ZİL ! OMG ! Ege ve Burak ! Tek gelin bari yaaaaa . Vazgeçtim gelmeyin.Hiç gelmeyiiiin. Hiaaaaa .. !!
"Begüüüümmm !! Bebeğim seni çok seviyorum biliyorsun değil mii ?"
Bir yandan da pişmiş kelle gibi sırıtıyordum Begüme. Ama Burak ve Ege'den kurtulamayacağımı biliyorum. En azından çabalıyorum değil mi ? Kaderime boyun eğmiyorum kardeşim ben ! Tam sınıftan çıkacağım sırada Burak önüme geçti aynı anda Ege kolumdan tutup sürükleyerek sırama oturttu. Oğulcana sinirli bir biçimde bakıyorlardı ikiside. Oğulcansa onları takmadan sıradan kalktı ve sınıftan çıktı. Burak hemen lafa atladı çünkü Ege konuşursa beni çok kıracak biliyorum.
"Bana bak Deniz ! Bir daha bu çocukla konuşmayacaksın. Yanında da oturmayacaksın ! Anladın mı beni ?!"
"Anlamadım Burak. Size ne ya ? Hem sınıfta başka boş yer yok farkındaysan. Hem ne varmış yani belki tatlı çocuk. Oturacağım işte burda"
Ege boğazını yırtarcasına bağırmaya başladı bana.
"DENİZ ! ANLAYACAKSIN ! SANA ZARAR VERECEK O ÇOCUK ! KENDİNE GEL VE GRUBA UYGUN DAVRAN !"
Begümse hiç bir şey yapamıyordu çünkü Murat onun kolunu sıkıca tutuyordu. Bense şaşırıp kalmıştım ama aralarında ne geçtiğini de bilmek istiyordum. Ne olabilirdi ki ? Ay kesin kız meselesi var. Ayy ay bunlarda beni koruyacaklar. Ay canlarım beniiiiimmm. Ne çok "Ay" dedim ben yah. Ama cidden niye bu kadar tepki verdiler ki. Kız çok mu güzeldi ki ?
"Anlamıyorum Ege. Nedenini söyleyene kadar anlamayacağım. Ayrıca ne yapabilir bu mondofon kafa bana ?"
Bunları demiştim demesine ama Ege duvara çok kötü yumruk atmıştı. Parmaklarından da ses gelmişti. Dayanamadım açıkçası. Ama neden böyle hissettim hiç bilmiyordum. Garipti. Üzülmüştüm. Haykırarak ağlamak istiyordum. Saçmalama İris ! O senin arkadaşın. Burak vursa da üzülürdün.
Neden yaptığımı bilmediğim halde çantamı aldığım gibi sınıftan çıktım. Ağlayarak merdivenlerden indim. Arkamdan biri geliyordu kim olduğunu umursamadan devam ettim. Okul kapısından çıkınca Miray bana yetişti. Oda çantasını almıştı. Ah olay belli oldu. Miray beni sakinleştirecek ya da susup omzunda ağlamamı bekleyecek. Diğerleride Burakla Egeyi biraz azarlayacaklar ama muhtemelen olayı öğrenip susacaklar. Arabamın yanına geldiğimizde anahtarı Miray'a fırlattım çünkü bu kafayla kaza falan yapardım ben. Çantaları arka koltuğa attığımız gibi arabayı çalıştırdı ve okulun otoparkından çıktık. Okul devlet okuluydu ama gelen zenginler çoktu ve okula bağış yapıyorlardı. Onlar mezun olunca bizim kır saçlı ne yapacak acaba. A bu arada bilinenin aksine bizim müdürümüzün saçları var.
"İris ? Moda cafeye gidebiliriz birtanem. Ama sen nereyi istersen orası da olur."
"Miray biliyosun bugün cuma. Haftaya salı ve çarşamba da tatil. Pazartesiyi eksen senin için problem olur mu ?"
"Hayır tatlım olmaz. Ama düşündüğüm şey mi ? "
"Aynen Miray. Önce sana gidelim toparla valizini. Sonra bize gidelim ben hazırlarım valizi ve eşyaları. Dağ evinin anahtarını da alırım. Kalırız 4 güncük."
"Tamam canım nasıl istersen."
Ah evet bizde zenginiz. Yani aslında ben zenginim. Dedem beni çok sever. Ama babamla araları çok bozuk ve ona zerre para vermiyor. Eh adam yaşını başını almış ne yapacak parayı. Tabii ki bana verecek. Nihaha.
Mirayın evine gittiğimizde Aynur teyze karşıladı bizi. Neden okul saatinde burda olduğumuzu soracaktı. Ama benim gözlerim kıpkırmızıydı ve Miray da ben ağlayınca kendini tutmamıştı. Eh Miray kızımızda böyledir sayın okuyucu. Biz ağlarız oda ağlar, kırılgandır , hepimizin dert ortağı odur. Zaten PDR düşünüyor. Eh tam ona göre. Miray el çantası gibi küçük bir çantaya hazırladı çoğu şeyi. Aynur teyze de bize yolda ve orda yemek için bir şeyler hazırlamıştı. Onlardan çıkınca bize gittik. Annem ve babam işteydi. Onlara bir not bırakıp bende kendime bir el çantası hazırladım. Çünkü kızlarla oraya çok gideriz. Depresyonik olduğumuzda bizi sakinleştiren ve bize huzur veren tek yer orası.
Evden çıktığımızda başımı cama dayayarak yolu izlemeye başladım. Neden bu kadar büyük tepki verdiklerini bilmiyordum ama nedenini bilmek de hakkımdı. Kabul ediyorum bende biraz ileri gidip okuldan kaçtım. Şimdiyse dağ evine gidiyoruz. Oğulcana karşı bir şey hissettiğimden değil de. Egeye zarar gelmesi beni kötü etkiledi sanırım. Aman be her neyse. Ne her neysesi İris ya ! Haftaya cumartesi senin doğum günün ! Hayır olamaz. Bugün ayın kaçı ?!
"Miray ? Bugün ayın kaçı ?"
"Tam bilmiyorum ama sanırım 15'i."
OMG ! Haftaya bile değil. Tanrım ! Yarın benim doğum günüm !
"Neden sordun ?"
"Merak."