" Anneme noldu? " diyen 5 yaşındaki küçük kız, dolu gözlerle etrafindaki elflere bakıyordu. Elfler ise kızın annesi ve babasının öldüğünü kıza anlatamıyorlardı. "Bir elf nasıl olur da sebepsiz yere kederden ölür? " diye soruyorlardı birbirlerine. Kalabalığın arasına adaletli duruşu ile giren elf kralı, askerlerin yardımıyla atından indi. Kralın önünden çekilen köylülerin ardında küçük bir kız kralın yanına koştu. Önünde eğildi ve tuttuğu göz yaşlarına hakim olamadı. Al al yanaklarından düşen göz yaşlarını kendi yaşlarında bir erkek çocuğu silmişti. Prens Arome... Kızı o halde görünce etkilenmiş ve elleri istemsizce ona uzanmış , göz yaşlarını silmişti. Babasının sert , hoşnutsuz sesi ile irkilmiş ve geri çekilmişti. " Cesetleri gömün ve dağılın! Kız benimle geliyor. " Herkes emre uyup , dağılmış ve köylüler cesetleri gömmek için işe koyulmuşlardı. Kızın ailesi genç olmalarına rağmen sosyal değildi. Kasabadaki birkaç elf ve kimliği belirsiz gezgin dışında kimselerle konuşmazlardı. Öleceklerini anlamış olacaklar ki krala bir mektup yazmışlardı. Kimse bu mektupta ne yazar , kimden bahseder , niçin yazıldı bilmezdi. Mektup yazıldıktan 2 gün sonra ölmüş ve çocuklarına elf kralı bakacaktı. Herkesin kafasında soru işaretleri vardı. O hariç...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elf Günlükleri
FantasyElfler : yaralanmadıkça ve kederden solmadıkça ölmezler. İkiye ayralırlar; 1- ORMAN ELFLERİ : Adından da anlaşıldığı gibi ormanda yaşarlar , bazıları büyülerle uğraşır. Özel güçlere sahip kılıçları vardır. Fakat ok kullanmada daha iyilerdir. Kılıçl...