3

65 8 17
                                    




Arkadaş edinmek konusundaki beceriksizliğimi etrafımdaki kişi sayısına bakarak kolayca anlayabilirdiniz. İnsanlara kolay güvenmemem ve bu nedenle geniş kitleli arkadaş gruplarında bulunmak istememem sadece sosyalleşmek konusundaki başarısız yönümü gizlemek amaçlıydı.

Yıllar boyunca, anneme olan yakınlığım ve onun dışında kimseye ihtiyaç duymamamın sebebiyle birileri ile arkadaş olmaya çalışmamıştım.Uzak durup onlara yaklaşmadığımdan bahsetmiyordum; yanıma gelip benimle yakınlaşmak isteyen herkese açıktım ancak ben başkasının yanına gitmezdim.İlkokulda yalnız kalmamıştım bu yüzden.Çocuklar o zamanlar oyunlarına birisini daha katmak için bile olsa yeni birileri ile tanışıyorlardı.''Hey saklambaç oynamak ister misin?'' diyerek bir grup oluşturursunuz ve bir anda etrafınızda yedi-sekiz çocuğu toplanmış olarak bulabilirsiniz, bu kesinlikle harika bir şeydi.Ama işler ortaokulda ve lisede böyle yürümüyordu.

Ortaokulda Namjoon denilen gözlüklü, nazik bir çocuk vardı.Yakın arkadaşım değildi ve benimle sadece ne kadar yalnız olduğumu gördüğü için konuşuyordu arada.Bunun için ona teşekkür edebilirdim ancak yalnız olmaktan rahatsızlık duymuyordum.Çizgi romanlarım ve National Geographic dergilerim bana yetiyordu.Lisede ise Jimin gelmişti yanıma.Biricik, bir tanecik Jimin.

Yine ilk konuşan oydu ve iyiki de konuşmuştu.Jimin yanıma geldi dediğime bakmayın, kendisi en büyük düşüşümde bulmuştu beni.Tam bir dönüş noktasından kurtarmıştı ve bunlar bir anda gerçekleşmiş şeyler de değildi.

Lisede, ilgimi çeken cinsiyetin hangisi olduğunun farkına varmıştım.Başından sonuna kadar eşcinseldim ancak bunu kabullenme kısmı aşırı zor geçmişti benim için, çok ama çok zor geçmişti.Hem akademik başarımın düşmesi hem de sık sık yaşadığım depresyonların nedeni olmuştu bir bakıma.Kendimden iğrenecek noktaya geldiğimde Jimin'i bulmuştum.Rahatsız edici sıcakların sona erdiği bir zamanda, bahçedeki bankta öğle arasını geçirirken yanıma oturmuştu.Bana suratımın çok çökük durduğunu ve bir sorunum olup olmadığını sormuştu.O an anlatmıştım her şeyi.Tanımadığım bir insana sorunumu anlatacak kadar kötü hissediyordum kendimi.Zaten iki sonucu vardı.Ya beni yargılayıp yanımdan gidecekti ki bunun sonucunda ne olurdu bilmiyordum; ya da beni iyi karşılayacaktı.

İyi karşıladı.Tahminimden daha çok iyi karşıladı.Sanırım hayatımda nadiren yaşadığım şanslı anlarımdan birini yaşamıştım ve buna aşırı şaşırmıştım.Jimin beni gerçekten çok mutlu etmişti.İlerleyen zamanlarda bile bırakmamıştı beni.Üniversiteye kadar beraber kalabilmiştik.Hatta hala çok sık görüşüyorduk ve her hafta birbirimiz için Daegu ile Busan arasındaki uzun mesafeyi çekiyorduk.

Jimin benim gibi değildi, kendisi görebileceğiniz en cana yakın ve arkadaş canlısı olan insanlardan birisiydi.Üniversitenin daha ilk haftasından iyi bir arkadaş grubu edindiğini tahmin edebiliyordum, bunu her ne kadar arkadaş edinemeyen tek insan olarak hissetmemi istemediği için söylemese de Jimin yüzde yüz birilerini bulmuştu.Ancak o aynı zamanda bu yüzden beni unutacak türden birisi de değildi, yani, arkadaşlığımız bitmiyordu.Henüz.Günden güne yaptığımız telefon konuşmalarımızda söylediği gibi: Diğer insanlarla aramızda olan arkadaşlık bizimkini bozamaz, asla Jungkook, başkaları için birbirimizi bırakmayacağız.

İşte buna güveniyordum.Jimin'e güveniyordum ve onun arkadaşlığına da güveniyordum.Bu nedenle üniversitede önceki yıllarımda yaptığım gibi bir arkadaş edinme çabasında değildim.Yine biri gelirdi, beni bulabilirdi diye bile düşünmemiştim çünkü Jimin vardı işte.Yalnızlıktan korkmuyordum, gireceğim depresyonlarda kimin yanına gideceğim diye bir korkum da yoktu Jimin yüzünden.

Yine de, gelmişti.Beklediğim gibi olmamıştı ve gelmişti birisi.Taehyung beni kütüphanede bulmuştu.

O günün ardından birbirimizle görüşmeye devam etmiştik.Sevdiğimiz kitaplar ve müzikler hakkında konuşmuştuk, başka şeylerden konuşmuştuk, tam tamına arkadaş olmuştuk.Derslerimiz olmadığı zamanlarda bahçede veya okulun pek bilinmeyen, Taehyung'ın önceki senesinde keşfettiği odada zamanımızı geçiriyorduk.Genelde odada oluyorduk ama.Bahçedeki insanların sayısı arttıkça rahatsız hissediyorduk, özellikle Taehyung insanlardan pek hoşlanmıyordu.Odayı da bu yüzden bulmuştu ya.Kalabalık olan yerlerden çekiniyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 26, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

i see ocean ✘ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin