İMKANSIZ

949 11 1
                                    

Sabah annemin Madonna'nın sesini aratmayan bağırışlarıyla uyandım. Karga bokunu yemeden uyanmak için harika bir gün. Ben çoraplarımı giyerken annem ise hâlâ söyleniyordu :

- Bugün lisenin ilk günü ve sen hâlâ oyalanıyorsun Duru .

+ Madem artık liseliyim bırak da kendim gideyim .

Kapıdan çıkarken annemin duyamayacağı bir şekilde küfür savurdum.

O sıkıcı otobüs yolculuğundan sonra okula gelebildim. İşte başlıyordu. Bahçeye adımımı atar atmaz kendimi düğünde gibi hissettim. Her zamanki gibi kızlar badana misali suratlarıyla erkeklere kaçamak bakışlar atıp gülüşüyorlardı. Şunu itiraf etmeliyim ki okul taş erkeklerle doluydu. Sınıfımı öğrendikten sonra bir yandan etrafı süzerek sıramı aramaya koyuldum. Müdür yardımcısının ve müdürün bitmek bilmeyen konuşmalarından sonra nihayet sınıfa çıkabildik. Etrafı nefret dolu bakışlarla süzerken boş bulduğum bir masaya oturdum. Sınıfın o şamatası içinde bir kız yanıma oturdu. Aklımdan "Asla ilk konuşmayı ben başlatmayacağım " diye düşünürken kız konuşmaya başladı.

Meşhur tanışma faslını atlattıktan sonra kızın adının Hazal olduğunu öğrendim. Bir hoca sınıfa girip bilindik laflarını sıralarken kafamı sıraya gömüp uyumaya çalıştım. Teneffüs zili çaldığında içimden şükrettim. Hazal ile okulu tanımak için attığımız tur sayısını hatırlamıyorum bile. Daha fazla yürüyemeyeceğimizi anladığımızda sınıfa çıktık. Kapının önünde açık kumral saçlarıyla uzun boylu bir çocuk duruyordu. Donuk bakışları içimi ürpertirken nedense ona karşı bir sıcaklık hissettim. Bu çocukta beni kendine çeken bir şeyler vardı.

İMKANSIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin