1 0cak 2011.
Zaman ne cabuk geciyor deilmi sevgilim.Sonbahar ne cabuk geciyor degilmi.Ayrildik. Bitti mi simdi hersey? Bitti mi benim sonbaharim? Hani son baharimdin? Ne oldu ona? Neden baharimin sonu geldi? Neden?...
27 Eylül sabahı...
O gun yine sıkıci,hic heyecan olmayan gunluk rutinlerimi yerine getirmek icin kalktim. Takim elbisem utulenmis beni bekliyordu.Hazirlanip kahvaltiya gittim. Tren yoluna benzer bir masa kraliyet ailesinin kahvaltisi gibi hazirlanmisti. Sofradaki yerimi aldim. Kustah kiz kardesim herzaman ki gibi sofrada degildi. Bu kadar rahat bir yasamin icinde ailenin tum uyelerine,babama ,anneme ,bana,kustahlik ediyordu.Aptal...
Sofraya oturdugum da babam bu gun sirkette kalmam icin bir sebebin olmadigini,kendime izin gunu yapmami soylediginde havalara ucmustum. Tabi saygili biri oldugumdan belli etmedim. Bir tebessum ile tessekur ettim ve o an sofradan kalkip odama ciktim. Ustume daha rahat bir seyler giyindim ve kahvalti yapmak icin bogazin kenarindaki o meshur lokantaya gittim. Tek basima kutlamak istedim o ani. Kimse sesini cikarmadi. Evden cikarken Emine ablaya haber verip ciktim. Emine abla bizim 10 senelik yardimcimiz. Cok tatli biri.
Lokantaya girdim ve kosedeki masama yerlestim. Bir kac dakika sonra kahvaltim geldi ve afiyetle mutlu bir sekilde yemegimi yedim.
Bir yandan denize bakiyor bir yanda da bugun neler yapacagimi planliyordum. Aslinda hicbir sey yapmak istemedi canim. Oylece denzi izleyip hayellere dalmak istedim derken kahvem gelmisti.
Kahvemi bitirdikten sonra sahilde yuruyuse ciktim. Ne olduysa o yuruyuste oldu zaten. Bir melek geliyodu bana dogru,beyazlar icinde bir elbise vardi uzerinde. Komur karasi saclari omuzlarina dokuluyordu. Bembeyaz bir ten ve yuzdeki muhtesem gulus... Dudaklarinin iki yaninda da kocaman gamzeleri vardi. Bugun orada vakit gecirmeyi cok isterdim.Usulca birbirimize yaklastik. Yaninda bir arkadasi vardi. Vee iste o an ellerimiz birbirine carpti ve o an icimdeki his kelimelere sigdiramadigim kadar guzel ve ozeldi. Kokusu sanki bir lavanta bahcesindeymis gibi hissettiriyordu insana. Mukemmeldi... Tek kelimeyle kusursuz.
Dondu ve bir tebessumle;
-Pardon.dedi.
Saclarindaki o ahenk sesinde de kusursuz bir sekilde vardi.
-Onemli deil.dedim.
Sanki aksamdan kalma bir adam gibi onun kokusu ve o an ki bana hissettirdigi duyguyla sersemce yurudum sahilde. Sonra bir hayal olabilecegini dusunup geriye donup baktim. Oradaydi. Bir banka oturmus kahkaha atiyordu.
Ne yapacagimi bilemedim. Ani degerlendirmeyi severim. Yani ani yasmayi daha dogrusu. Kosar adimla yanina gidip diz coktum ve;
-Sizden cok etkilendim, acaba benimle cikarmisiniz?
Sasirmisti? Bende kendime sasirdim.Bir sire sonra;
-Evet.dedi.
Kalbim yerinden cikacak kadar hizla atmisti. Sasirdim. Ellerimden tutup beni yanina oturttu.
-Yanimdan gecerken bana carptiginda bana verdigin o his beni benden aldi. Kalbim cikacak gibi oldu. Prensim dedim o an. Ne yapacagimi bilemedim ve sen de bir yere oturursun diye buldugum ilk banka oturdum. Sana baktigimda yuruyordun. Uzuldum ama caktirmamak icin guldum. Sen benim ömrum olabilirsin. Yasama sebebim.
Saskinliklaonu dinledim. Ellerim terliyordu. Hic birakmamisti ellerimi. Mutluluktan havaya ucucaktim. Ellerini sımsıkı tuttum ve ;
-Sen kimsin?dedim
-Son bahar'in.dedi
Gulumsedik karsilikli. Yanindaki arkadasi olanlari o kadar cok sasirmisti ki bembeyaz olmustu.
Ikimiz kalkip ilerdeki kafeye gittik. Sanki yillardir hayatimdaymis gibi ellerimizi sımsıkı tutuyorduk. Yururlen ara da bir de birbirimize bakip olanlardan dolayi gulustuk.
Kafeye gelmistik. Oturduk. Hava kararincaya kadar sohbet ettik. O kadar konusmamiza ragmen isimlerimizi bilmiyorduk. Ayrilirken bana donup;
-Ismi nedir?dedi.
- Ali.dedim. Peki senin?
-Bahar.dedi.
Bahar. Benim ilk ve son baharim...
Ayrlirken ona evine kadar eslik edebilecegimi soyledim. Ama ret etti. Onemli degildi. Ikimizde ilerledik. Evlerimize dogru gidiyorduk. Aramizdaki mesafe 5 adimlikti. Dondu.
-Aliş.dedi.
Dondum. Bana dogru kosuyordu. Kucagima atladi sarildik. Kokusunu icine cektim. Saclarini oksadim.
-Seni seviyorum son baharim. Seni seviyorum...
-Bende seni seviyorum ALİŞ.
O gunden sonra bana hep Alis dedi. Bende ona son baharim dedim. O benim sonumdu. Artik ondan baskasi olamazdi.
Eve gittigimde saat 23.00 'dı. Herkesin surati Ece yuzundem bes karisti. Bi de ben bu saate kadar disrida olunca daha cok sinirlendi babam.
-Nerdesin sen Ali. Yarin is gunu. Bu saat olmus...
-Yeter baba. Ben cocuk degilim. Ben artik 25 yasindayim. Ne zaman nerde olucagimi ve saat kacta disari cikip kacta donecegimi biliyorum. Beni cocuk gibi azalayacagina evde kurallara uymayan kisileri azarla. He onun yasida musait.
Ece'yi kastediyordum. Ece sinirle yuzume bakti. Sadece bana sinirli olan o degildi babmda sinirliydi. Ama o bir sey demeden iyi geceler diyip odama ciktim.
Babam arkamdan bagiriyordu:
-Buraya gel. Bana babaligi ogretecek degilsin. Hadsiz.
Bu gun olanlarfan sonra hicbir sey umrumda degildi. Ben hayatimin anlamini bulmustum. Bundan onemli baska bir sey yoktu. Birden dank etti aklima. Ona ulasabilecek hic bir sey yoktu elimde. Hay aksi. Nasil bulucaktim onu bir daha? Neyse bunu yarin dusunurum dedim ve tavana diktim gozlerimi. Bir sure sonra gozlerimi kapayip onu dusundum. Kokusu hala burnumdaydi,gozleri ,saclari,teni... O bus butun aklimdaydi.
Yatakta donup durdum ve bir sure sonra uykuya daldim. Iyi geceler baharim...
*
Siz siz olun ani yasayin. Bir daha geri gelmez ve siz de o an hayatinizi mukemmel yapacak perinizi kacirabilirsiniz....