Melisin Ağzından
Anneme sade bir nikahla evlenmek istediğimi söyledim. oysa hiç karışmadı çünkü artık bunun oyun olduklarından kesinlikle eminlerdi. Ama inanamadığım bir şekilde karışmıyorlardı bende bundan faydalanacaktım. Durum buysa bende ona göre oynayacaktım. Aslında bu evlilik oyunundan vazgeçmiştim. Ama aksel bunu yapmam gerektiğini söylediğinde ona bağırdım. Ama o bunu yapmaya mecbur olduğumu bir kez daha hatırlattı. O beni kabul etmişken onun isteğini bir kenarda atamazdım sonuçta. Benim de işime gelirdi bu şekilde benim OKB de unutulur giderdi. Umarım her şey istediğimiz gibi olur. Bugün hep beraber (Yani Varol ve Güzel ailesi) Nikah dairesine gittik. Ben sade bir gelinlik tercih etmiştim saçlarımda hafif dalgalıydı aksel'de takım elbiselerini giymişti. Ve tekrar okul durumu konuşuldu. Arkadaşlarımızla aramızın bozulmaması ve okul hayatımızın etkilenmemesi amacı ile hiç kimse bilmeyecekti bu durumu. Sıramızı beklerken aksel kulağıma eğildi
'' Melis bunu sen de istemiştin. Şimdi bunun aşk evliliği gibi görünmediğinin umarım farkındasındır Herkes zorla evlendirildiğimizi düşünüyor olmalı. Biraz gülümser misin? ''
Akselin bu sözüyle yüzüme gülücük yerleştirdim. Ve sıra bize geldiğinde denileni yaptık Evet dememizden ve imzalamamızdan bahsediyorum.
Tülin:E artık nerede yaşayacaksınız?
Mehmet:Bizim evde yaşarlar. Ayrı bir eve taşınırlarsa bu mutlaka bir şekilde duyulur. E artık okulunuz bitene kadar bizimle yaşarsınız sonrasında kendi hayatınızı kurarsınız
Cihan (içinden) : o kadar süreceğini sanmıyorum. anlaşmalarına göre 2 ay sonra çoktan boşanacaklar.
-EV
Bugün Pazardı. Aksellerin evine geldiğimde içim ilk defa burkuldu. Gerçekten Annem ve Babamlardan ilk kez ayrılıyordum.. Bu gerçekle bir kez daha yüzleştiğimde kendi kendime lanetler okudum. Ne olurdu onların dediğini yapsaydım? Yok ama. Ben illa karşı çıkacağım illa laf edeceğim illa kabul etmeyeceğim...
Neşe hanım ve Mehmet bey bana Akselin odasını gösterdi. Aksel yoktu. Nikahtan hemen sonra çekip gitti. Bende eşyalarımı odaya yerleştirdim. sonra yarına göre çantamı hazırladım ve derslerime baktım. kapının tıklanmasıyla irkildim. ve içeriye aksel geldi
Aksel:Oo çok alışmışsınız bakıyorum Melis hanım. Lütfen burayı fazlaca sahiplenmeyin
Melis:Hiç işim olmaz.
Aksel:İyi o zaman,çünkü arada sırada bu odada kalmayacaksın
Melis:Nedenmiş o. Sen git başka yerde yat!
Aksel:Eve kız attığımda seni görmesini istemiyorum?
Melis:Bende öyle bir manzaraya katlanabileceğimi sanmıyorum zaten.
Aksel:Yani anlaştık?
Kafamı 'okey' manasında salladım ve derslerime geri döndüm. O sırada Aksele de yapmasını işaret ettim ama o çoktan telefonuyla uğraşıyordu öylece yatmış keyfine bakıyordu. Bir an merakıma yenik düştüm ve hiç sormamam gereken soruyu sordum
Melis:Bir şey soracağım Begümle aranızda ne oldu?
Bunu söylememle birlikte Akselin kızgın yüzünü ve kapıyı çarpıp gidişini gördüm. Aferin bana! Gerçekten insanları sinir edip hayattan bezdirmekte adeta bir dünya markasıyım. Derslerimi bitirdikten sonra yatağıma yattım ve uyumaya çalışıyordum.
-SABAH
Uyandığımda akseli koltukta yatarken gördüm. Oh olsun! Dün beni o kadar meraklandırmıştı.Şimdi kendisi öylece yatsın da aklı başına gelsin..
Yavaş yavaş kıyafetlerimi dolaptan alıyordum.Onu uyandırmak istemedim eşyalarımı alıp banyoya yöneldim.Banyoda giyinecektim o sırada akselin sesini duydum
Aksel:Burada giyinebilirsin sonuçta karı kocayız değil mi?
diyip gülmeye başladı. Ciddi manada ölümü elimden olacaktı elimde tuttuğum kıyafetleri teker teker kafasına atmaya başladığımda hala pis pis sırıtıyordu
Aksel:Şaka yaptım ya. Şaka da mı yapmayacağız?
Gitsin kendi kendine şaka yapsın. Beni ne karıştırıyor saçma sapan işlerine anlamıyorum ki? Banyoya girdim ve kıyafetlerimi giydim saçlarımı da yaptım içeriye girdiğimde akselin de giyinmiş olduğunu gördüm. ne yani odada mı giyinmişti?
Melis:Bu odada giyinme bir daha. Ben aniden banyodan çıksaydım seni görebilirdim
Aksel:Benim için bir problem olmazdı. Ama senin için problem olacaksa orasını bilemem
Göz kırpıp uzaklaştı. Hayır yani insanlar evlenince çok değişirler derlerdi de inanmazdım. Bu aksel ne kadar insancıldı şimdi bildiğin sapık olmuştu. Yada kendimi kandırıyorum.. Akseli ilk nerede görmüştüm? Bir kızı bir masada götürürken görmüştüm. Kendi kendime dejavuları yaşatırken akselin çoktan gittiğini görünce gerçekten uyuz oldum. Aynı yere gidiyoruz beklese ne olacak?Şimdi okula kadar yürüyecektim..Ya da iyi olmuştu beraber gidersek fark edeceklerdi okuldakiler. E madem öyle bari ben arabayla gitseydim bu salak yürüyerek gelseydi?
-OKUL
İçeriye girer girmez gözlerim akseli aramaya başladı. Ona bunun hesabını soracaktım! Bir kızla fingirdeşirken gördüm.. Başka nerede görebilirdim ki zaten? Akselin arkasına geçtim ve yakasından tutup çekmeye başladım. Beraber fazla birinin olmadığı yere gelince konuşmaya başladım
Melis:Beni nasıl beklemezsin? Lanet olsun sana ya!
Aksel:E güzelim bekleme zorunluluğum vardı da ben mi kaçırdım?
Melis:Biraz nezaket
O sırada yanımıza barış geldi. Umarım konuşmaların tamamını duymamıştır
Barış:Melis az gelir misin Emre diye birisi seni soruyor
Aksel:Önce bana gönder ben tanıyayım şu emreyi
Aksele döndüm
Melis:Tanıman gereken birisi olsaydı emre beni değil seni sorardı.
Bu sefer laf sokma sırası bendeydi! Akseli öylece arkamda bırakırken nasıl mutlu olduğumu anlatamam.. Barış ( ki kendisi okul temsilcimiz) beni emrenin yanına götürdü
Melis:Buyrun beni sormuşsunuz
Emre:Bunu size vermemi istediler
çocuk birden uzaklaştı. Bende elimde ki mektubu okumaya başladım
'' Melis ben zeynep. Şuan çok kötü durumdayım bir şekilde keremle birlikte okulun biraz uzağında kullanılmayan fabrikaya gelir misiniz? ''
Bunu okur okumaz sınıfa gittim. Evet gerçekten yoktu zeynep. istem dışı korkmaya başladım ve hemen keremin yanına gittim. Kereme mektubu göstermeye başlıyordum ki içeriye aksel girdi. Yanında da bir kız vardı kızı tanımıyordum aksel kızdan biraz uzaklaştı ve keremle benim yakınımda bir sandalyeye oturdu. Öyle kesik kesik bakışlar atıyordu kerem hemen kolumdan tutup beni çekiştirince ona açıklama yapamadım. Beraber o fabrikanın yolunu tuttuk
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sor Dünyaya
Novela JuvenilBazen kızgınlıkla öyle büyük bir saçmalığa karışırsınız ki,çabaladıkça daha derine batarsınız. Bazen bir kızgınlık,size o kadar büyük bir hata gibi gelse de bazen hatadan çok 'Çıkmazdır' ve siz sadece orada sürüklenirsiniz.. Melisin yaptığı da öyley...