5. Bölüm ()

997 40 30
                                    

Yüce Bilge, Hiro ile Yuki'yi kudreti mahsene koydurtmuştu. Ama farklı zindanlara. Aslında pek zindan diğil. Daha çok beyaz bir oda gibi. Hiro'nun üzerindeki ağırlık yavaş yavaş hafiflemeye başladı ve ağırda olsa gözerini açtı. Gördüğü parlaklık gözlerini almıştı ama kısa süre sonra alıştı. O sırada aklına yuki geldi. Ve yattğı yerden kalkıp doğruca kapıya gitti. Ama büyük beyaz kapı sanki canlıymışcasına Hiro yu yere fırlattı. Hiro bunu bir kaç sefer denedi ama yine sonuç değişmedi. Bu sefer çığlık atmaya başladı.

" yuki-SAMAAAAAA"

Bu bağrışın üzerine. Derinden bir 'burdayım' sesi duydu. O sırada Yuki herşeyden habersiz beyaz odasında yatağın üzerinde oturuyordu. Ve olan biteni anlamaya çalışıyordu. Buraya nasıl geldiğini o ninja ya benzer adamların kim olduğunu ve daha önemlisi Hiro'nun burya nasıl geldiğini. Kafasına binlerce soru vardı. Ve korkuyordu. Hemde çok korkuyordu. Bu oda saflık ve temizlik olarak bilinirdi. Yani kudretli mahsende bulan 236 oda nın tamamı farklı bir amaç için yapılmıştı.

Hiro nun kaldığı oda sınır odası olarak bilinirdi. Sınır odasında kalan melek yada şeytan ın insandan farkı olmazdı. Ama hem melek hemde şeytan olan Hiro için bu biraz zordu Çünkü sınır odası Hiro yu red ediyordu. Kabullenmiyordu. O sırada kapı açıldı, ve Yukin içeri girdiğini gördü.

" Yuki-sama iyimisiniz?"

Ama yuki hiç bir şey söylemedi. Öylece Hiro'yu seğrediyordu. Baştan aşağı süzdü. Ve ona doğru bir adım geldi. O esnada yuki nin kaldığı odada da aynı olay oluyordu.

Hiro bir adım yuki ye yaklaşmıştı. Ve belinden tutup kendine doğru çekti.

" Hiro ne yapıyorsun sen..."

Hiro hiç bir şey söylemedi ve direk Yuki nin dudaklarına yapıştı. Yuki öylece kala kaldı. Hiç bir şey düşünemiyordu. Sanki vücudu felç olmuş gibiydi. Tüm bedeni buz kesti. Titriyordu ama bu titreme aynı zamanda zevk te veriyordu.

Hiro haraket etmiyor sadece yuki nin dudaklarında kendini kaybediyordu. Bu nu o kadar çok hayal etmişti ki artık hiç bir şey düşünmek istemiyordu. Sadece yuki nin kalbinin gerçek sahibinin duduklarına boğulmak istiyordu. O sırada fark etti. Aynı yuki ye benziyordu ama hayır. Bu onun Yuki-saması diğildi. Bunu kalbinin atşından anladı. Eğer bu yuki diğilse o halde kim ?

Yuki Hiro'yla olan ateşli öpüşmenin ardından birden kendini yatakta buldu. Üzerine Hiro ile beraber. Ama bir terslik vardı. Aynı Hiro gibi ama dur hayır Hiro böyle biri diğil. Nerden anladı bilmiyordu ama hissediyordu. Hiro diğildi.

Adamı üzerinden itti. Ve Hiro yani o adam yere kapaklandı ve birden üzerinden buhar çıkmaya başladı. Gittikçe daha çok buhar çıkmaya başladı ve sonunda her yerinden sıvı sümükümsü bir şey akmaya başladı ( kendimden tiksindim) ve omuzlarından boynuz benzeri bir şeyler çıktı. O kadar iğrenç bir varlık tı ki... Aynı şey Hiro nun odasında da gerçekleşmişti. Bu canavarın her yerinden yeşil sümükümsü bir şey akıyordu. Ve gerçekten iğrenç kokuyordu. Biraz daha bu iğrenç kokuya mahsur kalırsa ölebilridi. O derece iğrenç bir koku. Ama malesef sınır odasından kaçış yoktu. Ve dahası gerçek formuna dönüşemiyordu. Oda onu engelliyordu. Ve birden bir şey oldu. O da resmen parlamaya başladı. Canavar bu ışıkların arasında kayboldu ve yüce Bilge'nin sesi duyuldu

" Hiro sınavı geçtin serbesin."

Hiro'nun bedeni yeşil bir ışıkla parlamaya başladı ve birden odada bir cam belirdi. Camdan uçarak çıktı. Aynı zamnda Yuki de baygın bir halde onu takip ediyordu. Onu. Yanına uçarak belinden tutu ve medryo imparatorluğuna doğru uçmaya başladılar. Oraya vardıklarında sanki zaman Durmuş gibiydi. Hiç bir değişklik yoktu. Yerlerde cam kırıkları ve yuki nin açılmış yatağı. Her şey aynıydı. Hiro, Yuki yi yatağına yatırdı ve anlına küçük bir öpücük kondurdu. Sonrada odadan sessizce çıktı. Uyandığına hiç bir şey hatırlamıyacaktı. Çünkü çıkmadan önce hafızasını değiştirmişti. Evet Hiro nun bağzı özel güçleri var. Ama daha hepsi uyanmadı. Uyanmış olan iki özel gücü vardı. Biri hafıza değiştirme. Bir şeytan veya meleğin hafızasını silebilir ama insanların hafızasını silemez sadece değiştirebilir. Ikinci özel gücü ise düşünce okuyabilme ki bu sadece şeytanlar arasına olabiliyordu.

Ertesi sabah olduğunda yuki gözlerine inanamadı babası yine onun odasındayıdı ve halinden anlaşıldığı üzere yine ona sahip olmuştu...

Yuki bundan nefret ediyordu. İlaç etki etmemişti. Lanet olsun bu yaşlı ihtiyardan kurtulmanın bir yolu olmalı. Diye düşündü o sırada aklına yine parlak bir fikir geldi. Onu öldürmek, bu sefer ondan tamamen kurtulabilirdi. O sırada içeri Semei girdi. Ve el haraketleriyle onu çağırdı. Yuki sesiz bir biçimde yataktan kalktı ve odadan çıktı.

" Ne oldu Semei bir sorun mu var."

" Evet çok büyük bir sorun"

" lütfen söyle "

" dün gece bir haberci geldi. Medryo ve Serdryo imparatorlukları dağıma tehlikesi altındaymış."

" hayır bu mümkün diğil. Hangi hakka hizmet böyle alçakça bir şey yaparlar. Semei eski dostum bu şavaş demek. Ordunu hazırlat. Yağın şafak vaktinde yola çıkıyoruz."

Not: değeri okurlar ( bu da snki değeri öğretmenim sevgili arkaşlar gibi oldu. ) bu hikaye için bana 4 yardımcı lazım zaten üç kişi aklımda. Kabul ederlerse tabi bir de gönüllü istiyorum. Isterseniz sizi zorlayacak Halim yok, :) şimdi ne istiyorum

- medya için resim arıyabilecek.

- bölümler hakkında eleştiri yapabilecek.

- olmuş veya olmamış yerleri söyiyebilecek.

- yeni bölümler için fikir verebilecek.

Kişiler arıyorum şimdi akılmdaki üç kişi ise

* WoodPEecker*

* pembekelebek99*

*merve_bengu93*

Benimle çalışırmısınız

Ve bir kişi daha kaldı o da sen olmak istermisin. ? Mesajlarınızı bekliyorum

Ai No iatmi ( yaoi) -askıdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin