22 Yıl Sonra...
"Sam, acele eder misin? 15 dakika önce orada olmalıydık.". Sam ve sevgilisi Jesica cadılar bayramı partisine gideceklerdi. Fakat Sam pek emin değildi. Çünkü o, cadılar bayramından hoşlanmazdı. Ama Jes'e hangi erkek 'Hayır' diyebilirdiki?
Ve partideydiler. Sam için sıkıcı geçiyor gibiydi. Tek konuşulan şey, Sam'in üniversitesiydi. Aldığı puan, girmeyi düşündüğü okul... Herşey konuşulmuştu. Arkadaşı gidince Jes'le yalnız kaldılar. Jes, Sam'in pazartesi bir üniversiteyle yapacağı görüşme için motive ediyordu. Sam'in neşesi yerine gelmişti. Güzel bir akşamdan sonra eve geldiler. Yoruldukları için hemen uyumayı tercih etmişlerdi. Sam bir anda bir ses duydu ve sesin nereden geldiğine bakmak için odadan çıktı. Koridorun kapısından biri geçti. Sam sessizce oraya doğru ilerledi. Kapının yanında bekledi. Adam içeri girer girmez hemen arkadan saldırdı. Adamla yaptıkları uzun bir kavgadan sonra adam Sam'in boğazından tutarak yere yatırdı ve "Uh, sakin ol." dedi adam. "Dean?" dedi Sam şaşkınlıkla. Neyse ki gelen Dean'miş. Fakat neden eve gece gizlice girdiğini merak ediyordu. "Pratik yapmayı bırakmışsın..." dedi Dean. Ve daha lafını bitirmeden Sam kalkıp Dean'i yere yatırdı. "... ya da bırakmamışsın. Kalk üzerimden." diyerek sözlerine devam etti. "Dean, ne arıyorsun bu saatte?". "Bira içmek istemiştim Sammy.". "Ne halt ediyorsun burada?". "Tamam, Tamam. Konuşmamız gerek.". Dean, babasının bikaç gündür eve gelmediğini anlattı. Fakat Sam Dean'le beraber gitmek istemiyordu. Üstelikte fazla merak etmemişti Sam. Ne yani, bira içmeye gitmiş olamaz mıydı?. Hayır, babası av seyahinteydi. Ve Jes kalkıp kardeşlerin yanına geldi. Dean'le tanıştı. Dean, Jes'in yanında aile meselelerini konuşmayı pek istemedi. Fakat Sam ısrar edince olayı biraz daha açtı. Sam sonunda anladı ve Jes'ten izin alarak aşağıya indiler. Sam avlanmamaya yemin etmişti. Üstelik pazartesi bir görüşmesi vardı. Dean avlanmanın o kadarda kötü olmadığını anlatmaya çalışırken Sam şunu anlattı; "9 yaşımdayken babama dolabımdan bir ses geldiğini söylemiştim. Babamda elime silah vermişti. Dokuz yaşındaydım Dean, dokuz. 'Karanlıktan korkma' diyebilirdi.". "Sam, tabiiki karanlıktan korkacaksın. Orada ne olduğunu biliyorsun.". "Sadece o değil. Annem öldükten sonra babam annemin katilini bulmayı kafasına çok fazla taktı. Avlanmak çok kötü. Silahlar, gümüş kurşunlar... Askerler gibiyiz." Dean'le uzun süre daha tartıştıktan sonra Sam ikna oldu. Jes'le konuşup evden Dean'in 67 model İmpala'sıyla ayrıldılar. Babasının en son avladığı yaratığın olduğu yere gittiler. Olayı çözdüler, katil bir hayalet anneyle hayalet çocukları buluşturup eve geri döndüler. Fakat babaları yoktu. Dean, Sam'i eve bıraktı. Herhangi birşeye karşı biraz beklemeyi düşündü. Sam içeri girdi. Jes'in masanın üzerine koyduğu kurabiyelerden bir tane ağzına atıp yukarı çıktı. Jes odada yoktu. Yatağa yattı, gözlerini kapattı. O sırada alnına birşey damladı. Gözlerini açtı, Jes tavanda yapışıktı! Annesi gibi, Jes'te alevler içinde kaldı. Dean içeri koştu. Sam'i tutup dışarı çıkardı. Bu olay Sam'in bakış açısını değiştirdi ve o gece Dean'e avlanmak istediğini söyledi. Hem annesi ve sevgilisinin katilini, hem de babasını bulmak istiyordu. Hemen yola koyuldular ve Sam'le Dean'i zorlu bir hayat bekliyordu...
Arkadaşlar, bu dizinin tanıtımıydı. Supernatural aslında bi dizi. Ben dizinin tanıtımını yaptım ve devamında diziden alıntı yapmak istemiyorum. Orjinal bölümlerden farklı olarak bölümler yaratacağım. Diziyi izlemiş arkadaşların sıkılacağını sanmıyorum. Okumaya devam etmenizi ısrarla istiyorum. Umarım okurken iyi vakit geçirirsiniz. Diziyi izlememiş arkadaşlarada buradan reklam yapmış olduk. Diziyi izleyip, bir yandanda hikayeyi okumalısınız bence. TEŞEKKÜRLER HUNTERS!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Supernatural
Детектив / ТриллерSam ve Dean'in, yaratık dolu hayatlarıyla mücadelesi.