SIRLAR hayatımızın büyük bir bölümünü kaplardı. En güvendiğimiz kişilerin bile bunları yapması değil miydi zaten acımasız olanı. Belki şimdi değildi ama bir zamanlar kardeşim dediğim kişinin gerçekte kuzenim olması ve bunları yapmış olması , belki kalbimde ufak bir sızı bırakan oydu. Furkan geleli çok olmuştu hatta şifreleri kırdıktan sonra gideli de. Uzun zamandır yakalamaya çalıştığımız uyuşturucu baronunun başında Sedanın [ kuzenimin ] olduğunu öğrendiğimden beri masaya oturmuş ne yapacağımı düşünüyordum. Bu kadarla bitseydi yeterdi bu çete aynı zaman da terör denen illet şeye de hizmet ediyordu. Bu işleri yapmasına sinirlenirken aynı kişinin Seda [ kuzenim ] olduğu aklıma geliyor ve daha çok sinirlenmeme sebep oluyordu.
Sinirim şu an Sedadan çok kendimeydi nasıl fark edememiştim ki ? nasıl ona bu kadar çok güvenip zamanında toplantılara onu da almıştım? aklım almıyordu. Şimdi ise en büyük derdim bunu babama nasıl açıklayacak olmamdı. Bu elbet onuda etkilerdi. Teyzemin [ Sedanın annesi ] beni sevmemesine rağmen o sedayı severdi. Şule teyze dedemin ölümümden sonra anneannemin ikinci kocasının kızıydı yani üvey teyzemdi. Anneannem o zaman mecburiyetten evlenmişti. Dedemden ona kalan şeyleri büyütmek ve anneme daha iyi bir yaşam sunabilmek için. Sedat amcanın [ Şule teyzenin babası ] istediği ise isminin duyulmasıydı. Pek bir varlığı yoktu. En azından anneannemde olan kadar. Bu sebepten dolayı varlıkların yüzde 75 'i anneannemin oluyordu. Şule teyze ise burada, parayı daha çok hak ettiklerini düşünen ve bunu sürekli dile getiren taraftı. Hatta sırf bunun için sevgilisiyle erkenden evlenmiş ve bir çocuk dünyaya getirmişti. Anneannem ise Sedat amcaya böyle bir şeyin olamayacağını o servetin annemin hakkı olduğunu net bir dille söylemişti. Buna rağmen o da Sedayı severdi.. En azından bir zamanlar severdi . Olayların bildiğim kadarıydı bunlar.
Dolabın önüne gittim ve bütün isimleri ve kodları bulduğum boş bir deftere yazdım. Şimdi tek yapmam gereken babamı aramak ve her şeyi anlatmaktı. ( Vuslatın babasının ismini söyledim mi hatırlamıyorum zaten adamın adını da hatırlamıyorum o yüzden çokta şey etmeyin ]Bahtı balık yan gider hesabıyla uzatmadan aramalıyım bence , evet evet kesinlikle aramalıyım. Çalıyor.. çalı-
[ Okan babasının ismi ]
Okan- Efendim Vuslat işim var biraz hızlı anlat kızım
Vuslat- Tilki çetesinin [ Başında Sedanın olduğu çete ] kimin yönettiğini buldum.
Okan - Emin misin? bu telefonda konuşulacak bir konu değil
Vuslat- Baba dur kapatma ben buradan ayrılamam öğrendiğim kadarıyla buradaki bir kaç okulla alakası var.
Okan - Çetenin lideri o kim ?
Vuslat- Pek hoşuna gitmeyecek baba ama o Seda
Okan - Kuzenin olan Seda olamaz değil mi ?
Ses vermeyince bir müddet oda konuşmadı. Belli ki Sedanın bu işi yapabileceğine babam da inanmıyordu.
Okan- Vuslat bir daha soruyorum emin misin ? Bak bu çok büyük bir suçlama
Vuslat- Baba emin olmasam söylemezdim zaten.
Okan - Peki bunu o mu itiraf etti ?
Vuslat - Hayır. Burada ki okulda öğrendim.
Okan - Kızım şunu doğru dürüst anlatsana .
Derin bir nefes aldım , lakin ben bile anlatacağım şeyleri yeni yeni hazmediyorum. Baştan sona her şeyi en gereksiz ayrıntısına kadar anlattım.
Okan - Eski müdürü takip ettireceğiz yediği yemekten konuştuğu kişiye kadar.
Vuslat- Bende kayıtlardaki isimleri ve üzerinde ki kodları sana e-mail olarak atarım. Kayıtları hiç bir şekilde ellemiyorum. Belki ne bıraktığını fark eder ve dönüp alır. Yalnız buradaki bir kaç yer boş muhtemelen oradaki kasetleri yanında götürdü. Yerlerinin tespit edilmesi lazım. Zor olacak ama sana attığım isimlerin hepsini takip altına aldırmanı istiyorum. Bazı kasetleri izledim üzerinde mavi şerit olanlarda insanların bilgileri yazıyor. Ve anladığım kadarıyla çoğu tehdit edilerek tutuluyor. Kırmızı şeritli olanlarda ise ses kayıtları var. İçerisinde çeşitli silah ve zararlı madde isimleri var. Hangi gün ve nerede teslimat yapılacağını gösteriyor. Detaylı bir şekilde incelenmesi lazı-
Konuşmamı bölen arka bahçeden gürültü ile gelen silah sesleriydi. Camdan baktığımda eski müdür yardımcısını ve arkasındaki 35, 40 civarı silahlı adamı gördüm. Babamda silah seslerini duymuş olacak ki telefon da bağırıyordu.
Vuslat- Baba sesimi duyuramayınca bende ona bağırmak zorun da kaldım. BABA sana olayları daha sonra anlatırım vaktim yok buraya en yakın ekibi gönderin. Ben isimleri sana atıcağım ve her şeyi eski haline getireceğim.
Telefonu yüzüne kapattıktan sonra hemen kapıyı kitledim. Kayıtları yerlerine koydum ve üzerindeki isimleri kodlarla birlikte babama attım. Ara sıra camdan bakıyor ve ne durumda olduklarını kontrol ediyordum. Küçük bir ekip gelmiş ve öğrencilerin çoğunu koruma altına almıştı. 2 öğrencide rehine olarak kullanılıyordu. Gönderme tamamlanınca aynı dosyayı ne olur ne olmaz mantığı ile Furkana da attım. O dosyanın da göndermesi tamamlanınca telefonumdan sildim. Kayıtları onlara verecektim. Özellikle etrafta bir sürü sivil varken kimseye zarar gelmemesi lazımdı. Kodları sayesinde kayıtlara ulaşabilecektik . Daha fazla oyalanmadan kapının kilidini açıp merdivenden inmeye başladım. Aynı zamanda da silahımı hazır duruma getirdim.
Bahçeye indiğimde polislerin yanına geçtim aynı zamanda da yaralanan var mı diye etrafa bakıyordum. Tam polislerin yanında durdum konuşmalarına fırsat vermeden
Vuslat - Ben Tuğgeneral Vuslat Doğan aynı zaman da okulun müdüresiyim. Hiç bir şekilde ateş açılmayacak ve müdahalede bulunmayacak. Anlaşıldı mı?
Kafalarını tamam anlamında salladılar. Bir kaç adım atıp adamlarla aramda ki mesafeyi azalttım.
Vuslat- Onları bırakın ve ne istediğinizi söyleyin
Eski müdür - Sen beni o kadar salak mı zannettin. Ne istediğime gelirsek. Odam da bana ait bir kaç şey var.
Vuslat - Çocukları bırak ve ne istiyorsan al . Kimse sana karışmayacak
Eski müdür - Birini alın. yanındaki adamlarda biri gelip çocuğu üstümüze attı. Diğeri istediklerimi alana kadar benimle gelecek.
Sesimi çıkarmadan yanımdan sallana sallana gitmesini izledim. Okulun içerisine girene kadar rehin aldığı kıza bir şey yaptımı diye kontrol ettim. İçeriye girince yanımda ki kıza döndüm . Her hangi bir hasar varmı diye gözlerimle kontrol ettikten sonra yavaşça yanına gittim.
Vuslat - İyi misin* kız başını evet anlamında sallayınca onu arkadaşlarının yanına gönderdim ve elini yüzünü yıkaması gerektiğini söyledim.
Bu sırada adamlar ellerinde siyah torbalarla okuldan çıktı. Başta okul müdürü olmak üzere ilerlerken en son gelen adam yanımdan geçerken . Çocuğu üzerime fırlattı ve seri adımlarla ilerledi. Teker teker hepsi arabalarına binerken eski müdür en sona kalmıştı. Bana bakarak pis pis sırıtıyordu . Daha fazla dayanamadım ve arkasından içimden geçirdiğim cümleleri kurdum
Vuslat - Ateşe barutla daldıysan yanmaya hazırsın demektir.
Bir kaç saniye duraksadıktan sonra tekrar o pis gülüşü takındı ve arabasına binip geldikleri yerden gittiler ......
**************************************
Vote ve Yorum ...♡♡♡...Bu dediğimden sonra benden iğreneceksiniz belki ama demeden duramayacağım.
SENEYE GÖRÜŞÜRÜZ ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA ASKER
Teen FictionŞimdi durun ve düşünün.. Asi, hayattan zevk almaz hale gelmiş, çok acılar çekmiş, siyah tutkunu bir sadist.. Tamam artık unutabilirsiniz çünkü bu hikaye onlar gibi değil. İster istemez klişeleşmiş mafya hikayeleridir bunlar farklılık mı istiyorsu...