”HIÇ BU KADAR YÜKSEKTEN DÜŞMEMIŞTIM. KIRILAN HIÇBIR KEMIĞIM DEĞIL, SADECE HAYALLERIM OLDU. VE HAYALLERIM, BENDEN ÖNCE DÜŞTÜKLERI IÇIN, KIRIKLARI SAPLANDI HER BIR YANIMA. BEN, TEKRAR DOĞRULUNCA DÜŞTÜĞÜM YERDEN; FARK ETTIM KI, HAYATA HEP TEK BAŞIMA DEVAM EDIP, TEK BAŞIMA KARARLAR ALIYORUM. VE YANLIŞI DA, DOĞRUYU DA HEP TEK BAŞIMA ÖĞRENIYORUM. BU BILMEM KAÇINCI HAYALIMIN VÜCUDUMA SAPLANIŞI VE KAÇINCI KALICI IZLER, HAKIKATEN TAHMIN EDEMIYORUM ARTIK. BEN, BIRAZ OLSUN HUZUR ISTERKEN, OLABILDIĞINCE HUZURSUZLUK HAKIM OLUYOR TÜM BEYNIME. VE BEN HER ŞEYI YÖNETEBILIYORKEN KENDIMDE; BIR TEK ŞU BEYNIME HÜKMEDEMIYORUM. BILMEM BU KAÇINCI SANRI VE BILMEM KAÇINCI KARIN AĞRILARI… DÜŞÜNMÜYOR DEĞILIM TABII KI DAĞLARIN ARKASINDAN GÜLÜMSEYEN BULUTLARI, YAHUT DÜŞÜNMÜYOR DEĞILIM BIR ÇOCUK TEBESSÜMÜNDEKI SAFLIĞI.. HER ŞEYI DÜŞÜNÜYORUM, AMA GÜZEL ŞEYLERI DAHA ÇOK. ÇÜNKÜ, GÜZEL ŞEYLERI DÜŞÜNMEYINCE, ŞAFAK TÜRKÜSÜNÜ DINLEMIŞ GIBI OLUYORUM, ARKA MAHALLEYI DINLEMIŞ GIBI, YAKAMOZ’U, BENI BUL ANNE’YI, SÖYLE’YI, NEREDEN BILECEKSINIZ’I DINLEMIŞ GIBI OLUYORUM…”