4.bölüm

964 45 12
                                    

Ne kadar iğrenç... Bir şeytan... Melek ruhuna sahip... Burda ne işi var... Burdan gitmeli.

Tüm melekler Hiro'nun etrafına toplanmıştı. Hiro yarı baygın gözlerle konuşmalarını dinliyordu. Meleklerden biri " Burdan gitmeli." Dedi Bunu söyler söyleyemez. Hiro birden ayağa kalktı. Ve var gücüyle koşmaya başladı. Sonunda yüce Bilge'nin ( hehe bir animeden çaldım) bulunduğu sonsuzluk odasının önüne geldi. Ve bir tekmeye kapıyı açtı. Hırıltılı bir sesle...

" Kalbim... Nerde... Bana hemen Yuki-sama'mı geri ver !"

" Sen anlaşmaya ihanet ettin. Aşık olamaman gereken birini sevdin. Bu yüzden cezasını o çekicek.."

Yüce bilenin sesi çok berraktı. Sanki içini aydınlatıyor gibi... Ama Hiro'nun bilmediği şey. Yüce Bilge'nin istediği her şeyi rahatlıkla yaptırma yeteneği olması. Sesinin temizliğe insanların ve meleklerin kalplerine ve ruhlarına girip kontrol edebiliyor.

Hiro yere diz çöktü ve başı ile selam verdi. Aslında bunu neden yaptığını bilmiyordu. Yüce Bilge yerinden kalkarak Hiro'nun yanına geldi. Ve saçlarını okşadı. Hiro biden bayıldı.

" Ahh zavallı çocuğum bu dünyadaki en kutsal şey aşktır ama malesef şeytandan doğma biri bu aşkı yaşıyamaz... Çünkü şeytanlar ruhsuz birer varlıktan başka bir şey diğildir..."

Bir kaç melek gelip Hiro yu aldı ve sürükliyerek sonsuzluk odasından çıkardı. Ve var oluş tapınağına götürdüler. Yuki burdaydı. Hiro varlığını hissediyordu lakin bütün bedeni felç olmuş gibiydi. Hareket edemiyordu. En sonuda beyaz bir odaya girdiler. Ve Hiro'yu kuş tüyü bir yatağın üzerine yatırdılar. Nedense Hiro'nun üzerine daha büyük bir ağırlık çöktü. Ama uyursa olacaklar belliydi. Ruhu bedeninden ayrılacaktı. Ve Hiro da bunun farkındaydı. O an tek düşündüğü şey Yuki-sama yı nasıl kurtarıcam. Kalbimi nasıl kurtarıcam.... Üzerindeki ağırlık daha fazla arttı. Ve sanki ruhu bedeninden ayrılıyor gibi olmaya başladı.

" Hiro....Hiro....Hirooo."

Derinlerden gelen bir sesti ama yuki nin sesi olduğu gayet belliydi. Ama sanki sesi acı çekliyormuş gibiydi. Hiro nun ruhu vücudundan atılma eğilimleri göstermede yuki nin sesi duyduğunda bir nevze de olsa yavaşladığını hissetmişti.

"HİROOOOOOOOO"

Bu son ses ruhun bedene tekrar girmesini sağladı. Fakat hala kımıldayamıyordu. Sanki üzerinde bir ton taş varmış gibiydi. Ama Yukin o acı dolu çığlığı Hiro'nun gözlerinden bir damla yaş akmasına neden olmuştu.

O sirada yüce Bilge Hiro'nun ruhundaki değişimi çoktan sezmişti.

" Bi şeytanın böyle derinden bir insan oğluna bağlanacağını kim düşündürdü."

" Haklısınız yüce efendimiz. Peki bu durumda ne yapmamız lazım. Sonuçta bizden bir ruh taşıyor, ama bir şeytandan doğma..."

" Ahh evet ama bildiğin gibi o yarı şeytan yarı melek."

O sırada diğer melek sinirli bir şekilde araya girdi.

" Bu kabul edilemez ! Çünkü o bizim gibi saf diğil. O pis bir şeytan ne kadar yarı melek olsada...."

" Lütfen sakin olun yume-sama "

Yüce Bilge sessizdi. Diğerleri de hakkiyı ama Yüce bilenin bu ruhu Hiro'ya vermesin bir nedeni vardı. Işık tapınağının koruyucu tanrısı shinseeyu'nun vahtiz oluydu.

- geçmiş-

" yüce Bilge"

" Buyrun ekselasları"

" bu yıl şeytandan olma iki çocuk doğacak. Ikinci çocuğu kendi çocuğum olmasını istiyorum. Ona benim ruhumu ver ama bir şart koş. Eğer aşık olursa bu ruhu ondan geri al. Ve aşık olduğu çocuğu sonsuza kadar mühürle"

- şimdi zaman -

" yüce Bilge efendimiz şimdi ne yapıcaz. Bu iblis ve o çocuk..."

" Ruh ona çok bağlı ama çocuk mürlenmek zorunda. Lakin Hiro bu çocuğu bırakamaz. Eğer bırakırsa ruhu onu terk eder. Aslında olması gereken bu ama bunu istemiyorum."

" Peki ne yapıcaz efendim lütfen söyleyin "

" Ahh bilmiyorum şu an düşünmek istemiyorum. Ikisine şimdilik kudreti mahsene koyun..."

Ai No iatmi ( yaoi) -askıdaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin