1

14 4 3
                                    

Her zaman okul değiştirmekten gına gelmişti. Neden değiştiriyorum sorusuna da çok güzelim ondan demeyi çok isterdim ama babamın işi dolayısıyla okul değiştirmek zorunda kalıyorum. Peki senin annen nerde diye soracaksınız annem ben çok küçükken kanser dolayısıyla vefat etti. Benide bu yaşıma kadar babam tek başıma büyüttü. Tek çocuğu olduğum içinde üstüme çok titrer tek çocuk olmakta ayrı bi havalı benden söylemesi. Yarın okulun ilk günü olacak benim için o yüzden erken kalmalıyım zaten çok uykucuyum. Umarım geç kalmam aslında çok okul değiştirdiğim için çok heyecanlı değilim.
--Artık yat min yoora

--Tamam baba

...

--Yooraaa kalk çabuk okula geç kaldın!
Biliyordum ben böyle olacağını hızlı hızlı üstümü giydim ve babamla arabaya bindik. Ev ile okul arasında çok yol olmadığı için kısa sürede okula ulaştık. Şanslıyım ki zil çalmadan okula geldik ve müdürün yanına gittik.

--Bay Kwang siz artık gidebilirsiniz ben kızınızı sınıfına götüreceğim.

--Teşekkür ederim bay Seung görüşmek üzere

--Görüşmek üzre

Babam kapıyı kapatıp çıktıktan sonra fena halde gerildim çünkü müdürümüz çok sert birine benziyordu.

--Hadi gel seni yeni sınıfına getiriyim.

--Peki efendim.

--Ha bu arada senin ismin neydi?

--Min yoora efendim.

--Seninle iyi anlaşacağız Min Yoora.

Gittikçe sınıfa yaklaşıyorduk aslında fazla gerilmem ama şuan yeterince gerginim. Tam sınıfın kapısının önüne geldik ve müdür kapıyı çaldı. İçeriye girdik tüm öğrenciler ayağa kalktı.

--Arkadaşlar bu yeni arkadaşınız Min yoora birkaç gün içerisinde kaynaşacağınızı düşünüyorum. İyi dersler.

--Kızım sen şuraya otur.

Öğretmenin dediği yere doğru ilerledim ve oturdum tahtada yazılanlardan anlaşılacağı üzre dersimiz matematikti. Bitmiycekmiş gibi gelen dersin ardından zil çaldı ve bende okulu keşfetmek amaçlı dışarıya çıktım. Koridorda yürürken yanımdan hızla geçen biri bana çarptı ve yere düştüm. Sonra bir el uzandı ve elin kime ait olduğuna baktım ve evet ben bu kişiyi tanımıyorum. Elini tuttum ve kalktım.

--Özür dilerim derse biraz geç kaldım da ondan.

--Önemli değil.

Yürümeye devam ettim ve alt katta kantine gittim sadece meyve suyu aldım. Zilin çalmasıyla birlikte koşar adım sınıfa çıktım ve yerime geçtim. Oturduğumda birşey gözüme çarptı. Çarpıştığım çocukla aynı sınıftaydım. Bir süre sonra yanımda oturan kızda geldi.

--Merhaba ilk ders tanışmaya vaktimiz olmadı benim adım Haneul.

--Beni adım da yoora tanıştığıma memnun oldum.

--Yalnız benimle arkadaş olan bir daha bırakamaz bir nevi kötü alışkanlık gibi.

Haneul'ün dediklerine ikimizde gülmüştük umarım bu iyi bir arkadaşlığın başlangıcıdır. Haneul ile sohbet ederken sınıfa öğretmen girdi.

--Günaydın çocuklar. Sanırım sınıfa yeni bir öğrenci gelmiş.

Haneul hemen öğretmenin sorusuna cevap verdi beni göstererek.

-- Evet öğretmenim.

--Kendini tanıtır mısın bize.

--Adım Min Yoora 16 yaşındayım.

--Tanıştığıma memnun oldum bende Fizik öğretmeni Bon Hwa.

Fizik öğretmeniyle tanıştıktan sonra ders işlemeye başladık öğretmenimiz çok çok güzel ders anlattığı için dersin nasıl geçtiğini anlayamadan zil çaldı.

--Ben tuvalete gidiyorum Yoora sen bekle birazdan gelirim.

--Tamam olur.

Haneul gittikten sonra yanıma birinin oturduğunu hissettim kafamı çevirdiğimde bana çarpan çocuğun olduğunu fark ettim.

--Merhaba tanışmaya hiç vaktimiz olmadı biraz aceleci olduğum için ve uykucu herneyse benim adım Jung Hoseok.

--Bende Min Yoora.

--Neden yılın ortasında okul değiştirdin?

--Babamın işi dolayısıyla değiştirmek zorunda kaldım.

--Hmm anlıyorum peki baban ne iş yapıyor.

--Benim babam kalp doktoru.

--Çok havalıymış. Peki ya annen ev hanımı mı?

--Annem ben küçükken öldü.

--Ben gerçekten çok özür dilerim.

--Önemli değil.

Biz konuşurken yanımıza Haneul geldi.

--Aşkım siz tanışıyor musunuz?

--Sabah geç kaldığımda tanışmıştık.

Dedi ve bana göz kırptı. Ben onların çıkmasına çok şaşırmıştım. Aslında hoseok gerçekten de çok yakışıklıydı öyle bir sevgilim olmasını isterdim.

--Evet sabah tanıştık.

--Desenize çok iyi arkadaş olacağız ama bi eksik var yoora ya da birini bulmalıyız.

...
Uzun süren bir günün ardından artık eve gidin naled olasılar diyen zil çaldı. Babam beni alamayacağını ve kendim gitmemi söyleyen bir mesaj atmıştı.

--Evin yakın mı buraya?

--Evet yakın.

--Ben ve hoseok'un ki de yakın birlikte yürüyerekte gidebiliriz.

--Olur.

Okuldan çıktık ve evelere doğru yol aldık yol boyu hanuel hoseok un koluna girmişti. Çok sinir bozucu görünüyordu. Bir an önce eve gitmek istiyordum.

--Hey arkadaşlar beni de bekleyin.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 15, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

First and onlyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin