~Carpe Diem

72 11 4
                                    

Hani şaka olsun değil de ev cidden yok ? Ayrıca galiba evet yani yağmur yağacak peki ben ne yapacak ? Yere çöküverdim bir an. Napcem ben yia ? Sırtımı bir ağaca yaslayıp yere oturdum. Yerdeki çimenleri avucuma toplayıp kopartıyordum. Sonra elimi yukarı çevirip o kopmuş yeşil çubukları elimde zıplatıyordum. Elimdekiler yere serpilip bitince işlem başa dönüyordu. Ah tanrım bildiğin işsizdim. Hava da kararıyordu. Üzerimde o kutudan çıkan kazak vardı ve beyaz damla şeklinde bir kolye. Kazağa alıcı gözüyle bakınca beğendim ve cidden kolye de tam olmuştu. Sonra birden gözlerim karardı. Bir el kapanmıştı. O el yavaşça ağzımı kapattı. Yemin ederim çok gerizekalı bir katille baş başaydım. Ulan mal bir insan ilk çığlık atar hadi o benim bireysel mallığım bağırmadım , sen hangi akla hizmet gözlerimi kapatırsın ? Sonrasında başka bir el -muhtemelen ağzımı kapatanın diğerisi- belimi kavrayıp beni bedenine yasladı. Korkudan titrerken biri kulağıma fısıldadı. Başta anlayamadım.

"İris !"

Adımı söylüyordu. E salak bırak da efendim diyeyim. Yalnız korku bende kafa yaptı.

"İris. Benim korkma. Ege."

Ege mi ? Ege ne alaka ?

"Şimdi ellerimi çekeceğim bağırma olur mu ?"

Cevap olarak başımı salladım ve ağzıma kavuştum. Belimi sardığı eliyle beni kendine çevirdi.

"O çocuktan hazzetmiyorum İris. Uzak dur ve onunla uğraşma."

"İyi ama neden Ege ? Bana sadece bunun cevabını ver. Kız meselesi mi olay ?"

"İstersen kız meselesi de ama bu çok derin bir olay İris burnunu sokma. Şimdi benimle gel."

Gülümsemeyle karşılık verdim. Ciddi bir durumdu belli olmuştu çünkü birbirimize küstüğümüzde böyle yapmazdık. Sanki başka biri bize küsmüş havası verip kendi duygularımızı anlatırdık.

Başımı sallayıp Ege'nin yanına gittim. Ben bunları düşünürken o benden biraz uzaklaşmıştı çünkü. Yanına gittiğimde beraber yürümeye başladık ve bir anda kolunu omuzuma atarak beni kendine çekti. Bende belinden sarılarak ona yardım etmiş gibi oldum galiba. Ne oluyordu yahu ?

Kokusunu doya doya içime çektiğim bir anda bana doğru döndü ve

"İris kendimi engelleyemiyorum. Biliyorum benden nefret edeceksin ama şu an bir şey yapmama izin ver" dedi.

Biliyordu. Şu zamana kadar kimseyle öpüşmemiştim. Ve ilkimi sonuma saklıyordum. Egeyse karşımda kıvranıyordu. Bir bakıma duygularımla oynayacaktı çünkü hiç bu kadar yakın olmamıştık ve Ege playboy takılıyordu. Elini ensesine atmış acınası bir yüz ifadesiyle bana bakıyordu. Bense dudağımı dişlerimin arasına almıştım. Yaptığım hareket yanlıştı. Onu tahrik ediyordum. Hemen düzelttim suratımı. Cevap vermiyordum ama hayır da demiyordum. Ne yapıyordum ben Tanrı aşkına ?! Kafamı kaldırıp Egeyle göz göze geldim. Benden uzundu. Sağ elimi omzuna koydum yavaşça ve parmak ucunda biraz yükseldim. Anlamış olacak ki belimden tutup beni kucağına aldı. Yapmamalıydım ama o an dövmemin hakkını verdiğimi düşünüyordum.

~Carpe Diem

Dair-i  AşkaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin