Bölüm 2

2 0 0
                                    

Medyada Eylül

8 saat süren bir yolculuktan sonra İzmir'e gelmiştim. Burada neler yaşayacağım hakkında hiç bir fikrim yok.

Düşüncelerimi bölen ses telefonumun zil sesiydi. Babam arıyordu

"Alo?"

"Eylül biz annenle geldik ve karar verdik ki farklı evlerde yaşayalım. Sana okulunun ve evinin konumunu atıyorum" dedi ve suratıma kapattı orospu çocuğu

Bu kadar mı olur lan şerefsiz. Benimde bir kalbim var be. El insaf ya çıldırıyorum.

İzmir'i özlemişim daha önce gelmiştim ve buraları biliyorum o yüzden zorluk çekmem diye düşünüyorum.

Az sonra mesaj geldi evin ve okulun konumu vardı.

Arabayı müsait bir yere çektim bir bank bulup oturdum. Çantamı açtım ve bir sigara çıkardım buna ihtiyacım var.

3 sigara bitirip kalktım tekrar arabaya bindim ve eve sürmeye başladım

Evin garajına arabayı park ettim. Ev güzeldi dışı krem rengiydi sanırım üç katlı güzel bir havuzu ve bahçesi vardı evin korumasına bavulları getirmesini söyledim. Korumadan evin anahtarını aldım ve kapıya yürüdüm.

Anahtarı kilide soktum ve çevirip açtım. Açıkçası evin içi çok güzeldi yukarı ve aşağı inen merdivenler vardı. Salon baya ni büyüktü mutfakta bir harikaydı. O sırada koruma geldi bavulları yukarıya çıkartmasını söyledim. Ve aşağı indim.

Odaları gezdim mükemmeldi. Daha sonra yukarı çıktım koruma bavulları merdiven başına çıkarmıştı evden çıkmıştı. Daha sonra yukarı çıktım 4 oda vardı ilk odaya girdim mavi ve lila tonları hakimdi odaya.
Sinema salonu gibiydi ve baya büyüktü. Çok hoşuma gitmişti.

Diğer odaya girdim burda duvarlar beyazdı bir misafir odasıydı. Yine güzeldi. Başka odaya geçtim. Kapıyı açtım ve ağzım vere kadar açıldı. Mükemmel bir oda duvarlar siyah ve bordo renkleriyle bütünleşmişti eşyalar da beyazdı kocaman bir dolap büyük bir makyaj masası ve ayna vardı bir çok çekmecesi vardı. Ve daha bir çok şey vardı. Evet bu oda benim. Eşyalarımı yerleştirdim. Ve salona indim. Bir çok film kasedi vardı beğenmedim o yüzden bilgisayardan 13 reasons why dizisini açıp televizyona bağladım. Mutfağa gidip yiyecek aradım bissürü abur cubur bulup salona gittim.

Dizinin 7 bölümünü bitirmiştim saat de 10 olmuştu biraz telefonla uğraştım alarmı 6 ya kurup yattım yarın okul maratonu başlıyor

~~~~~~~
Alarmın o iğrenç sesiyle uyandım. Yatağımda oturur pozisyona geçip boş boş etrafı izledim. Daha sonra kalktım ve banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım işlerimi hallettim duşa girdim kısa bi duş alıp çıktım.

Altıma siyah yüksek bel kot pantolon üstüme kısa bi bordo tişört giydim ayakkabı olarak Adidas süperstar ayakkabılarımı giydim. Makyaj masasının önüne oturdum gözlerime kısa bi eyeliner çektim ardından rimel sürdüm açık pembe bir ruj sürdükten sonra boy anasının önüne geçtim. Saçlarımı taradım ve düzleştirdim.

Son olarak kendime bi baktım. Üzerime siyah bir deri ceket giydim çantamı ve telefonumu alıp aşağı kata indim.

Arabamın anahtarını aldım ve evden çıktım. Arabaya binip güzel bi şarkı açtım babamın attığı konuma bakıp ilerledim.

Okulun önüne gelmiştim. Arabadan indiğim andan itibaren bütün gözler üzerimdeydi. Erkeklerin ağzının suyu akıyodu kızlar ise itici itici kıskançlık triplerindeydi abi çıldırıyorum.

Hiç kimse ile ilgilenmeden okulun içine girdim müdürün odasına gidiyordum. Hızlı hızlı yürürken sert bişeye çarptım ve sarsıldım başımı kaldırdığımda taş gibi bi çocuk gördüm. Analar neler doğuruyor amk

"Güzelim biliyorum yakışıklıyım ama lütfen öyle bakma utanıyorum"

Kal geldi lan.

"Ne bakması ya salak mısın sen daha dikkatli yürü lak diye çarpılır mı lan öküz"

"Neyse sarı senle uğraşamam" dedi ve gitti

Sarı dedi bana bok suratlı

(çarpıldı)

Müdürün odasından içeri girdim

"Meraba ben Eylül Kızılateş babam kaydımı yaptırmış sınıfımı söyleseniz iyi olur" dedim

"Okulumuza hoşgeldin Eylülcüğüm. Sınıfın 12-E iyi dersler"

Bişey demeden çıktım. Sınıfa ilerledim sınıftan içeri girdim. En arka sıraya oturdum. Bi sürtük bön bön bakıyordu. 'ne var?' dercesine kaşımı kaldırdım.

"Arkadaşlar bakın sınıfta sürtük var" dedi beni işaret ederek. Eylül bunun altında kalır mı? Kalmaz.

"Kendini farketmene sevindim" dedim ve yapmacık şekilde gülümsedim.

Telefonumla uğraşırken yanımda bi kıpırtı hissettim. Oha o taş çocuk bu.

"Selam sarı" dedi bana

"Bana sarı deme benim bi adım var"

"Adın ne sarı?"

"Ebenin- neyse Eylül adım."

"Tamam sarı bende Savaş"

"İyi" dedim.

"Savaaaş yanıma gelseneeğ" dedi yine o kız Allahım ben bunu skerim.

"Damla kes sesini önüne dön" dedi taş varlık kız da sustu önüne döndü demek adı Damla. Bu kızla işimiz var.

Beş dakika sonra hoca girdi içeri.

"günaydın gençler"

Kimse cevap vermedi dmdldödldö.

"Sınıfımızda yeni bir kız öğrenci var. Kendini tanıtır mısın"

Ayağa kalktım

"Eylül Kızılateş" dedim yerime oturdum

"bu kadar mı" dedi hoca

"Tc kimlik numaramı mı söyleyim ne bekliyosun?" dedim sustu.

Ders tüm sıkıcılığı ile ilerlerken uykum gelmişti. Kafamı sıraya koydum. O sırada birisi saçımla oynuyordu. Gözümü açınca Savaş'ın olduğunu fark ettim hemen elini çekti. Bende fark etmemiş gibi davranıp tekrar gözlerimi kapattım.

Kolumun delinmesiyle uyandım.

"Sonunda be güzelim" dedi Savaş bana güzelim dedi eheheheh

"uyuya kalmışım" dedim

Başını salladı ve gitti

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 22, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gökyüzüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin