Saate baktık ve dersin başlamasına az kaldığını görünce sınıfa gitmeye karar verdik.Cho Hee bu akşam ailesinin İngiltere'ye gideceğini söyledi.Ailelerimiz iş için yurtdışına çıktığında birbirimizde kalırız.Dolayısıyla bu gece onunla kalacaktım.Ama ona gitmeyi sevmememin nedeni evinin tenha bir bölgede bulunması.Arabayla gitsem bile korkmuyorum değil.
•
Şükürler olsun ki bugün sadece 3 dersim vardı ve hızlı geçti.Eve geldim.Duş aldım,yemek yedim.Akşama daha çok vardı.Kendime oyalanacak şeyler aradım.Hiçbir şey bulamayınca akşam dinç olabilmek için uyumayı seçtim.
•
Uyandığımda akşam olmuştu.Telefonuma baktım.Cho Hee'den gelen 8 mesajı ve 2 cevapsız çağrıyı gördüm.Gönderen:Cho Hee💜
Sabaha gelir misin?Gönderen:Cho Hee💜
Arıyorum neden açmıyorsun?Gönderen:Cho Hee💜
Şaka gibisin.Gönderen:Cho Hee💜
Geldiğinde seni öldürebilirimGönderen:Cho Hee💜
Bilerek mi yapıyorsun? Eğer öyleyse...Gönderen:Cho Hee💜
HYUN HAE JİMİN'i GÖRDÜĞĞĞĞĞMGönderen:Cho Hee💜
Tamam,mesajlarımı görmüyormuşsun.Görseydin Jimin adlı mesaja cevap verirdin.Gönderen:Cho Hee💜
Öldüreceğim seniGönderilen:Cho Hee💜
Birincisi saat daha 19.49 ikincisi uyuyordum şimdi hazırlanıp geleceğim üçüncüsü ben en azından geç geliyorum -bence geç bile değil- senin gibi ekmiyorum.Hemen cevap geldi.
Gönderen:Cho Hee💜
Hiç de altta kalmaz.Mesajı okuduktan sonra hafifçe tebessüm ettim.Daha fazla kızdırmamak için hızlıca giyinmeye başladım.Siyah deri pantolonumu,sıfır kollu beyaz büstiyerimi ve kalçalarımı örten bol kot ceketimi giydim.Eyelinerımı çekip,nude likit ruj sürdüm.Abartmaya gerek yoktu.İçine dünyaları sığdırabileceğim siyah çantamı da aldıktan sonra evden çıktım ve arabama bindim.Yolda ilerlerken bildirim sesini duydum.Mesaj Cho Hee'dendi.
Gönderen:Cho Hee💜
Gelirken bir yığın çikolata ve cips almayı unutursan olacaklardan sorumlu değilim.Gönderilen:Cho Hee💜
Ok.Evine yaklaşmıştım,yolumdaki tek markete gidebilmek için arabamı park edip yürümem gerekirdi çünkü bulunduğu sokaktan arabayla geçmek oldukça zordu.Ama bulunduğu sokak çok tenha olduğu için biraz korkmuştum.Üşengeçliğim korkuma üstün geldiği için arabamı park ettim ve loş ışıklı,dar,duvarlarında yazılar olan tenha sokakta ilerlemeye başladım.Yol sanki bitmiyordu.Ve korktuğum başıma geldi.Ayak sesleri duydum.Derin bir nefes aldım ve kendimi sakinleştirmeye çalıştım.Sonuçta burası bir yol ve herkes geçebilir.Sakin ol Hyun Hae dedim kendime sakin ol.Ardından gülüşmeler duydum.1 kişi değildi.2 kişi miydiler? Belki 3. Aralarında bi espriye gülmüş olabilirdiler değil mi? Adımlarımı hızlandırdığım anda omuzumda bir el hissettim.Anlık refleksle arkamı dönüp "Dokunma!" dedim.Güldüler.2 kişiymişler.Dalga geçerek "Çok korktum" dedi diğerinden uzun olan.Ardından iğrenç bi şekilde sırıttı."Senin gibi güzel bi bayanın tek başına buralarda gezmesi hangi akla hizmet?" dedi üzerime doğru gelirken.
"B..Ben ma...market için şey etmiştim.Lü...lütfen beni bırakın lütfen"dedim.Kısa olan "Yolda büyük bi elmas bulsan bırakır mıydın?" dedi uzun olan üstüme yürümeye devam ederken.Sırtım duvara yaslandı.Uzun olan elini yanağıma koydu.Aklıma gelen tek şeyi yaptım.Yüzüne tükürdüm ve dizimle erkekliğine vurup kaçmaya başladım.Bileğimin acısıyla yere düştüm.Kaçamamıştım.Ağlamaya başladım.Ağlamak istemesemde kendimi durduramıyordum.Bana yaklaştılar.Artık kalkıp kaçamazdım.Kısa olan çantamı karıştırırken uzun olan üzerime çıktı.Avazım çıktığı kadar bağırdım.Bağırdım ve tekrar bağırdım.Çırpınmaya çalışıyordum ama çok güçlüydü.Yüzüme yaklaşırken gözlerimi kapattım.Bir anda üstümdeki ağırlık yok oldu.Gözlerimi açtığımda birisinin onları dövdüğünü gördüm.Bir dakika,Jimin miydi o döven? Saçmaladığımı düşündüm gözlerimi sıkıca kapatıp tekrar açtım.Evet o Jimindi.Onun nasıl dövüştüğünü inceleyemeyecek kadar canım yanıyordu.Bileğime baktım.Morarıp hafif şişmiş olduğunu gördüm.Olayı tam olarak algıladığım zaman ağlamam şiddetlenmişti.Jimin yanıma çömelip biraz baktıktan sonra tam bir şey söyleyecekken ona sımsıkı sarıldım.Bir kaç saniye sonra elini sırtıma koydu."Ağlama.Bak hiçbir şey olmadı.Hadi kalk götüreyim seni."dedi.Hafifçe başımı salladım ve ayağa kalkmaya çalıştım.Burkulmuş ayağımın üzerine basmayı denedim.Acısını 2 kat daha derin hissettim.Jimin ayağıma baktıktan sonra derin bir nefes alıp beni kucağına aldı.Geldiğim yönden başka tarafa ilerlediğini görünce arabamla geldiğimi söyledim.Bir kaç saniye cevap vermedi,yolunu da değiştirmedi.Daha sonra konuşmaya başladı;
-Birincisi o bilekle araba kullanabileceğini mi zannediyorsun? İkincisi kullanamayacağın için seni bi yere ben götüreceğim.Göreceğin manzara seni korkutmasın.Üçüncüsü de bu saatte burada ne işin var? Kafayı mı yedin?
-Arkadaşıma gidiyordum ve benden bi şeyler almamı istedi yolumdaki tek market buradaydı ben de markete gidiyordum işte.
Diye cevap verdim.
•
Bir demir kapıdan girdik ve tuğladan duvarı döndükten sonra gördüğüm manzara karşısında şaşırdım.Koskoca bir depoydu.Deponun ortasında koltuklar vardı,büyük bi masa duvara yaslıydı.Üzerinde silahlar vardı.Masanın altında ipler vardı.Gözüm kan diye tahmin ettiğim koyuluğa takıldı.Sanırım Jimin, bahsettikleri kadar tehlikeliydi.Düşüncelerimi bir kenara attıktan sonra koltuktakilere baktım.7 kişiydiler.Jiminin arkadaşlarıydı sanırım.Jimin beni koltuğa bıraktı,onlara bakmaktansa yere bakmayı tercih ettim.Jimin elinde ilk yardım kutusuyla geldi.Ayakkabımı çıkarttı ve ayağımı kucağına aldı.Krem sürerken yaşadıklarımızı anlatmaya başladı,üniversiteden arkadaşı olduğumu ekleyerek.Jimin konuşmasını bitirdikten sonra sessizlik oluştu.Sessizliği bozan çalan telefonumdu.Cho Hee arıyordu.Tamamen aklımdan çıkmıştı.Telefonu açtığımda kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kaldım.Cho Hee bana cırlıyordu.Yüzümü ekşittim ve sustuğunda "Bitti mi?" dedim.Sorularına ve cırlamalarına cevap vermeden gelince anlatırım dedim ve telefonu kapattım.Jimin'e gitmem gerektiğini söyledim.Beni bırakacağını söyledi.Ayağımın ağrısı hafif azaldığı için yürümeyi tercih ettim.Gideceğimiz esnada Jimin'in arkadaşı sandığım kişi;
-Ben Jimin'in abisiyim adım Jiyong.Bunlarda arkadaşlarımız.Eğer bu çevrede bi şey olursa ya da yardıma ihtiyacın olursa buraya gel.
dedi.Başımı sallayıp teşekkür ettikten sonra tekrardan yürümeye başladım.
•
Arabada sessizlik hakimken Jimin sessizliği bozdu. "Telefon numaramı söylüyorum,kaydet." dedi.Telefonu ne kadar hızlı çıkardığımı farkettiğimde biraz utanmadım değil.Daha sonra ekledi "Bulunsun.Ama öyle küçücük şeylerde bile arama.Ha bu arada tüm olayların altından bi şeyler çıkarmaya çalışma.Her kim olsa bunu yapardı." sadece kafamı sallamakla yetindim.Son söylediği kalbimi biraz acıtmıştı
•
•
Cho Hee'nin evine geldiğimizde teşekkür edip arabadan indim.İçeri girene kadar gitmedi.Ve kapı açıldı.Cho Hee'nin gözlerinden ateş fışkırıyordu.Bir şey demesine izin vermeden her şeyi anlattım.Sonra yorgun olduğumu söyledim ve daha sonra da yattık.Uykuya dalana kadar Jimin'i ve biz düşündüm.Biz olabilme ihtimalini.
•
Lütfen yorum yapmayı unutmayın🌸