Bölüm 3; Sarhoş mu oldun?

84 7 9
                                    


-Unni koluuuummm...

-Eheh şey ben kola şeedince şey oldu biraz.. Acıdı mı kuzum?..

-Yok unni acımadı aaa sadece biraz kopmuş olabilir!

Yerden kalktım ve koluma baktım. Öhh morarmış lan!

Unnim görüp ellerini teslim olurcasına kaldırdı.

-Bilerek olmadı kuzum. 

Başımı sağa sola salladım ve valizimden krem almak için odama çıktım. Odaya girdiğimde gördüğüm pembe duvarla çığlık attım.

-LAN BU NE?!?!?!!!!

Unnim ve Simge odaya daldıklarında Simge 'Yettim Beykuş!' dedi etraflarına baktıklarında bir şey göremediler ve bana dönüp sordular.

-Ne oldu? Neden çığlık attın?!

-Yahu görmüyor musunuz?!? Duvar PEMBE!!!

Unnim göz devirirken Simge yanım yaklaştı.

-Bence gayet güzeeel~

-Delirtme kicibe beni! Bunun neresi güzel?! Ay bayılıyorum galiba...

Derken elimi başıma koydum ve bayılıyormuş gibi yaptım. Unnim dudaklarını nemlendirdi ve konuştu.

-Tamam abartma kuzum. Boyarız onu da, sen bize kolun hala acıyor mu onu söyle.

Kolumu oynattım aslında acımıyor ama biraz oynamaktan zarar gelmez euheheheh.. Kolumu biraz oynattım ve bağırdım.

-AH ÇOK ACIYOR!!! KIRDIM SANIRIM AHHH!!!

Simge endişeyle yanıma geldiğinde unnim omuz silkti. Simge koluma neredeyse dokunmuyormuş gibi bakarken eğildim ve kulağına fısıldadım.

-Şa-ka-lan-dı-nızzzz~

Simge kolumu hayvan gibi bıraktığında kolum harbiden acıdı.

-Yaa! Kicibe acıttın!

-Acısın! Ne kadar korktum biliyor musun?!!

-Tmm yn kcb n kzyrsn...(Tamam yani kicibe ne kızıyorsun..)

Unnim öylece bize bakarken omuz silktim. Ardından Simge'nin omzuna kolumu attım ve konuştum.

- bir an önce şurayı boyayalım! Daha fazla burada kalamam.

Simge kafasını salladı ve hemen unnime döndü.

-Unni! Yeşil boya da alalım! Çok güzel bir fikrim var odana.

-Hadi gidelim!

Simge'ler odadan çıkarken valizimi yatağın üzerine çıkardım ve fermuarını açtım. Telefonuma mesaj gelince elime aldığım ceketi yerine bıraktım ve telefonumu elime aldım.

Gönderen; Abiş💜

-Arabanı nereye getirsinler konum at bana.

Gönderilen; Abiş💜

-Arabam geldi mi?!? Ne çabuk? Tamam atıyorum konum abiş!

Telefonu tekrar yatağın üzerine bıraktığımda elime aldığım ceketi yatağın kenarına bıraktım. Siyah bir pantolon ve beyaz tişörtü de yanına koydum ve valizi kapattım. Üstümü giydiğimde aynanın karşısına geçip ellerimi cebime sokup bakacaktım ki kot ceketimin cebinde kaybettiğim kredi kartım çıktı! Oha çoksel bir şey canım kredi kartımmmmm!

Saçlarımın birazını topuz yapıp geri kalanları güzelce taradım. Hafif bir makyaj yaptım. Telefonumu ve cüzdanımı çantama attım. Aşağı indiğimde unnim koltukta pineklerken bir şişe kolanın yarısına gelmiş hatta şuan doldurduğu bardağıyla yarısından da fazlasını içiyordu. Simge de gelince kapıdan çıktık. Arka bahçeden gelen kargaşa sesleriyle hızlı adımlarla bahçeye gittim. Yerde yatan ommamı görünce bir çığlık koparıp yanına uçtum. Evet uçtum. Diğerleri mal mı la bu" bakışlarını atarken ommam "Ay hoşt ayol!"  diyerek ayaklanınca hepinizden nefret ediyorum bakışlarımı atarken cırladım:

-Ya hain omma ne diye yerde öyle yatıyorsun!!! Bir şey oldu sandım!

Omma iki elini de beline koyup bir anne edasıyla bağırdı.

-Kız ben ne bileyim senin hayvan gibi üzerime atlayacağını!! Hem benim bacağıma kramp şeetti ondan şeettim!

-Bunlar hep bana mı denk gelir? Hep federallerin suçu lanet olası federaller!!

Eda 'Mal bu ya...valla mal.' dedi ve salıncağa bıraktığı kitabını tekrar eline aldı. Ööğğ sen çok biliyorsun!!! Sen anca dersler dersler zaten pis kicibe!

Arkamı dönüp Simge'nin yanına gittim. Simge kocanın üstüne geliniyor burada aaa o telefondan başını kaldır ve biraz mükemmelliğime bak.

_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_

(Aybüke'nin ağzından)

--

Beyza ve Simge evden çıktığında diğerleri de eve girdi. Esra yanıma oturdu ve şişenin dibinde kalan kolayı kafasına dikledi. Hemen cırladım:

-Yaa! o *hıck* benim kolammmmm!!

Esra başını sağ omzuna yatırdı ve kaşlarını hafifçe çatarak konuştu:

-Sarhoş mu oldun? Hem de kola içerek? Garip...

-Sanane y*hıck* yaa! Ya hıçkırık girmesene konuşmamla arama!! (;) masumum)

Esra bana öz devirdi ve oturduğumuz üçlü koltuğa yayıldı. Ayağa kalktım ve mutfağa ilerledim kola.. bekle beni geliyorum!

(Beyza'nın ağzından)

-Simge bana hayal görmediğimi söyle. Ş-Şu masada oturanlar YoonGi, Tae ve Kook mu?...

-Kanka ben de idrak edemiyorum şuan beynim 404 fond error veriyor.

-------

-Cidden çok tatlısınız! Bu kadar tatlı armylerin olduğunu bilmiyorduk. dedi ve kıkırdadı Tae.  

Tabi ki biz  öldük saçmalamaz mısınız aaaaa

Jungkook kahvesine uzanacakken masanın üzerindeki telefonuma  uzanıyordum ki Jungkook'la ellerimiz çarpıştı ve kahve elime döküldü. Elimi hızla çekip minik bir inilti çıkardım.

-Ahh..

Hemen ayağa kalktı ve elimi  ellerinin arasına alıp defalarca önümde doksan derece eğildi.

-Özür dilerim! Gerçekten üzgünüm! Benim hatam...üzgünüm.

Boşta kalan elimi ellerinin üzerine koydum ve konuştum:

-Özür dileme...Benim de hatamdı.

-Acıyor mu?

-Pek değil.

 Geri kalanlar bizi pür dikkat izliyordu. Jungkook masadan kalktı ve çenesindeki maskeyi yüzüne yerleştirdi. Maskenin etkisiyle boğuk çıkan sesi doldu kulaklarımıza:

-B-Ben buz alayım.

Başımla onaylayıp masaya döndüğümde kızaran ve hafif şişen elime nefesimi üflerken masaya  göz gezdirdim. Yoongi, Simge'nin telefonunun kilit ekranında kendisini görünce kıkırdadı ve Simge'ye göz kırptı. Simge ise kızaran yanakları eşliğinde başını önüne eğdi. Bunlar flört mü ediyordu?... 

----------------

Bölüm sonuuu~ nırırıııım!

Daisy Girl🌻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin