Medyan; Poyraz
Hayat bazen bizi bilinmediklerle baş başa bırakır bizi öyle sorularla baş başa bırakır ki boğulursunuz nefes alamassınız ama siz nefessiz kalırken en yakınlarınızın bile ruhu duymaz. Yalnız değilsinizdir belki'de ama yalnız gibi hissedersiniz en kotusüde budur ya kalabalığın içinde yalnız bir insan. Belki de sorularınızın cevabı tam gözünüzün önündedir ama göremessiniz bakmakla gòrmek arasında ki fark gibidir. Ben de tam olarak bu durumun içindeyim sorularımın cevabı tam gözümün önünde ama gòremiyorum bakıyorum ama göremiyorum merak duygusu evet tam da bu duyguyu dibine kadar yaşıyorum beni de bu bitiriyor ya zaten ama biliyorum ki her şeyi bir gün öğrenicem yalnız olsam da öğrenicem o zaman bu aklımı kurcalayan sorular olmuyacak.
Sabah erkenden uyanıp Kuzeyi aradım beni okula götürmesi için ama asıl sebebim Kuzeyin ağzından laf alabilmekti öyle de oldu. Sabah evden kızlarla birlikte aldı bizi arabada giderken kitap hakkında bir kac soru sordum bir şeyler öğrendim ama tam işime yarayan bilgiler olmadı.
Öğrendiğime göre Kuzey kitabı Serkan diye bir arkadaşından almış ama ben Serkanı tanıyordum çok tehlikeli bir tipdi hatta bir ara duyduğuma göre mafyaya bile karışmış. Kuzeyin dediğine göre bi ara bu kitap'dan heryerde varmıs ama daha sonraları bu kitabı toplatmışlar ve şu an hiçbir yerde satılmıyormuş. Kuzeyin arkadaşı Serkan da 1 yıl önce Kıbrısa gittiği için kitap Kuzeyde kalmış.
Şu anda hala bu olanları düşünüyorum bu yüzden tarih dersini bile dinleyemiyorum ama Hamdi hoca da çekilmiyor çok sıkıcı anlatıyor. Sonun da kurtuluşumuz olan son ders zili de çaldı ve hemen çantamı alıp koridora çıktım Ada ve Tuğçede arkamdan çıktılar birlikte çıkışa geldiğimizde telefonum çalmaya başladı kim olduğunu tahmin edebiliyordum arka cebimden telefonumu çıkarıp kim olduğuna baktığım da tahmin ettiğim kişiydi Kas Yığını arıyor... hemen yeşil tuşa basıp kulağıma götürdüm
"Nerdesin" diye soğuk sesiyle beni karşıladı insan bir ilk önce nasılsın, napıyorsun diye sorar bizon nolacak
"İyim sağol sen nasılsın" diye imalı ses tonumla konuştum
"Okulun biraz ilerisinde ki 4 yolda seni bekliyorum hız ol" diye sert bir şekilde söyleyip telefonu her zaman ki gibi yüzüme kapatmıştı. Artık alışmıştım buna ama yine de sinir ediyordu beni. Bu arada o benim okulda olduğumu nerden biliyordu onu geçtim okulumu nerden biliyordu bunları ona soracaktım bunu aklımın bir köşesine not edip hemen kızlara dönerek
"Kızlar ben Poyrazın yanına gidiyorum gelince konuşuruz" dedim kızlarda başlarını sallayarak cevap verdikten sonra hızlı adımlarla okuldan çıkıp Poyrazın yanına gitmeye başladım yolda giderken birden önüm de bir araba durup iki adam çıkıp çantamı almaya çalıştılar"Bırak çantamı imdattt! Yardım edin" diye çığlığı bastım ama adamlar çantamı alıp beni yere fırlatmışlardı canım çok yanmıştı ve dizim de kanamaya başladı çevrede ki bir kaç kişi beni ayağa kaldırıp polisi aramaya başladılar ama ben teşekkür edip polise kendim gideceğimi söyledim.
Çantamın içinde o kitap vardı ama adım gibi emindim ki o kitap için çantamı çalmışlardı ben sekerek yürümeye başlıyınca Poyraz hızlı adımlarla yanıma gelmeye başladı"Nerdesin sen" diye bağırdı sinirli gözüküyordu benim bura da canım acısın gasba uğruyim bide Poyraz beyin sinirlenmesini çekiyim o bana öyle bağırınca artık gözlerim dolmaya başladı bu da onu fark etmiş olmalı ki hemen çatılı olan kaşlarını indirdi ve bu sefer daha normal bir tonda
"Bir şey mi oldu?" diye soru yöneltti.
"Gasba uğradım bir siyah araba önümde durup çantamı çaldı" dedim bunları söyledikten sonra kaşları yine çatıldı ve
"Çantanın için de o kitap mı vardı?" Dedi
"Evet" dedim sıkıntıyla nefes alıp elini yumruk yapıp "siktir" diye tısladı. Yanım da ilk defa küfür etmişdi ve bu beni gerçekten şaşırtmıştı. Daha sonra "yürü"diye emir verdi bende dizimden dolayı seke seke yürüyordum o önden yürüyordu birden durduğunda sırtına çarptım o da sabır çekerek
"Hızlı yürüsene " diye yine bağırdı bende artık dayanamayıp bağırarak konuşmaya başladım
"Dizime baksan hızlı yürüyemeceğimi anlarsın "
Gözlerini gözlerimden çekip dizlerime indirdi ve kaşları yine çatıldı ve tekrar gözlerini gözlerimle buluşturunca "Bekle" diyip hızlı hızlı yürüyüp gitti 3 dk sonra Lexus'un beyaz arabasıyla önümde durdu camı açıp bin dedi bende hayran bakışlarımı arabadan çekip seke seke gidip arabaya bindim gözleri hemen bacaklarıma indi ve sonra gözlerime bakarak torpitoda peçete ve yara bandı var diyip arabayı hızlı bir şekil de sürmeye başladı.
Bende dediğini yapıp torpidodan peçeteyi alıp dizimin kanını temizladim ve yara bandını alıp yapıştırdım.
Ona baktığım da gözlerini yola dikmişti ve bana bakmadan
"Emliyet kemeri tak" dediBende onun dediğini yapıp konuşmaya başladım
"Kitabın kopyası var bende" dedim anında bakışları bana döndü
"Nasıl" dedi
"Ben kitabı sana getirmeden önce senin neden bu kitabı bu kadar çok istediğini merak ediyordum sana soracaktım nedenini ama sen söylemessin diye bende kopyalatıp seni onla tehtit edecektim " sonlara doğru sesim biraz kısık çıkmıştıHemen kaşlarını çatıp "Vay vay sen bizim küçüğe bak sen beni tehtit edecekmiş" alaycı ve bir o kadar da sert bir ses tonuyla konuştu. Bende
"Birincisi ben küçük değilim bay bizon,ikincisi bu sayede kitap yine senin elinde olcak" dedim o da
"Benim elimde olacak ama diğeri de o piçlerin elinde yani durum eşit onlar bulmadan ben onların elinden alma lazm" diye son sözlerini fısıltı şeklinde söylemişti ama ben duymuştum bir şey söylememe izin vermeden
"Kopyası nerede" dedi bende
"Evimde" dedim. Poyraz da kafasını sallamakla yetindi. Yolu tarif etmeye başladığım da
"Biliyorum" dedi ben şaşkın şaşkın ona baktım nerden biliyordu tek evimi değil okulumu da biliyordu hemen ona dönüp"Nerden biliyorsun evimi ha bide okulumu?" Dedim yoldan gözünü çekip gözlerime baktı ve tekrar yola dikti gözlerini bir süre cevap vermesini bekledim ama cevap vermedi tam bir şey söyleyecektim ki arabayı durdurdu ve
"İn" dedi...Bu bölümü de bitirdik sizce poyrazın sakladığı gerçekler ne?
Yorumlarınız da bekliyorum ve canım okuyucularım lütfen votesis bırakmayın 😍😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Oyun
Teen FictionEvet yine ordaydı ve bana bakıyordu. Ne zaman bu cafeye gelsem hemen karşı masada oturan adam bana bakıyordu. Anlamadığım şey ise sadece bana gözünü dikip bakması gelip konuşmuyor ya da gözlerini ben bakınca bile kaçırmamasi beni gerçekten şaşırtıy...