Kuzey Krallığında, küçük bir köy evinde yaşayan bir Anne ve onun 18 yaşındaki oğlu olan Kyros sarışın, kıvırcık saçlı, yeşil gözlü, mantığıyla hareket eden, ortalama boya sahip, yetenekli ve içinde biraz kötülük olan biriydi, çalışmadığı boş vakitlerinde kılıç antrenmanları yapar, Kyros'un büyük büyük babası japondur. Kyros, Büyük büyük babasından kalma Tosi isimli şeytani bir katana kullanır. Bu katana'nın efsanesi ise bir şeytana ait olup bu katanayı kullanan herkes eninde sonunda kötülüğe düşermiş. Kyros antrenmanlarını sevgilisi olan Agate ile yaparlar siyah saçlı, kahverengi gözlü, 17 yaşında güzel bir kızdır. Genelde Agate, Kyros'u yenerdi. kılıç kullanımında iyi bir seviye ye gelen Kyros 18 yılın ardından Agate ile birlikte Kuzey Krallığının kurduğu bir Turnuva maçına katılmaya Krallığa giderler. Turnuvaya katılmak için küçük bir elemeden geçmek zorundaydılar. 5 kişi ile birlikte yer altındaki bir kafes dövüşüne gittiler. oradan sadece 3 kişi turnuvaya hak kazanacaktı ve diğer kalan 20 kişi ile birlikte ölümüne maç yapacaklardı. 5 kişilik ölüm kalım savaşına başladılar, Kyros ve Agate sırt sırta geldip birbirlerini savundular. Kyros Katanasını sanki bir hafif bir tüymüş gibi hızlı ve sert sallıyordu, Kyos bir yarışmacının karnına kılıcı sapladı. 4 Kişi kalmışlardı bir adam tam Agate'ye arkadan saldıracak iken Agate eğildi ve saldırıdan kaçıp adamın karnına tekme attı ve başka bir adam onun kafasını uçurdu. Kyros, Agate ve başka bir adam turnuvaya katılmaya hak kazanırlar. Turnuvayı kazanan, Şövalye ünvanı ile onurlandırılacaktır.
Kyros ve Agate, turnuvaya kadar her gün birbirleriyle kılıç-kılıca sabahtan akşama o kadar sıkı eğitim yapmışlar ki, artık kazanacaklarından emin olmuşlar. Beklenen gün geldi!! Turnuva günü! kocaman arenada 20 binden fazla insanın bağırış sesi tüm arenayı titretiyordu, arenanın altında herkes mücadeleye hazırlanırken ilk maçın Agate ve bir Mızrak kullanan biri tarafından yapılacağı açıklandı. Agate ilk maçına çıkmadan önce Kyros ona;
"Bunu başarabilirsin! ben sana güveniyorum, kaybedeceğin tek kişi benim"
der ve Agate ilk maçına çıkar. Arena nın o şanlı gürültüsü Agate nin içini kıpraştırdı ve daha 3 dk geçmeden Agate kılıcını o kadar şiddetli salladı ki, rakibi daha kılıcını kaldıramadan kellesini tek seferde uçurdu. Başarmıştı Agate ilk maçını kazanmıştı ve içinde öyle büyük bir heyecan vardı ki, artık yenilmeyeceğini düşünüyordu. Bunun üstüne Kyros, Agate nin kazandığını görünce çok sevindi. Agate döndükten sonra Kyros onu tebrik etti ve arenada kazanırsa merhamet dileyeceğini söyledi. Agate, Kyros'a;
"zaten merhamet dileceğiz, yoksa sen birbirimizi öldüreceğiz mi sandın ?"
diyip bir gülüş atar. Turnuvaya katılırken bilmedikleri birşey vardı, merhamet dileyince maçın biteceğini sanıyorlardı ama yanılıyorlardı her şey Kral Aristides'e bağlıydı ne isterse onu yapmak zorundalardı. Sıra 2.maça gelmişti ve bu maçta bir çift kılıç kullanıcısı ile bir Balta ustası olan Aegr karşılaşacaktı, bu Aegr 20 yaşında, hırslı ve kan delisi bir gençti. Karşılaşmayı Kyros ve Agate dikkatli bir şekilde izliyorlardı, Aegr arenaya çıkınca herkes sevinç çığlığı atmaya başlamıştı çünkü Aegr'in arenada çok fazla zaferi vardı ve herkes tarafından korkulan ve sevilen bir savaşçıydı. Aegr arenaya çıkmadan önce Kyros'a;
"Bu turnuvayı kazanabileceğini mi sanıyorsun ?"
demişti, bunun üstüne Kyros sessizliğini korudu. Aegr ile çift kılıçlı adam yan yana gelip Kral Aristides'e selam verip savaşın başlamasını beklediler. Savaş başladığında çift kılıçlı adam ard arda kılıçlarını savuruyordu ama Aegr her saldırıyı o kadar hzılı bir şekilde karşılıyordu ki çift kılıçlının kılıçları geri tepiyordu ve aniden Aegr baltasıyla adamın sağ bacağını kopardı ve adam yere yıkıldığında kafasına ayağının altıyla bir tekme attı ve adamın kafası yere düşünce ise baltası ile adamın vücudunu deşti. Bunu gören Kyros çok heyecanlanmıştı ve içinde korku vardı. Sıra 3.savaşa gelmişti Kyros ve başka bir savaşçı. 2 side arenaya çıkıp Kral Aristides'e selam verdiler ve savaş başladığı anda Kyros Katanasını savurup adamın saldırılarını engelledi ama adam zaten daha önceden çok savaş gördüğü için Kyros'un açığını görüp sol koluna kılıcıyla bir çizik attı ve bütün arena heyecanlandı. Herkes köylü'nün kaçınılmaz sonunu tahmin edebiliyordu ama Kyros o açığı bilerek vermişti ve çiziği yediği anda aslında şövalye bir açık vermişti ve tam o esnada Kyros Katanasını adamın bacağına sapladı ve bütün arena heyecandan bağırdı. Adam dizlerinin üstüne çökmüştü ve Kyros Katanasını adamın boğazına tuttu ve Kral Aristides'e baktı ve Aristides merhamet gösterip Adamın hayatını bağışlamıştı. Kyros zekası sayesinde akıllı oyun oynayıp kazanmıştı. Agate, Kyros ve Aegr ard arda zaferler kazanıyordu ve en sonunda 14.Karşılaşmaya gelmişti, Kyros ve Aegr. Kyros, Agate'ye: Seni seviyorum eğer ölürsem sakın beni unutma!. demişti.
Kyros ve Aegr, arenaya Kral Aristides'in önüne geldiler ve Kral emri verdi. Kyros emin ve kesin hamleleriyle Katanasını savuruyordu ve Aegr ona zar zor karşılık veriyordu. Aegr omzuna bir çizik aldı, artık son gelmiş gibiydi herkes heyecanla izliyordu fakat bir anda Aegr, Kyros'a soldan çok sert ve hızlı şekilde bir yumruk salladı. Bunun üzerine Kyros dengesini kaybetti ve yere düşecekken Katanasını yere saplayarak kendisine destek çıktı. Aegr bunu fırsata çevirerek baltasıyla karnına bir çizik attıp ardından bir tekme savurdu ve Kyros yere düştü. Herkes savaşın bittiğini düşündü, Kyros baya sinirlenmişti ve kaybetmemekte kararlıydı. Aegr baltasıyla tam Kyros'un karnını deşecek iken Kyros sağa doğru yuvarlandı ve Aegr'in ayağına tekme atıp Aegr'i yere düşürdü. Kyros Katanasnı, Aegr'in boğazına tutup Kral Aristides'e baktı, Aristides merhamet göstermişti ama Kyros kılıcın etkisi altındaydı. Krala bakıp bir gülücük attı ve Aegr'in Kellesini aldı. Bunun üzerine Kral Aristides çok sinirlenmişti ve Kyros'u adamlarına yakalatıp arenanın ortasına diz çöktürdü. Kral Aristides, Kyros'un yaptığını af edemezdi ve şöyle bir soru sordu Kral Aristides;
"5 kişi ile tek başına savaşacaksın ya da idam edileceksin"
dedi ama bu zaten kaçınılmaz sondu. bunun üzerine Kyros Kralına;
"Ben savaşmayı tercih ediyorum"
ded. Tüm arena sevinmişti ve Kral Aristidas kararını vermişti. Kyros eline Tosi'yi (Katanasını) alıp karşısına çıkacak 5 kişiyi bekledi. 5 kişi sonunda geldiğinde aralarına Agate'nin de olduğunu gördü ve o varken nasıl savaşacağını bilmiyordu. Savaş emri verildiğinde ise Agate hiç bir şey yapmadı ve Kyros rakiplerini sanki bir gölgeymiş gibi çok hızlı bir şekilde biçiyordu, rakiplerinin kollarını kesip yerlerde parçalanmış bedenler bıraktı ve en son Agate kalmıştı. 2 aşık ise ne yapacaklarını bilmiyordu, Kyros, Agate'ye dediki:
"Beni öldür, ben sana kılıcımı kaldıramam"
dedi. Agate bir an ağlamaya başladı çünkü ya 2 si birden idam edilecekti ya da 2 sinden biri ölecekti. Arenadan kaçış yoktu, her yerde bekçiler vardı. Agate, Kyrosa bakarak kılıcını kendi karnına sapladı. Agate, Kyros'un yaşaması için kendisini öldürmüştü, Kyros'un kollarında kanlı bir şekilde yatan Agate, Kyrosun kulağına sessiz bir şekilde;
"intikamımızı al. Madenlere git orada kendine yoldaşlar bul ve bu Krallığın sonunu getir."
dedi. Agatenin öldüğünü gören Kyros tam anlamıyla yıkılmıştı, çocukluk arkadaşı ve 2 senedir sevgilisi olan Agate kollarında kanlar içinde yatıyordu. Kyros'un yapabileceği hiç bir şey yoktu, Turnuva bittikten sonra Kyros'un Katanası bir anda yok oldu ve Kyros Batı madenlerine sürgüne yollandı. Kyros bunun ordu toplamak için fırsat olduğunu biliyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 Krallık - 1.Sezon
Historical FictionKyros adındaki bir köylü, nasıl olur da 4 krallığı ele geçirir. 4 farklı krallıktan 4 farklı çocuğun hikayesi. Eğer ilgi gelirse devam edicem, sonraki bölüm için 3 yıldız yeterli.