1881 Yılında. Yunanistan Selanikte ufak bir ev. Bir çocuk doğdu sarı saçlı,mavi gözlü,nur gibi bir yüz. O gün dünyaya yeni biri gelmişti. Annesi onun adını Mustafa koydu. Mustafa'nın ağlayışı bile bir harikaydı... Biraz büyüdü 3-4 yaşlarındaydı ama kuran-ı kerim öğrenmeye çalışıyordu,sanki bir yetişkin insan gibiydi. Sonunda 6 yaşına gelmişti ama babası Ali Rıza efendi onun kendisi gibi asker olmasını istiyordu,annesi ise mahallede bir cami imamı olmasını. Mustafa'nın kafası karışmıştı. O zamanlar mahallelerinde bir dini okul varmış,okulun adı ise "mahalle mektebi" idir. Onun en yakın arkadaşı Salih ile mahalle mektebine gidiyorlardı. Bir gün ders başlamadan evvel arkadaşlarıyla birlikte oyun oynuyorlarmış o arada Salih imamın rahna'sını devirir. rahna'nın üzerinde kuran-ı kerim olduğundan; imam derse girdiğinde kuran-ı kerimin düştüğünü görünce şöyle haykırır"kim yaptı bu soysuzluğu" 2-3 dakika sessiz kaldılar ve Mustafa "ben yaptım dedi" ve o gün ders işlenmedi ama herkes imamın Mustafa'nın ayaklarına sopa ile vurulmasını izlediler.