[MY] Fanboy [JK] // TaeKook

2| Kinky Jk ve ilk öpücük

❇ İlk bölüme yazmayı unuttum fakat buraya uyarımı koymak istedim:

Bu ficde Jungkook'un karakteri biraz feminen. Ve uke'miz kendisi.
Bunlara sevmeyen kişiler; şansınız varken hikayeden çıkın çünkü bu bölüm yukarda da yazdığı üzere Jk'in kinkleri yazıyor.

Dediğim gibi sevmeyen varsa çıksın.

İyi okumalar bebeklerim ❤❇
__________________________________________

[H.S.Ü./Soyunma odası +  Jk&Jm, V&Suga yurt odaları;
12.03]

{Kim Taehyung}

"Tavşancık uyan"

"Beş dağika dafa Yungi hvong" eliyle yüzünü ovalarken konuştuğundan kelimeleri yayarak çıkarmıştı ağzından.

Fakat benim anlayamadığım olay şuydu: YOONGİ?

Bizim Yoongi ne alakaydı ki Jungkook'la.

"Kookie~ Uyan hadi. Belin tutulacak burda."

Gözlerini yavaşça aralayıp etrafta gezdirdi. Gözleri beni bulduğunda önce gülümsedi sonra birden yerinden kalkıp şaşkınca bana bakmaya başladı.

"Taehyung?"

"Efendim" gülümseyerek ona baktım.

Yerine geri oturup, hala çömelmiş olduğum yerden ona bakarken, sağ elini yavaşça kaldırıp sol yanağıma yasladı.
Gözleri hala far görmüş tavşan gibi açıkken başparmağını oynatıp sanırım gerçek olup olmadığımı kontrol etti.

"Woah! Sikseler Taehyung'a dokunduğumu inanmam. Tanrım lütfen uyanmayayım."

Pekala beklediğim bir küfür kesinlikle değildi ve ben kahkaha atmadan duramamıştım.

"Jungkook şu anda Kim Taehyung'a dokunuyorsun."

"HassiKTİR KIM TAEHYUNG'A DOKUNUYORUM!" ben küfürle başladığı cümlesini bağırışla bitirdiğinde ellerimi kulaklarıma getirip kapattım.

Ona bakıp kendine gelmesini beklerken gözleri iyice açılmış ve yanağımda olan elini hızla ağzına götürerek kapattı.

"Tonrom! Bon çok ozor dolorom. Kofor otmok ostomomoştom."

"Sorun değil. Hadi kalk yurda gidelim. Yorgunsun ve yarın senin de yarışın var." elimi ona uzattığımda tereddüt dahi etmeden sıkıca elimi kavrayıp ayağa kalktı.

Ellerimi ayırmadan soyunma odasının kapısına varıp çıktık ve kampüsten çıkıp hemen yanında bulunan yurda girdik.

Kafamı Jungkook'a çevirdiğimde yanakları kızarmış bir şekilde gülümseyerek birleşik ellerimize baktığını görünce, hafif bir tebessümün dudaklarımı işgal etmesini sağladım.

Ona baktığımı farkettiğinde utanarak gözlerini kaçırıp elimdeki sıkışını gevşetti. Tebessümüm büyürken elimi iyice sıkıp bana bakmasını sağladım.
Baktığında kaşlarımı yukarı kaldırıp kafamla ellerimizi işaret ettim ve tekrar sıktım.
Gülümsemesini yüzünü eğerek sakladı ve elinin tutuşunu sıkılaştırıp diğer elini de ellerimizin üstüne koydu.

Önüme dönüp merdivenlere döndüğümüzde birisinin bana çarpmasıyla durdum ve Jungkook'un da sırtıma çarpmasını sağladım.

Ben çarptığım kişiye bakacağıma o an Jungkook'un canı yandı düşüncesiyle ona dönüp gözlerimi heryerinde gezdirmiştim.
Gözlerine baktığımda bana baktı ve gülümseyip iyi olduğunu mırıldandı.