Korku

124 7 2
                                    


Multi'deki Miraç

'Anne!!'  diyerek yatağımdan kan ter içinde uyandım.Buda neyin nesiydi böyle.Annemle babam baş ucumda konuşuyorlardı.Gözlerimi açmaya çalıştığımda ise sanki göz kapaklarım birbirine mühürlenmiş gibiydi.Sesleri bir rüyada olamayacak kadar gerçekçiydi.Hatta yüzümü okşayan bir el bile hissettim.Biraz olsun kendime gelmek için komidinin üzerinde duran sürahi ve bardağa uzandım.Suyu yudumlarken sürahinin yanında duran kağıdı daha yeni fark ediyordum.İşte bu gerçekten korkutucu olmaya başlıyordu.Bu kağıdı yalnız olduğum odada okuma cesaretinin kendimde bulamadığım için kağıdı ve telefonumu alıp hızlı adımlarla odamdan çıktım.Bir yandan dadıma sesleniyor bir yandan da karanlık koridorlarda geziniyordum.Lambayı yakmak için elektrik düğmesine dokundum. Ahh  elektrikler tamda kesilecek zamanı bulmuştu. Önümü görebilmek için telefonun fenerini yaktım. O kadar seslenmeme rağmen dadının uyanmaması pek hayra alamet değildi.Odasının kapısını aralayıp kafamı içeriye uzattım. OMG! dadının yatağı hiç bozulmamıştı.Koşarak merdivenlerden indim. Karanlıktan oldum olası korkmuşumdur.Gördüğüm rüya ve dadının bir şey söylemeden ortadan kaybolması beni daha çok korkutuyordu.Oturma odasına gidip koltuğun arkasına saklandım tıpkı çocukluğumda yaptığım gibi.

Bir süre gözlerimi kapatıp bekledikten sonra aklıma dadıyı aramak geldi telefon kilidini açmaya çalıştım ama elim titrediği için bir türlü doğru şifreyi giremedim. Parmak iziyle açtım.Önce dadıyı aradım ama telefonu kapalıydı. Allahım bugün delirmez isem daha delirmem. Sakin ol Zeynep sakin ol  küçük bir elektrik kesintisi ve dadının gecenin bir köründe işi çıktı ve gitti hepsi bu kadar.Derin derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.Sanki duvarlar üzerime üzerime geliyordu.Biri beni buradan kurtarsın.Ne olur biri kapıyı çalsın gerçi şuanda çalsa büyük ihtimal çığlık atarak evde depar atardım orası ayrı bir mevzu. Yiğit'i arasam  görür müydü acaba?Geceleri telefonunu sessize alırdı hep.Bir umut yine de aradım.Tam 15 defa!!!Umudumu kaybedip kendimi uyamaya zorladım.Uyuyamayacağımı anlayınca gözlerimi açtım.Tam karşımda bahçede bir karartı gördüm.Zeynep saçmalama o sadece bir gölge ağaç gölgesi tatlım.

Tamam fazlasıyla insana benzeyebilir ama o ağaç evet evet ağaç. Yavaşça ayağa kalktım.Düşündüklerim saçma olduğu için bir kahkaha attım saçmaydı öyle değil mi?Bahçeye açılan cam kapıya doğru ilerledim

'Zeynep sadece bir ağaç bak.' diyerek kendimi avutmaya çalıştım.Daha dikkatli baktım.Az önce olduğundan daha yakındı ve yaklaşmaya devam ediyordu.Çığlık atarak dış kapıya yöneldim.Üzerimde pandalı pijamalarım ve yalın ayak olmayı umursamadan can havliyle koşmaya başladım.Sokağa adımımı attığımda belki birilerini görürüm diye sağıma soluma bakındım.Saat kaçtı Allah aşkına neden her zaman dolu olan sokakta bir Allahın kulu olmazdı.Arkamdan çalılık hışırtıları gelince sağ taraftan gitmeye karar verip koşmaya başladım. Arkana bakma Zeynep arkana bakma.Elimde hala komidinin üzerinde bulduğum kağıt vardı.Şu kağıdı okumam gerekiyordu ama ne zaman. Arkamı kolaçan edip kimsenin olmadığına kanaat getirince durdum.Hızlıca telefonun fenerini açıp kağıdı okumaya başladım.Yazısından anladığım kadarıyla dadımdandı. 

Kağıtta 'Prenses büyük halam rahatsızlandığı için bir süre evde olamayacağım güzellik uykunu bölmek istemedim. Ben sana ulaşana kadar telefonum kapalı olacak. Senden tek isteğim ben gelene kadar evden tek başına SAKIN ÇIKMA!!!' Hıh çok güzel oldu.Bana söylenenleri genelde yapmadığım doğrudur ama bu sefer durum biraz farklı.Uzaktan ayak sesleri duyunca koşmaya devam etmenin en akıllıca şey olduğu için depar atmaya devam ettim.Kimden kaçıyordum ben.Bahçeme gece yarısı girmiş bir psikopattan. Derdi neydi benimle paramı?

Kaç sokak değiştirdim bilmiyorum  işin kötüsü nerede olduğumu da bilmiyordum.Yumuşak bir zemine çarpmamla olduğum yerde durdum. Titreyen ellerle neye çarptığımı kontrol  etmeye çalışırken yüzüme sigara dumanı üflenince bu kadar korkuyu kaldıramayan bünyem tepki vermeye başlamıştı.Göz kapaklarım ağırlaştı artık direnemeyeceğini anlayan vücudum kendini soğuk asfalta bıraktı.


Gün ışığının yüzüme çarpmasından rahatsız olup battaniyeyi  kafama kadar çekip uyumaya çalıştım.Biran yaşadıklarım aklıma gelince yatağımdan sıçrayıp gerçek olup olmadığını sorgulamaya başladım.Odamdaydım.Dün yaşadıklarım gerçekti dimi  o zaman  neden odamdaydım. Dün kime çarpmıştımda beni evime getirmişti.Gözlerim odada gezinirken kanepede boylu boyunca uzanmış biri olduğunu fark ettim.Üzerinde bir şey olmadan yatıyordu.Arkası dönüktü.Yüzünü göre bilmek için ayağa kalktım.Yavaş adımlarla ilerledim.Yüzünü görebilmek için eğildim.Gözlerini ışık hızı denebilecek hızda açtı ve bana döndü.Bu yeni çocuktu.Yutkunup aramızdaki yakınlığı sonlandırıp doğruldum.Bu hareketime karşılık ayağa kalktı ve kanepenin üzerinde atılı olan beyaz gömleğini üzerine geçirdi.Sorgularcasına gözlerinin içine baktım.Düğmelerini iliklerken 'İyi misin?' diye sordu.

'Ne arıyorsun evimde hatta odamda?'

'Böyle mi teşekkür ediyorsun?Gecenin bir vakti seni sokağın ortasında bıraksam daha mutlu olurdun galiba.'

'Dün dün ben sana mı çarptım.O sen miydin?' 

'Başka birin mi isterdin?'

Koltuğa oturdum kafamı ellerimin arasına alıp dün yaşadıklarımı düşünmeye başladım.Yeni çocukta yanıma oturdu.En kısa zamanda adını öğrensem iyi olurdu.Sessizliği bozdu ve soru sormaya başladı.

' Dün gece neden kaçıyorsun?'

'Boşver.'

'Sana yardımcı olabilirim anlat.'deyip sırtımı sıvazladı.

'Anlatsam deli olduğumu düşünürsüm.'

Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım.İçimde olup bitenleri birine anlatıp rahatlamak istiyordum ama bu biri daha adını bile bilmediğim bir kaçık olamazdı değil mi? Ahh kime söylüyordum.Bu çocukta bir şey vardı.Beni ona çeken.Ne derse yaptıracak bir güç.Anlat dediğinde susmam çöle kar yağması gibi bir şeydi.Daha fazla dayanamayıp her şeyi anlattım.İyi mi kötü mü bilemem normal birine anlatsam en azından ağzını açıp birazda olsa şaşırırdı.Bir süre tepkisiz dinledi sonra kaşlarını çattı.

'Sen neden dışarıdaydın?'

'Hava almak için.'

'O karanlıkta!'

Zilin çalmasıyla konuşmamız bölündü.Ayağa kalkmak için hareket ettiğimde benden önce davranıp oturmamı söyledi.

'İla kahvaltılık bir şeyler almak için gitmişti.O gelmiştir.' Arkasından bende giderek.

'İla mı oda kim?'

'Görünce hatırlarsın.'Dedi arkasını dönmeden . Merdivenlerden o önde ben arkada inmeye başladık.Merdivenlerin yarısına gelmiştik ki bianda durdu ve arkasını döndü.Dengemi sağlamam için kollarımdan tuttu.Gözlerime bakarak.Ki bu gözler beni benden almaktan vazgeçse artık.

'Bu  arada adım Miraç.'dedi ve arkasını dönüp merdivenlerden inmeye devam etti.Şaşkınlığımı üzerimden atıp.

'Bende Zeynep.'

'Biliyorum.' deyip kapıyı açtı.Sessizce durdu.İçeri giren biri de olmayınca kim olduğuna bakmak için 'Kimmiş.' diyerek Miraç'ın yanına gittim.Kaşları çatık bir çift mavi göz üzerime ateş saçıyordu.İşte şimdi ayvayı yedim kızım.

'Yiğit.!!!'

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 29, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Buzdan AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin