vampire love (jikook story)

Eski Bir Düşmanın hareketi

Jungkook (Jeon Jungkook)

Dışardan garip sesler geliyordu sanki bir savaş varmış gibi dışarı baktığımda gerçekten de bir çatışma vardı. Hemen "Tae, yoongi hyung" diye bağırdım ama ses gelmedi sonra bir kez daha "Taeeee, yoongi hyuuuuung neredesiniz?" Diye bağırdım sonra cama baktığımda hepsi dışarıda kurt adamlarla savaşıyordu. Onlara yardım etmeliydim ama bir nebze olsun onlar kadar kalpsiz ya da acımasız olamazdım yani bir kurt adam yere düşse herhalde onu kaldırmak için elimi uzatırdım bu yüzden bir yanım içeride kal diyordu ama bir yanım onlar senin abilerin onlara yardım etmelisin dışarı çıkıp savaş diyordu ama dediğim gibi ne onlar kadar acımasızım ne de onlar kadar güçlüyüm uçamıyorum bile -yoongi hyung da uçamıyor ama savaşmak deyince üstüne yoktur- dışarı baktım ve hoseok hyung un bana gir içeri hareketi yaptığını gördüm.

bir dakika yanlış mı gördüm yoksa o hoseok hyung muydu?

hayal görüyor olmalıyım neyse camdan dışarı bakıyordum ''Ne? Ne? Hayır Tae HAYIIIIIIIIR.'' Hoseok hyungun sözüne uymadım ve dışarı çıktım ne yapabilirim bir kurt adam Tae'nin üstüne atlamak üzereydi. Kurt adam tam Tae'nin üstüne doğru iniş yaptığın da karnına bir yumruk geçirdim ve yumruğun etkisiyle kurt adam yaklaşık iki metre sürüklendi vay be bunu kendimden beklemezdim Tae'yi yerden kaldırdım ama kurt adamın üstümüze doğru sıçradığını gördüm ve Tae'yi yere doğru ittim.

Jimin (Park Jimin)

Abim küçük bir vampir oğlanın üstüne doğru sıçradığın da çocuğun yere düştüğünü gördüm. O tarafa doğru koşmaya başladığım da o çocuğa doğru üç tane vampirin koştuğunu gördüm ama abim çocuğa onlardan önce ulaşacağını anladığımda daha da hızlı koşmaya başladım ve nasıl oldu bilmiyorum ama çocuğun yanına abimden önce vardım ve çocuğun önüne geçip kollarımı iki yana açtım. Ne yalan söyleyeyim bir an abim üstüme atlayacak sandım ama durdu ve sonrada ''ne-ne yapıyorsun sen?'' dedi bende ''baksana şu çocuğun haline sadece birini kurtarmaya çalışıyordu, birilerini kurtarmaya çalışmakta mı suç artık?'' bunun sözleri söylerken gözlerim doldu ve arkamda yatan çocuğa baktım çocuk baygındı tam o anda sırtımdan itildim ve kafamı taşa vurdum. 

Aaaaahh başım dönüyordu ama çocuğun yattığı yerin oraya kadar gidebildim. Oradan sonra ise kendimi bırakmak zorunda kaldım çocuğun başında üç tane vampir bekliyordu biri çocuğu başını kaldırmış ve dizine yatırmıştı ve karşısın da oturanlara ''Jungkook yemekte bir şey  yemedi peki kaç saattir ağızına bir damla kan girmedi?'' Dedi Diğeri de "yemek yemeyeli yaklaşık üç gün oldu"dedi buradan da isminin jungkook olduğunu öğrendim neyse adı bir yana çocuğun durumu gerçekten kötüydü. Tam o anda cebimde bir tüp olduğunu hatırladım ve cebimden tüpü çıkarttım ve kolumu ısırdım ne olduğum belli olmayabilir ama keskin dişlerim vardı neyse akan kanı tüpe doldurdum ve çocu-jungkook'u kucağına yatırmış olan çocuğa uzattım çocuk çok şaşırmış gibi baktı. çocuk ağızı açık bir şekilde ''Bu-bu da ne?'' dedi bende sertçe çıkıştım ''Kardeşinin yaşamsını istiyor musun istemiyor musun?'' bana öylece anlamamış gibi baktı bende yeniden konuştum ama yavaş yavaş enerjim tükeniyordu ''Eğer kardeşinin yaşamasını istiyorsan ki istiyorsun, bunu al.'' dememle tüpü elimden ışık hızıyla kaptı ve tüpü açtı ve karşısında oturana uzattı ''Hoseok, bu ona sevgini göstermen için bir fırsat, bunu sen yapmalısın.'' karşısındaki yaşlı gözlerle ona baktı ve tüpü elinden aldı ve tüpteki kanı çocuğun ağzına döktü sonrada ona sarıldı ve o sırada çocuğun gözleri aralandı ve gözleri yavaşça açıldı sonra hafifçe doğruldu ve ona sarılana sarıldı.

bu sırada benim gözlerim yavaşça kapandı.

Jungkook (Jeon Jungkook) 

Bana sarılan kişinin hoseok olduğuna hala inanamıyorum.

Kollarını gevşetti sonrada beni ellerimden kavradı ve kalkmama yardım etti bir an dengem bozuldu ama sonun da doğrula bildim.

onlar giderken benim gözüm yerde yatan çocuğa kaydı o sırada çocuğun başının kanadığını gördüm bir dakika ben bu çocuğu bir yerde görmüştüm. Hah şimdi hatırladım bu çocuk önüme geçip kurdun saldırısından kurtulmamı sağlayan çocuktu ama çocuğun yüzünü bayılmadan önce bana döndüğünde görmüştüm. Hayallere dalmışken bir ağlama sesi duydum iki kişi çocuğun başına diz çökmüştü ve ağlıyorlardı  ağlayanlardan biri ''Jimin, aç gözlerini Jimiiin.'' diyordu buradan çıkarılacak ders çocuğun adının Jimin olduğuydu.

Çocuğun yanına yaklaştım tam diz çökecekken ikisi birden bana hırlamaya başladı ''Kardeşinize yardım edebilirim.'' deyince hemen durdular ve izin verdiler çocuğun boynuna eğildim ve nabzını kontrol ettim nabzı atmıyordu yapabileceğim bir şey yoktu ama öylece pes edemezdim o benim hayatımı kurtarmıştı, aslında yapabileceğim bir şey vardı ona kanımdan verebilirdim - vampir kanı içen kişiler öldükten sonra vampir olarak geri dönerler- hiç düşünmeden bileğimi ıssırdım ve kan akmaya başladı -vampir olduğum için dişlerim son derece sivridir- kanlar akan bileğimi yerde yatan çocuğun ağzının üstüne getirdim ama abilerinden biri bileğimi sıkı bir şekilde tuttu zaten acıyordu ne diye sıkıyorsun ki ''sen kardeşimi öldürmeye mi çalışıyorsun?'' bu sorunun üstüne sertçe çıkıştım ''kardeşinin yaşamasını istiyor musun istemiyor musun?''bu sorunun üstüne de o öylece kaldı, bu sefer '' eğer kardeşini yaşamsını istiyorsan bırak da biraz içsin yoksa kardeşin bir daha asla dönüşü olmayacak bir uykuya devam etmek zorunda kalacak zamanımız kısıtlı.'' bu sözün üstüne bileğimi yavaşça bıraktı bende biraz damlattım ağzına sonra  biraz zorlansam da doğrulmayı başardım o sıra çocuk hem uyanmış hemde ayağa kalkmış, ona döndüm bana dik dik bakıyordu bende neden olduğu bilinmez hafif gülümsedim ve saraya girdim ama o yüzü bir daha unutamayacağımdan emindim.

evet artık yorumda bekliyorum belki bana fikir verirler neyse yazım yanlışlarına 
aldırmayın yeter ki okuyun neyse çok konuştum

BYBY.