Soğuk havanın ıslak yollarında oldukça lüks jeep'in camına yaslanmış ağlamaya devam eden selin yanında az önce kendisine ailah tutan adamın yüzüne dahi bakmamıştı
"Uysalmışsın"
Dedi o sırada elindeki silahı beziyle temizlerken
Selin kafasını çevirip elindeki silahla ilgilenen aliye baktı
"Bana ne yapacaksın"
Diyebildi hıçkırıklarının arasından
Ali elindeki silaha son kez baktıktan sonra emreye uzattı
Silahını temizlediği bezi güzelce katlayıp ceketinin cebine yerleştirdi ve tamamen seline odaklandı
"Kurallarımı aşmazsan hiçbirşey ,aşarsan istemediğin herşey"
Yutkunan selin yüzüne bile bakmıyordu
Kendi evlerinden kilometrelerce uzağa götürülüyordu
Hıçkırıkları arabadaki tek sesti emre arada bir arkasını dönüp seline bakıyor ali ise ifadesizce yola bakıyordu
Bakışları seline döndü ve çenesinden tutup kendisine çevirdi
"Boşuna ağlayıp kafamızı yeterince yemedinmi kimsenin sana birşey yapacağı yok"
Hıçkırıklarını yutan selin kaçırdığı gözlerini aliye sabitledi
"Ben burda kendi isteğimle bulunmuyorum"
"Umrumda değilsin tamammı kapa çeneni gideceğimiz yerde istediğin kadar ağlarsın"
Selin kendine hakim olup kendini susturmayı denedi kendinin dış görünüşünü görebiliyordu
Gözleri mahvolmuş yüzündeki renk solmuş hayalet gibi olduğunu görebiliyordu kazağına gözyaşlarını sildi ve kafasını tekrardan cama yasladı durdukları ışıklarda yağmurun hızını seyretti selin ışığın yanmasıyla sağ tarafa dik bir yokuşa dönmüşlerdi geldiklerini anlayan selin aliye kaçamak bakışlarını çevirdi
"Bana bakmayı kes"
Dedi ali net bir sesle koca evin garajına girdiklerinde selin kaçma şansının 0.0 olduğunu anlayabilmişti
Ali'nin kapısını açan adamlarından bir tanesi selininde kapısını açıp kolundan tutarak indirmişti
"Bırak kendim yürüyebilirim"
Desede önden yürüyen ali'nin peşinden götürülüyordu selin çırpınmaya devam etsede bir işe yaramıyordu
"Annem babam ne halde kim bilir "
Diye geçirdi içinden selin atahan
Eve girdiklerinde büyük salonun ortasına bırakıldı selin yerde öylece otururken ali,elindeki bardağa viski koyuyordu
Seline doğru gelip seviyesine indi
"Sana biraz kendimden bahsedeyim,yanlış birşey yaparsan olacaklardan,herşeyinle uslu durursan olacaklardan bahsedeyim"
Bardağından küçük bir yudum alıp yere bıraktı
"İsmim ali ,şimdi ben bu konuşmayı bir kere yapacağım anlayacağın brni iyi dinle bu sana yapılan ilk ve son uyarı olacak"
Bıraktığı bardaktan bir yudum daha alan ali nefes aldı
"Bak burda sana benden başka kimse birşey yapamaz önce bunda anlaşalım kimsenin gözü beni karşısına alacak kadar kara değil,bunda anlaştığımıza göre gelelim kurallara;
Benim kendime ait sınırlarım var kısaca sorun çıkacak haraketlerde bulunma,heleki bana karşı çıkma sakın"
Bardağından bir yudum daha alırken ceketini çıkartıp arkasındaki koltuğa fırlattı
"Kurallarım o kadarda zor değil cesaretli olacağım diye davranma yeter he ama illaki yok ben cesaretliyim sana inat herşeyi yaparım diyorsan"
Genç kızın kulağına eğildi
"Hiç istemediğin şeyleri yapmamı istemezsin diye umuyorum"
Selinin bir saçını parmağına doladı ve toplu saçının serbest kalmasını sağladı
"Uslu kız ol hiçbirşey olmamış gibi yaşa ne ben sana birşey yapayım ne de sen zarar gör zira-"
"Tamam tamam anladım"
Dedi selin kendisini geri çekmeye çalışarak
"Güzel"
Selin yerden destek alıp ayağa kalktığında alide bardağıyla birlikte kalktı
"Şimdi yukarıya çık derya seni odana kadar götürür"
Başımı sallayıp merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladım merdivenin karşısında bekleyenin derya olduğunu anladım ve yanına doğru çekinerek ilerledim
"Merhaba selin hanım"
Patronunun aksine neşeli birisiydi
Başımı sallamakla yetindim
"Buyrun lütfen"
Dedi önümüzdeki kapıyı aralarken
"Gerisini ben halledebilirim teşekkürler"
Diyebildi genç kız titreyen sesinin arasından
"Birşeye ihtiyacınız olursa"
"Seslenirim"
Diye ekledim ve odaya girip kapımı kapattım
Oda tamamen siyah duvarlara sahipti siyahın yanındaki en iddialı renk olan kırmızı renkle dekor edilmiş oda karanlık ama ilgi çekici gözüküyordu büyük bir banyoya sahipti
Çift kişilik yatağın yanı başında bir kapı daha vardı selin kapıyı araladığında şaşırdı
Birsürü markadan birsürü elbise kıyafet kazak gecelik ne varsa doluydu sanki burayı önceden selin için hazırlamıştı kıyafetlerin neredeyse tamammı selinin genellikle giydiği tarzdı
İzlenmişmyidi?
Soru işaretleriyle yatağa oturdu selin kapısı tıklatıldığında hiçbir yanıt vermemesine rağmen kapı açılmıştı derya elindeki tepsiyle yatağa yaklaştı ve yatağa hazırladığı atıştırmalık yiyeceklerle dolu tepsiyi bıraktı
"İçecek olarak birşey istermisiniz"
"Hayır hatta bunlarıda istemiyorum götür sen bunlarıda"
"Üzgünüm ali beyin emrinden çıkamam"
Odadan çıkıp kapıyı kapatırken tepsiye baktım
"Ali beymiş"
Tepsideki bütün tabakları duvara ve yere fırşatmaya başlayan selin kriz geçirdiğinin farkında bile değildi yiyecekler ve kırılan porselenlerin parçaları etrafa dağılırken ali sert bir şekilde odaya giriş yapmıştı
"Napıyorsun sen"
Diye kükremişti resmen
"Beni burda zorla tutamazsın buna hakkın yok senin"
Sinirlendiğini gözlerinden anlayabilen selin yinede geri adım atmamıştı "daha fazla ne olabilir "diye geçirdi içinden selinin karşısında duran alinin göğüsüne vurmaya başladı selin
"Sen ve aptal kuralların umrumda değilsin anladınmı beni burda tutamazsın"
Göğüsüne vuran kolları tutan ali selini çevirip duvara yapıştırdı ve aralarındaki mesafeyi tamemen kapattı bir eliyle selinin bileklerini sabitlemişken sinirle yüzüne soluyordu
"Bana bak o lanet olası çeneni kapat "
"Bırak beni bırak"
Selin her debelendiğinde ali ona kendisini daha çok bastırıyor bileklerini daha çok sıkıyordu
"Çekil bırak"
Ali kendinis seline biraz daha bastırırken selinin dudaklarından bir inilti koptu
"Bunumu istiyorsun sen o aptal çeneni kapatmam için bunumu istiyorsun"
Ağlamaya başlayan selini bırakıp bir iki adım gerileyen ali selini son kez uyarmaya karar verdi
"O s*ktiğimin çeneni bidaha açarsan bununla kalmazsın bunu bil"
