Selamm :D Size bir tavsiyem olacak bölüm parçası değil ama 'müzik' kelimesinin geçtiği yerde -şarkının linkini veremiyorum o yüzden yazıyorum-'Within Temptation - All I Need'i açın :D Ve multimediada Danielle var, İyi okumalaar :D :*
Birşey diyemeden elimden çekiştirdi ve kayalıkların ucuna götürmeye başladı.
"Nick!"
"Efendim."
dedi hiçbir şey olmamış gibi.
"Başım dönüyor!"
"Fobidendir o. Geçer şimdi."
O anda düşüp bayılsam hiç şaşırmazdım. Kayalıkların ucundaki suyu görmemek için gözlerimi kapattım ve 'saldım çayıra' misali Nick'le beraber uca doğru yürümeye devam ettim.
"İşte! Uçtayız."
Gözlerimi açmamla çığlığı basmam bir oldu. Tam uçtaydık! Nick oturunca ben de oturmak zorunda kaldım. Ama nasıl oturacaktım ki? Dibimdeki suyu gördükçe başım dönüyordu.
"Oturmassan daha çok başın dönecek."
Az önceki takdiği uyguladım. Gözlerimi kapattım ve oturdum. Ayaklarıma su değmesin diye bacaklarımı kendime doğru çektim.
Korkudan titrememek için kendimi zor tutuyordum.
"Korkarsan tadını çıkaramayacağını biliyorsun Danielle."
Cevap vermemiştim. Aslında verememiştim.
"Bacaklarını uzat."
"Ne?"
"Babetlerini çıkar ve ayaklarını uzat."
"Ama..."
"Ben çıkarırsam fena olur bak."
"Bela ya."
diye mırıldandıktan sonra babetlerimi çıkarıp yanımdaki kayaya koydum. Sıra geldi...
"Ayakalarını denize uzat."
"Ölmemi mi istiyorsun? Sana fobim var diyorum. Eminim fobim olmasaydı bana bunları yaptırmazdın. Su fobim yüzünden ölmek istemiyoru..."
diye söylenirken sözümü kesti.
"Ben uzattırırsam fena olur demiştim."
Bence de fena olacaktı. Hadi kızım Danielle. O kadar da zor değildir belki ha? Artık cesaretimi toplamam gerekiyor. Gözlerimi kapatma takdiğini 3. kez uyguladım ve kapattım.
Artık ayaklarımı uzatmaya hazırdım. Önce sağ ayağımı yavaşça öne attım ve suya daldırdım. Çok geçmeden sol ayağımı da öne attım ve suya daldırdım. Birden Nick'in elini tuttum.
"Nick çok korkunç Niiick!"
Nick'e baktığımda yüzünde kocaman bir gülümseme vardı. Nick'in elini tutmuştum. Tuhaf olanı istemsizce gülümsememe neden olmuştu. Kolunu omzuma attı ve konuşmaya başladı.
"Bak o kadar da kötü değilmiş gördün mü? Korkmadıktan sonra keyfini çıkarmaya başlıyorsun."
Haklıydı, rahatlamaya başlamıştım. Kendimi uzun zamandır ilk defa güvende hissediyordum.
Denizi seyretmeye başlamıştım. Beni eskisi kadar korkutmuyordu artık. Biraz korku olsa da önemsemiyorum zaten. Ayaklarıma vuran dalgalar masaj gibiydi. Uçsuz bucaksız görünen deniz insanın zihnimi temizliyordu.
"Danielle."
"Ha?"
"Denizi sevdin herhalde?"
"Evet."
"Neden korkuyordun ki?"
"Aslında hala korkuyorum ama öncekine göre daha az."
Gülümsedi ve hala onun elinde olan elimi daha sıkı tuttu.
"Bana şu fobinin nerden geldiğini anlatacak mısın?"
"Ben 7 yaşındayken annem ve babamla tatile gitmiştik. Gece olmuştu. Annem ve babam her zamanki gibi odada kavga ediyordu. Ben de dayanamayıp odadan kaçtım. Ve en o zamanlarda en sevdiğim şeyi yaptım, deniz kenarında yürümeye başladım. Ve tahmin et ne oldu? Çok sevdiğim, sevgili babacığıma düşman holding şirketinden adamın teki geldi ve babamdan intikam almak için arkamdan beni denize attı. Ama nasıl kurtulduğumu bilmiyorum. Yine."
"7 yaşındaki bir çocuğu mu? Piç kuruları."
"Güya sevdiklerini elinden alarak babamın canını yakacaklar. Ama bir şeyi unutuyorlar. Babam beni sevmiyordu ki! Beni öldürseler de kaçırsalar da babamın canını yakamazlardı."
Ağlamak istiyordum ama onun yanında ağlayamazdım. Nick omzumdaki eliyle omzumu okşuyordu.
"Gel benimle."
dedi be beni elimden tutarak kaldırdı. Kayalıklardan çıktık ve parti alanına geri döndük. Biraz daha kalabalıklaşmıştı.
"Sen burda bekle ve hiçbir yere ayrılma. Ben birazdan geliyorum.
dedi ve koşarak gitti. Arkamdan gittiği için nereye gittiğini anlayamamıştım.
"Sen Nick'in denize düşürdüğü kız olmalısın."
Önüme dönüp baktığımda bunu diyenin sarışın, güzel olmasına rağmen yüzünde bir ton makyaj olan, altındaki şortun kısalığından dolayı tişörtün şortu kapattığı ve bu yüzden üzerinde sadece tişört varmış gibi görünen, benim yaşımda bir kız olduğunu gördüm.
"Sen..?"
"Nick'in bir arkadaşıyım. Alissa."
Oldukça soğuk ve yapmacık bir ses tonuyla konuşmuştu. Ben de aynı şekilde karşılık verdim.
"Danielle."
"Güzelmişsin. Ama biraz dikkat edersen iyi olur tatlım."
"Ne?"
Bana biraz daha yaklaştı ve fısıldadı.
"Nick konusunda. Dikkat et."
