydım ve o işe girmek zorundaydım. Teyzeme bu durumdan bugün bahsetmem gerekiyordu..
"Teyzeciğim; seninle bir konu hakkında konuşabilir miyiz?"
"
Tabii ki güzel kızım. Bir sorun mu var. Biraz sıkılmışa benziyorsun."
"yok teyzecim. Estağfirullah. Ne sıkılması, ben senin yanında çok eğleniyorum. Ama sen de biliyorsun ki, ben buraya annemin ve babamın isteğiyle, geçim dertlerimiz yüzünden çalışmaya gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Gece
Teen FictionGün bir gün sevdalanmış geceye, gecede yakamoz düşürmüş denize ve o günden bugüne gece ile gündüz ayrılmaz olmuş taki güneş tutulup gölge düşürene dek sevgililere .. Çınar ve Duru ilk tanıştıklarında 19 yaşındaydılar. Çınar ' ın Duru ' yu tanımada...