Bugün çok neşeli kalktım.Yatağımı hemen toparladım.Duşa girdim.Bu evde en sevdiğim bir şey daha odam da banyo olması.Saçlarımı kurutup tepeden topuz yaptım Ve üzerime t-short ile pantolon geçirdim.Doğruca halamın odasına girip yatakta zıplayarak onu uyandırdım Ve sesimizi duymuş olacak ki Semih ile Bora da gelip hep beraber zıplamaya başladık.Halam bizi tutup sımsıkı sarılınca -sakin olun bakalım çetenin başı Derin hayırdır? Dedi.O sırada saçımdan tokamı çeken Bora birden "waww" dedi.-Birileri kalkar kalkmaz duşa girmiş diyip sırıtıyordu.O sırada elimi doğruca Bora'nın saçlarına atıp dağıttım.( bir Derin klasiği).Halam a dönüp -hadi kalk sıkıldım alışveriş yapıcaz dedim ve kolundan çekiştirdim.Halam hazırlanınca Babannem ve dedeme günaydın ama görüşürüz diyip öptükten sonra çantamı alıp evden ayrıldım.Borayı gelmesi için zor ikna ettim.Alışverişi sevmezdi ama bugün beni kırmadı.Halam da hazır olduktan sonra hemen yanımızaydı.Tan taksiye bineceğim an telefonumu unuttuğumu fark ettim.Geri dönmek üzereyken "küçük hanım telefonunuzu almıyor musunuz ? "Diyen dedeme minnetlerimi sunan öpücüklerimi gönderdikten sonra taksiye bindim.Burası küçük bir kasaba olduğundan bir tane büyük AVM vardı o da şehir merkezindeydi.Az sonra AVM kendini göstermişti bile.
Taksiden inmek üzereyken telefonuma bakmayı ihmal etmedim fakat ekran yine bomboştu.Suratımı asmamayı umut ederek taksiden indim ve heyecan katmak için "eveeeet bugün deliler gibi alışveriş yapıyoruz.Gerekirse kart limiti aşsın umrumda değil"derken gülüyorduk ki Bora "anladık yine sıkıntıdan patlıycam ve torbalara yükleneceğim " dediğinde omzuna vurup kaslı kollarınla taşırsın artık diyip kıkırdadık.Güvenlikten geçtiğimizde tüm mağazaları gezmek için plan yaptık.Bir kaç mağazayı gezmiştik ki halamın telefonunun sesi kulaklarımızı doldurdu."İzninizle canlarım "diyip yanımızdan ayrılırken Bora'ya çok beğendiğim bir elbiseyi gösteriyordum.Kimdi? Bu arayan,Halam benim yanımda hep konuşurdu derken bir ses duydum."Derin'in haberi var mı?" Bu da neydi şimdi? Neyden haberim olması lazımdı? Neden yanımda konuşulmuyordu? Halam "peki belli etmemeye çalışacağım "diyip konuşmasını sonlandırdığı anda yanımıza gelmişti ki hemen "kimdi arayan ?" Dememle ortalık sessizleşti.Lanet olsun kendimi tutamamıştım ve ilk kez böyle bir şey sormam herkesi şaşırtmıştı.Halamın verdiği cevap ile yere çivilendiğimi hissettim."bankadan arıyorlar işte "demesi üzmüştü.Ben de daha fazla ısrar etmedim.Bora ortamı yumuşatmak adına "dayım senin limitlerini nasıl ödüyor acaba"diye dalga geçerken ödeyemese kart bende olmazdı dedim.Boranın suratı düştüğünde omzuna vurarak "birtanecik kızı var ödemesin mi aaaaa " dedim ve kıkırdadık.
Halam az önce Bora'ya gösterdiğim elbiseyi işaret ettiğinde "sana çok yakışacağından eminim "dediğinde bende bu elbisenin bu fiyat için gereksiz olduğunu söyleyip oradan ayrıldık.Farklı mağazalara yönümüzü doğrulttuk.O kadar çok şey almıştık ki halam bana bir kuruş bile ödetmemişti.Bende şimdi "acıktım,pizza yiyelim mi?" Dediğimde halamı benim ödemem için ısrar ederek pizzacının önüne getirmeyi başardım."Eğer ödemezsem bende yemem ve aç kalırım diyişim ile ikna edebilmiştim.Siparişleri verdiğimiz sırada ortamı bozan Bora olmuştu."monopollini anneannem çöpe atmış güzelim,bulamadım"dediğinde dudaklarını büzdü Ve dünkü mesajdan bahsetmeli ki ona dönüp "sıkıntı yok yenisini alırız" dedim ve pizzaları yemek üzere hareket ettim.Ödemeyi yaptıktan sonra dışarı çıktık.Dışarının karardığını şehrin hareketlendiğini fark ettik.Çıkışta sağda bir Maraş dondurmacısını fark ettim.Buradan sırf şu hareketlere gülmek için dondurma aldığımı bilirim.Üç tane dondurma alabilmeyi başardıktan sonra taksiye bindik ve evin yolunu tuttuk.Biraz konuştuktan sonra evin önüne geldiğimizi fark ettim ve çantamı koluma taktım.İnecekken telefonumun sesi taksiyi doldururken birkaç çalıştan sonra açmayı başarmıştım.Arayan annemdi."Prensesim,geç aradım özür dilerim toplantım yeni bitti ve eve yeni girdim "dediği sırada bende önemli olmadığını Ve şimdi eve girdiğimi söylerken muhteşem bir şekilde Doğum günümü kutladı.Dinleyemediğim için kendime kızıyordum çünkü ben bile Doğum günümü unutmuştum.Koca bir salaktım.Peki ya babam? Umrunda değildim ki.Annem yanımda olmadığı için üzülürken yarın sabah burda olacağını söylediğinde biraz olsun mutlu oldum.Eve girince odama çıktım ve üzerimi değiştirdim.Bora odama girip taşıdığı torbaları kenara bırakırken "bugün çok güzel bir gün "diyip gitti.Hemen telefonu kavrayıp babamın numarasını tuşladım Ve açmasını bekledim.Uzun bir çalıştan sonra "iyi akşamlar prensesim "diye açılan telefona iyi akşamlar mı?dedim.İyi mi sence cidden? Derken sesim titriyordu.Babam " hey sakin ol Ne oldu sana böyle?" Derken içimden ona sövüyordum.Biliyor musun baba ? Bugün benim doğum günüm!Annemden başka Doğum günümü de kimse kutlamadı henüz derken gözümden bir damla yaş akmıştı bile.Önemli olan o da değil,önemli olan Doğum günümü hatırlaman hayatında bana dair tek tarihi hatırlaman.Bana verdiğin şu kartlar ya da adıma yaptırdığın herhangi bir şey beni mutlu etmiyor.Çünkü beni saymayan bir babam var.Ailem bile değil.Çünkü lanet oksun ki annem ve sen ayrısınız.Dün sana mesaj atmıştım Ve sen cevap dahi vermedin.Bense geçmiş seni arıyorum seninle konuşuyorum.Neyse görüşürüz diyip telefonu suratına kapattım.Ağlıyordum hem de bağıra bağıra.Kimse yanımda yok her zamanki gibi.Zaten böyle durumlarda kimseyi yanımda istemiyorum ben.Yalnız kalmak iyi geliyor bana.Semih yanıma geldi o sırada.Hediyesini çok beğenmiş(oyuncak uçak almıştım ✈️)Bana gelip sarıldı.Gözümden düşen yaşı sildi ve karşıma oturup ellerimi sımsıkı tuttu."senin gibi güzel bir kıza ağlamak yakışmıyor ki bu benim ablamsa hiç yakışmaz zaten.Biliyor musun?ben hiç ablam yok diye üzülmedim ya da abim değil de ablam olsa nasıl olurdu demedim.çünkü sen bu hissi bana hiç hissettirmedin varol...şimdi o gözlerini sil ve kalk artık dediğinde Semih e gülüp sarıldım.Tamam ama şimdi biraz uyumak istiyorum patron tamam mı? Dediğimle "izninle ben çıkayım o zaman " diyip yanağımı öptü "dayım seni her şeyden çok seviyor bunu unutma"dedi ve kapıya yöneldi bende Semih'e dönüp sağol canım hiç dördüncü sınıf çocuğu değilsin küçül lütfen derken hazır olda durup sağ elini alnına yerleştirip adeta bir asker gibi emredeesiniz dedi ve gülümseyerek odadan çıktı.Semih moralimi düzeltmişti.Uyumak için yatağıma girdiğim sırada sinirden hemen uyumuşum.Ne kadar uyumuşum bilmiyorum ama başımda "prensesim,hadi uyan artık"diye seslenen birisi vardı.Uykumu tam alamadığımdan biraz bulanık görsem de Bora olacağını tahmin ediyordum.Burda bana prensesim diyen tek o vardı.Gözlerimi hafifçe ovaladığım sırada karşımdaki kişinin babam olduğunu gördüm.BABAM KARŞIMDA! Emin olamayarak baba? Dediğim sırada "evet kızım benim.Özür dilerim.Yanına geleceğimden haberin olmasın diye herkesi tembihledim ve seni aramadım.Halan ile bugün konuştuk Ve o üzüldüğünden bahsedince dayanamayıp yola çıktım.Telefonda söylediklerinde haklısın ama her şeyi planladım "dediğinde gerçekten beni umursadığını düşünerek sarıldım Ve -evet prenses hazırlan da çıkalım artık.Sayende geç kaldık diyen Bora'nın yanına gittiğimde saçlarını bozarak tamam Bora komutan emredersin dediğimde Semih e göz kırptım,herkesi odamdan çıkarmak için uyaramayacağımdan şöyle seslendim:Baylar ve baymayanlar derken kahkaha atıyordum.Şimdi hazırlanmamı istiyorsanız odamı terk edin dedim ve hala sen kal demeyi ihmal etmedim.Bora da beni beklemekten sıkılmış olacak ki "şurayı terk edin de şimdi saatlerce burda böyle beklemek istemiyorum "dedi ve çıktı.Beyaz askılı kısa elbisemi giyip altına kahverengi topuklularımı giydim ve belime de ince kahverengi kemeri de belime taktım.Saçlarımı su dalgası yapan halam bir yandan da makyajımı yapmam için beni uyarıyordu.Çok sade olmak şartıyla makyajımı da yaptıktan sonra odadan çıktım ve herkes ile karşı karşıya geldim.Eniştem bile gelmişti.Herkes Doğum günümü kutlayıp hediyelerimi verirken gelince açacağımı söyleyip koltuğun üstüne bıraktım.Dışarı çıkar çıkmaz arabalara yöneldik.Ben tabiki babamla gidecektim.Babamın ultra lüks son model jeepine göz devirerek binip yerleştim ve yola koyulduk.Bir kaç dakika sonra şehir merkezindeki büyük göz alıcı mekana gelmiştik.Ortam siyah Ve beyazdan oluşuyordu.Mavi balonlar Ve turuncu renkte 17 yazan çeşitli süslemeler vardı.Bunların hepsini babam yaptırmıştı biliyorum.Böyle abartılı şeylerin üstesinden sadece babam gelirdi.Muhteşem bir pastam vardı.Tam istediğim gibiydi.Sarı balonlardan İYİKİ DOĞDUN KÜÇÜK HANIM yazısı da dedemin fikriydi tabii.Ve o da ne?Turuncu koltuklarda oturan amcamlar,teyzemler ve o ANNEM.Suratım iyice gülücükler saçmaya başlamışken herkes Doğum günümü kutlayıp geri çekilirken aynı yaşta olan kuzenim Cansu da burdaydı.Hepsine minnetlerimi sunan öpücükler gönderirken pasta kesmek için çağrıldığımda görevliden bir ricam vardı.Kulağına eğilip anne-babamla Benin fotoğrafımı mutlaka çekmeleriydi.Ben babam gibi emir vermez annem gibi kibarca rica ederdim.Bu isteğim gerçekleştikten sonra mumları üflemek için eğildiğimde Cansu gelip "sakın Dilek tutmayı unutma"diyip geri çekildi.Mumları üfledikten sonra izmirden gelen arkadaşlarımı gördüm.Bunu annem organize etmişti biliyorum.En yakın arkadaşlarımı getirmişlerdi.Onlarla eğlenirken Bora'nın herkesle iyi eğlendiğini görüyordum fakat eniştem burda olduğundan dikkatli davranıyordu.Biraz zaman geçtikten sonra sıkılmaya başlamıştım.Bu sırada Bora yanıma gelip "sizi kaçırsam,dayımdan fırça yiyeceğimizi bilsek bile bana eşlik eder misiniz "diyip elini uzatmıştı.Güldükten sonra kuzenimcimcimin koluna girip haydi dedim ve çıktık.Önce lunaparka gittik ve deliler gibi eğlendik.Sonra Bora monopolly gold almaya gitti ve saat gece yarısını geçmek üzereyken Bora'yı çağırdım Ve geç oldu artık dedim.Taksiye binip evin yolunu tuttuk.Arkaya oturmuştuk Ve ben Bora'nın omzuna kafamı koymuş yatıyordum bile.Eve geldiğimizde odama çıktım ve herkes oradaydı.Hediyeler özenle yerleştirilmiş ,balonlar Ve süsler çalışma masama asılmıştı.Herkese teşekkür ettim ve izin isteyerek odama yerleştim.Duşa girip sıcak suya kendimi teslim ettiğimde yorulduğumu fark ettim.Telefonu şarja taktığımda aramaları gördüm.yetmiş kere annem aramıştı.Yuh diyip saçlarımı kuruladım.Annem partiden ayrıldığım için arkadaşlarımı yalnız bıraktığımdan bana kızmış olduğunu tahmin ederek Bora'yı alıp aşşağı indim ve soluksuz her şeyi anlattım.Annem "kızım nefes al dur" dediğinde gözlerim kocaman anneme bakarken annem gülüyordu.Ben fırça yemeyi beklerken annem ve babam bana gülüyorlardı.Ortamı bozmamak için bende onlara katıldım Ve şimdi musmutlu aile gibi hissetmeye başladım.Annem "sakin olun hanımefendi bugünlük laf yok "dediğinde teşekkür edip odama çıktım ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Egoist
Teen FictionBir kızın hikayesi bu.Çok deli,çılgın,anne-babası ayrı olan bir kızın hikayesi.Derin SABANCI size kendini anlatıyor.Hayatta babasını sevmeyen Derin babasıyla yaşamaya başladığından beri hayatı hep farklı ilerliyor.Hayatına giren bir çocuk ile mutlu...