Ankara Palas Otelde
Tam havanın karanlığa sokulduğu vakitlere hizalanıyorum
Uzun uzadıya binaların tepelerinde
Tütmez bacaların arasında yol almaktayım
Yıllarca harap olmuş gövdeme
Gürültülü karanlıklar yakışıveriyor biran
Kendimi aynalardan seçemiyorum
Yirmi yıllık eşimi, dostumu tam tamına tamamlıyamıyorum
Ankara
En sessiz dakikaların birinde
Ben onun kulağına en büyük sırrım olan
Ağaçların daha yaprak dökmek için vakit kolladığı
Yolların dik yokuşlara saplandığı anlarda anlatıyorum
Hangi mevsim
Hangi günlere denk olduğunu
Ya da bilmem kaç yıl yuvarlandıktan sonra
Perdelerin arasından sana doğru sıyrılacağımı
Tam kestiremiyorum
Gözlerim sana karşı miyop
Uzaklaştıkça kör nokta oluyorsun en uzağımda
Kaybolma! Ben Ankarada kaybolacak kadar yaşamadım
ve yaşıyamayacağım.