BULUTSU BİR "SEN" 🌌 (Devam Ediyor)

☘️

Evet cadılar bayramını geride bırakalı neredeyse bir hafta olmuştu. Nesh gözümün önünde büyüyordu , bana alışıyor , tüyleri dahada uzuyordu. Tamam bunlar güzel şeylerdi ama onunda bakıma ihtiyacı vardı. O yüzden bugün onu veterinere götürecektim.
Son hazırlıklarımızı yaptıktan sonra evden çıktık. Gideceğimiz yer biraz uzak olsa da onunla birlikte yürümek istiyor canım..
Ben doktora gitmekten hoşlanmayan birisiyim, Nesh'inde hoşlanacağını sanmıyorum açıkcası. Bu onun iyiliği içindi ama aşılarını olmak zorunda yoksa binlerce parazit var onlarla başa çıkması imkansız gibi geliyor bana.
Aslında içimde bir sıkıntı var bugün bunun sebebini gerçekten bilmiyorum bunun sebebi Nesh olabilir , iklim geçişi olabilir , bir türlü beynimden atamadığım cafedeki kız olabilir , babamın her ay düzenli olarak kartıma yatırdığı para erken suyunu çekti buda olabilir ama bunlar genellikle üçüncü seçenek hariç yaşadığım şeylerdi. Bedenimin içindeki varlık neyse ne Dean niye büyütüyorsun diye mesajını beynime bıraktı, haklı olduğunu düşünüp güneşin gökyüzünden hiç kimseye haber vermeden çekip gitmesini izleyerek yürümeye devam ettik.
Yürüdükçe karşıdan Nesh'i gören samimiyetsiz kızlar gelip seviyorlar , onun hakkında sorular sorup ilgileniyormuş gibi yapıyorlardı. Bende muhabbeti fazla uzatmadan kısa net cevaplar verip heveslerini kırıp yolluyordum ama haklıydım Nesh benim elimde değilde sokakta geziniyor olsa çoğu kişi kıllarını kıpırdatmadan yanından geçip giderler böyle çıkarlı samimiyetleri sevmiyordum o yüzden. Biraz daha yürüdükten sonra veterinere ulaştık.
Tabiki kedi ve köpekler arasındaki yıllar yıllar öncesine dayanan sebebi bilinmeyen vede bilinmemeye devam edecek olan kavga... Aynı Texas çete kavgaları gibi bitmiyordu yani.. İçeri girer girmez havlamalar Nesh'in küçücük boyuyla onlara tıslayarak dişlerini göstermesi , pençe çıkarması beni öldürüyordu, ulan bıraksam karşıdaki köpek iki saniyede Nesh'in tüm parçalarını kaybedecek potansiyelde bir hayvan, ama gelin görünki benim küçük ejderiiya kesiliyordu. Biliyorum oda bana güveniyor ama bana güvenmesin çünkü o köpek karşıdaki güçsüz kadının ellerinden kaçıp gider ve üstümüze doğru gelmeye başlarsa küçük dostum emin ol bende bişe yapamam o yüzden uslu dur diyip sakinleştirmeye çalıştım.
Karşıdaki kadın zor durumda kaldığımı anlamış hemen köpeğin ağızlığını takmıştı gözlerinin içine bakarak ona ne kadar minnettar kaldığımı anlatmaya çalışıyordum oda anlamıştı sanırım yüzüne küçük bir tebessüm getirip kafasıyla önemli değil anlamında işaret verdi.
Birazda muhabbet açmak istedim, köpek bizi tanısın sahibiyle dost olduğumuzu felan sansın ki bir daha karşılaşacak olursak aşırı tepki göstermesin. Bunlar sadece benim tatlı küçük stratejik hamlelerimdi.

+Heyy merhaba,elinizde tuttuğunuz afrikadan felan mı getirttirildi acaba daha önce böyle büyük bir köpek görmedim de ?

(Kadının hoşuna gitmişti söylediklerim egosunun yükselişini hissedebiliyordum öylede olmalıydı zaten kadın köpeği serbest bırakıp insanlara doğru kışkırtsa şuracıkta katliam çıkardı)
- evet haklısınız , büyük bir köpeğim var kocam bunu özel olarak tercih etti zaten çünkü büyük bir çiftliğimiz var ve oralar bu koca oğlandan sorulur.
+ anlıyorum efendim acaba piyasada bu köpeklerin ismi ne olarak geçer ?
- "İrlanda kurt köpeği",aslında piyasada adları fazla geçmez, bu yüzden de fazla tanınmamış ve rastlanmazlar.
+ evet bende ilk defa sizden duydum..

Sohbet böyle devam ederken kapıda benim numaram yanıp söndü kadına iyi günler dileyip kapıyı tıklatarak içeri girdim. Başımdan geçenleri yani Nesh ile tanışma hikayemizi anlattım, beni desteklediler ve gerekli olan herşeyi yapacaklarını söylediler ve Neshi benden alıp benim dışarda beklemem gerektiğini, işlemlerin uzun süreceğini söyledi. Peki ama neden diyemeden kapının dışarısında buldum kendimi.
Aklımda binlerce soru oluştu.Neden böyle uzun sürecekti ki ? İlk defa gelmiştim veterinere buralarda prosedür nasıl işler bilmiyorum o yüzden endişelerimi alıp dışarda sigara içmeye çıktım. Düşünürken birden Ivan'ın bu işlerden anlayacağı aklıma geldi çünkü onunda kedisi vardı, telefonu elime aldım ve Ivan'ı aradım telefon boğul bir sesle çalmaya başladı... Çaldı,çaldı git gide o ses kulaklarıma anlamsız bir şekilde acı vermeye başladı.
-Merhaba ben Ivan şu anda telefona gelemiyorum, sesli mesaj bırakırsanız sevinirim...
+Ivan şu an ne halt ediyorsun bilmiyorum ama telefonu eline aldığında ilk ulaşacağın kişi ben olacağım anlaştık mı ?
Diyip kapattım.
Elinden düşmeyen telefon, benim işimime lazım olduğunda ulaşılmaz oluyordu hay içine...
Otuz dakika kadar oldu artık sıkılmıştım, hızlı adımlarla koridorda yürümeye başladım onu bıraktığım odanın kapısını tıklamadan içeri girdim sertçe ağzımdan birşeyler çıkaracakken Nesh'in orada bir personel ile oynadığını veterinerlerinde bir köpeğin patisini ameliyat ediyorlardı. Utanç içinde:eee lavabo sanırım burası değil karıştırmış olmalıyım evet evet siz işinize bakın... dedim ve kahkaha içinde kendimi dışarı zor attım. Ardından dışarı çıkıp beklemeye devam ettim ve Calvin'i aradım Ivan'da yaşadığım olayları onda da yaşadım telefonu açmıyorlardı bayağı sinirlenmiştim artık nerdeydi bunlar ? Dudaklarımın arasına bir sigara daha yerleştirerek içmeye başladım.. kendimi bulduğum müziği açtım
Müzik sayılmazdı aslında fon müziği gibi birşeydi "Balmorhea Remembrance"
Müzik ve sigaram bitince içeri girdim , veteriner beni çağırdı gülerek lavaboyu arayan bey gelir misiniz?
Gülerek içeri girdim beni içeri almayınca sinirlendiğimi sizinde meşgul olduğunuzu görünce aklıma öyle bir yalan söylemek geldiğini söyledim. Onlarda gülerek karşıladılar ve Nesh'in gayet iyi olduğunu bütün aşılarını yaptıklarını söylediler şimdi biraz yorgun eve gidip dinlensin diyip bizi gönderdiler. Teşekkür edip oradan ayrıldık..
Eve dönmek için taksi çağırdık hava soğumuştu Nesh'te yorgundu zaten bir an önce eve gidip onun dinlenmesini istiyordum , on dakikalık yolun ardından eve geldik Nesh' i biraz sevdikten sonra yerine bıraktım. Bende biraz yemek yedim ama içimde bir huzursuzluk vardı. Evde duramıcak kadar bunaltıya girdim aklıma Ivan geldi onların oturduğu yer bana yakındı zaten. Yavaş yavaş yola koyuldum onların evlerine yaklaştıkça gözüme git gide artan kalabalık takıldı herkesin gözünde bir telaş bir merak vardı bir türlü anlam veremedim ileride gözüme yansıyan ambulans ve polis ledleri gözümü almaya başladı, artık işler zıvanadan çıkmaya başladı telefonu açmadı , artan kalabalık, polis ve ambulans hızlı hızlı yürümeye başladım biliyordum bir şey olmuştu. Yaklaştığımda kalabalığın orda toplandığını gördüm koşarak kalabalığın arasından Ivan'ın evinin önüne çıktım.
Birden bacaklarım tutmadı dizlerimin üzerine düştüm gözlerim doldu tüylerim diken diken , vücudum titremeye başladı , kulaklarım duymuyordu başımdan aşağı kaynar sular döküldü ki anlatılması imkansız bir acıydı bu.Gözümün önünden Sedyeye üzerinde yatırılmış , üstüne siyah bir bez örtülmüş kolunun teki bezden dışarı çıkmış
gözümün önünden öylece geçip gidiyordu Ivan.. çaresizce donakaldım , kitlendim...

Beğendiyseniz yorum atmayı unutmayın🌈
Ayrıca fon müziğini dinlemeyi de umutmayın🌈