8

62 6 0
                                    

"Buna bu kolye oldu mu?"

diyen Candice'a isyan eder bir bakış attım.

"Seni süslü.."

"Ben mi süslüyüm? Unuttuysan hatırlatayım, uyanmıştın, duşunu almıştın, hazırlanmıştın ve iki saat süslenmiştin ama beni uyandırmayı unutmuştun. O yüzden şimdi de ben süsleyeceğim. Bugün okulun ilk günü ve süslenmem şart. Çünkü üniversiteye başlıyoruz. İşte bu yüzden..."

Kafasındaki bigudileri ve yüzündeki yeşil renkli cilt maskesini birkaç dakika bekletirken kolye provası yapan ve bu kadar işinin içinde bir de bana söylenen Candice fazlasıyla komikti. En son ne dediğini duyamamıştım çünkü beni çoktan bir gülme almıştı bile.

"Neye gülüyorsun sen öyle?"

Gülmemi bitirdiğimde konuşabilmiştim.

"Sana, komik arkadaşım. Her neyse, ben odamda bekliyorum seni."

***********

Sonunda Candice süslenmesini tamamlamış ve dersin başlamasına sadece 10 dakika kala evden çıkabilmiştik.

Kapıyı kapatıp zaten çok uzak olmayan okula doğru yürümeye başladık.

"Ee?"

"Ne ee?"

"Ne yaptınız Nick'le? Bana bak fazla ileri gideyim deme o çocuk tehlikeliye benziyor."

"Senin o Stefan'ın ve onun arkadaşı hiç tehlikeli değil ya zaten. Neyini gördün Nick'in? Taktın kafaya tehlikeli de tehlikeli diye."

"Stefan ve Drake'i karıştırma bu işe. Ayrıca Nick'in tipinden anlaşılıyor ne kadar tehlikeli olduğu."

"Saçmalama istersen."

Şükürler olsun okula gelmiştik ki Candice bana cevap veremedi.

Okul güzeldi. Malum üniversite. Candice'ın kolumdan çekiştirmesiyle sınıfların yazılı olduğu kağıtların yanına gittik. Kağıtlara biraz göz gezdirdikten sonra Candice'la aynı sınıfta olmadığımızı anladım. Harika ya. Tam Nick'in hangi sınıfta olduğuna bakacakken Candice yine ve yine kolumdan çekiştirdi ve beni o alandan uzaklaştırıp okulun giriş kapısına yönlendirdi.

"Nereye gidiyoruz?"

"Okula Danielle, sence nereye giriyor gibi görünüyoruz?"

"Daha 5 dakika var."

"İyi. İstersen biraz dışarda durup hava alalım sonra gireriz."

Gülümseyerek onayladım. Birlikte okulun arka tarafına gittik. Burası kocamandı. Her taraf yemyeşildi. Büyük yeşil alanın kenarını orman sarmıştı.

Bu güzellikten gözlerimi ayırmamı sağlayan şey Candice ve Stefan'ın sesiydi. Birlikte gülüşüyorlardı. Enişte bey de pek keyifliydi. Candice'ı yanımdan almış ormana doğru yürüyorlardı.

"Günaydın sevgilim."

Sesini duymamla yanağımda onun dudaklarını hissetmem bir olmuştu. Bana gülümseyerek.. Bir dakika sevgilim mi?! Bana sevgilim demişti!

"Günaydın."

Nick'in suratındaki gülümseyen ifade düşerken zil çalmıştı.

"Sınıfa çıkalım artık."

"Sınıfların yazılı olduğu kağıtlara baktın mı?"

"Evet. Aynı sınıftayız. Benim nerde olduğuma bakmadın mı?"

dedi gayet atarlı bir ses tonuyla.

"B-ben tam bakacakken Candice kolumdan.."

"Geldik."

EGOİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin